Noel Bayramı Kutlu Olsun

0
191

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? 24 Aralık gecesi Hz. İsa’nın doğum günü hepimizin bildiği gibi. Bizler Hz. Nuh’tan gelip Hz. İbrahim’e Hz. Musa’ya, Harun’a, Yakup’a, Yusuf’a, İlyas’a, Üzeyir’e, Yahya’ya, İsa’ya ve Hz Muhammed’den önce gelmiş geçmiş bütün peygamberlere ve son olarak Hz Muhammed’e inanan inanlar olarak, Hz. İsa’nın doğum gününü sevgili Hıristiyan kardeşlerimizle birlikte kutluyoruz.

Sağımız solumuz ayrım, gayrım, vahşet… Her yerde insanlık suçları işleniyor ve bizler bu zamanda  bu kutsal günlerin birleştirici etkisine çok inanmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki aslında bu zamanda sağduyu ve gerçek inanç sahipleri de ne yazık ki çook az!

Her hangi bir dine ya da bir şeye inanmak zorunlu değil, isteyen inanır isteyen inanmaz ama saygıyı da elden bırakmaz. Allah bile sevgili peygamberi Hz. Muhammed’e  “seni insanlar üzerine vekil kılmadım” demiştir.  Ancak günümüzde din ve inanç üzerinde tüyü bitmemiş çocukların bile vekâleti var. Kafa kesmek için iple boğmak için eğitiliyor. Nasıl bir deliliğin pençesindeler insanın aklı almıyor! Oysa Allah bütün kitaplarında bir cana kıyanın bütün insanlığa kıymış olacağını defalarca vurguluyor. Ancak cehalet ve yobazlık o kadar gerçeğin üzerine girmiş ki uğursuz kanatlarını birçok kendine dindar diyen bile Kuranı Kerim’in ilk ayeti olan Ikra (oku) emrinden  bi haber… Oku ki öğrenesin, oku ki bilesin, oku ki anlayasın, oku ki  sorgulayasın, oku ki özgür olasın. Okumak özgürlüktür aslında! Bilmek hafiflik, düşünen bir kafaya zorla bir şey yaptıramazsın, aklını esir alamazsın. Öyle canlı bomba, kafa kesen, insan kanı ile beslenen vampir yapamazsın. İşte bizim derdimizde bu. Okumuyoruz, öğrenmiyoruz, cehaletin kör kuyusunda vahşetle baş başa yaşıyoruz.

Yazık oldu bize çok yazık!

Her Noel bayramında  herkes birlik ve beraberlik mesajları verir. Ancak bendeniz için en anlamlı olan mesaj hem verildiği tarihte hem de her zaman için İskenderun Katolik Kilisesi Anadolu Havarisel Vekili ve Episkoposu Rahmetli Luigi Padovese’nin mesajı. Oda Kuran-ı Kerim’den alıntılarla bugünün önemine dikkat çekmişti, birlik ve beraberlik adına. “Bu bayram, yalnız Hıristiyanların değil Müslüman kardeşlerimizin de bayramı diyerek Kuran  Kerim’de de Hz İsa’nın doğumunun  anlatıldığı bölümlerden örnek göstermişti.

Ve sevgili okuyucularım bu yıl  yarıkkaya  rüzgârlarının bütün şiddeti ile estiği karanlık, soğuk, gerçek bir kış gününde  kutlayacağımız Noel bayramı hakkında minik bilgiler vermek istiyorum Kuran Kerim’den İncil’den alıntılarla…

noel kutlama ile ilgili görsel sonucu

Kuran Kerim   Ali İmran suresinde şöyle  anlatılır;

“İmran’ın hanımı (Hanne): ‘Rabbim, karnımdakinin tam hür olarak (dünyadan azad edilmiş ve tamamen ihlâslı bir ibadet duygusu ile Mabet bekçisi olarak) Sana adadım. Benden kabul buyur. Şüphesiz Sen işiten, bilensin’ demişti. Onu doğurunca – Allah, onun ne doğurduğunu bildiği halde (Hanne) şöyle dedi. ‘Rabbin, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden Sana ısmarlıyorum. Bunun üzerine Rabbim onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriya’nın himayesine verdi. Zekeriya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. ‘Meryem, Bu sana nereden geldi?’ deyince, o da: ‘Bu, Allah katındandır’ derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.’ Âl-i İmran Sûresi, 3/35-37)

Ve Kuran-ı Kerim’de Hz. Meryem’in Hz İsa’yı dünyaya getirmesi, Meryem süresinde böyle anlatılır. Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.

Meryem de ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. Ey Muhammed!) Kitapta (Kur’an’da) Meryem, “Senden, Rahmân’a sığınırım. Eğer Allah’tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)” dedi. Cebrail, “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim” dedi. Meryem, “Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde, benim nasıl çocuğum olabilir?” dedi. Cebrail, “Evet, öyle… Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir” dedi. Böylece Meryem çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.  Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi.

Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: “Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı.” Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” “Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, “Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım” de. Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!” “Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.” Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. “Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?” dediler. Bebek şöyle konuştu: “Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. Bana kitabı (İncil’i) verdi ve beni bir peygamber yaptı.” “Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti.” “Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı.” “Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur. Allah’ın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece “ol!” der ve o da oluverir. Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O’na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur.

Ve sevgili okuyucularım. Noel, her yıl dünyadaki Hıristiyanların çoğunluğu tarafından 25 Aralık’ta kutlanır. Kutlamalar 24 Aralık’ta Noel arifesiyle başlar ve bazı ülkelerde 26 Aralık akşamına kadar devam eder. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık’a denk gelen 6 Ocak’ı Noel olarak kutlarlar. Hıristiyanların çoğunlukta olduğu ülkelerde pratik olarak Noel tatili yılbaşı tatiliyle birleştirilir.

 Ve sevgili okuyucularım  Hz. İsa’nın  temsili doğumunun anlatıldığı bir köşe ışıl ışıl durur kilisenin bahçesinde. Tören sonrası konuklara şekerlemeler ve pastalar ikram edilir. Bizde bu kutlumlarda her zaman dostlarımızın, arkadaşlarımızın yanında olduk her zaman olduğumuz ve olacağımız gibi. Aynen Kurban bayramını kutlarken, Ramazan bayramını kutlarken birlikte olduğumuz gibi. Ve bir kez daha, bütün dostlarımın ve gazete  ailemin, başta Ruzkullah bey ve İlyas olmak üzere ailenin bütün fertlerinin ve yeni katılan ve katılacak olanların Noel bayramını kutluyorum. Ve şimdi sağlık, sevgi, birlik ve beraberlikle kalalım ayrımsız gayrımsız sevgili okuyucularım diyorum. Yase

Günün Şiiri

Ülkemin Şiir Atlası

Ben aradığım her şeyi yana yakıla aradım

Kaygılar taşıdım mutlaka bulmalıyım diye

Ama kaldırdığım her taşın altından

Çıka çıka bir yığın böcek çıktı

Kimisi deliklerine kaçtı, kimisi üstüme ağdı

Yol günlüklerine geçti attığım adımlar

Çocukken boynunu kopardığım kuş yavruları

Düşlerimde yolumu kesip bir bir gözlerimi oydular

Ve eğdiğim fidanlar büyüyüp gelişince

Gövdeleri tabutuma birer tahta oldu

Sulara bıraktığım hüsnüyusufların

Yan yatıp suyun üstünde durması gerekirken

Hepsi de dibine çöküp gitti bir bir

Demek ki her şeyin bir derinliği var

Demek ki her şey biraz da derinliktir

Daima ayrılıklar üretti benim yürüyüşlerim

O yüzden adı ayrılık olan bir çiçektir

Şimdi benim avuçlarımdaki çizgiler

Oysa eskiden alçalan bir kara kırlangıcın

Kuyruğunun duruşuydu.

Bilirim incelik ister marifet ister

Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar

Çünkü göreceğin küçük bir ihanet bile

Adama evlat acısı gibi koyar

Düşün ki içini döktüğün, sırlarını verdiğin

Seninle birlikte aynı ufka alın dayamış

Birlikte saklanmış, birlikte yatmış birisi

Bakmışsın ki günün birinde ayrılıp gitmiş

Aslında bir su damlası kadar hafiftir insan

Bir söz kadar uçucu, bir reyhan kadar yabani

Ve kırlangıçların gözleri kadar ürkek

Eğer cesaretle doldurmamışsa kalbini

Bilirim oldum olası incelik ister

Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar

Çünkü gün gelip çıkarıp öfkeni vereceksin

Ve yurduna dair taşıdığın güzel şeyleri

Yürüdüğüm yolları deftere yazmayı

Günlük tutmayı bağırıp çağırmayı

Ve hayatım üstüne haberler çıkarmayı

Bir marifet sayıp kendimi ele verdim

Bir damla suyun bile ağırlığını düşünmedim

Ama taşı toprakla toprağı çamurla kıyaslayıp

Taşıdığım düşüncelerin sözlere dökülüşüne

Bir anlam veremeden çekip gitmedim

Abdülkadir BULUT

Günün Sözü

Bir filozof söyledikleri ya da yazdıklarıyla tanınmamalı, nasıl yaşadığıyla, hatta yürüyüşüyle tanınmalıdır.

Friedrich Nietzsche

Delilik, kişide seyrek görülür; ancak gruplar, partiler, uluslar, çağlar için bir kural halindedir.

Friedrich Nietzsche

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here