Acaba Kimler Engelli? (5)

0
55

Değerli okurlarım, bazen aheste, bazen de süratle geçip giden hayat trafiğimizdeki akışı yeniden derleyip toparlamak için, bir olanak ister gönlümüzün yarısı. Ama diğer yarısı bunu umursamaz bile. Dışımızda düğümlenen çizgileri çözme çabasındayken, içimizde küflenen renkleri temizleyip cilalamayı bilemeyiz. Çevremizde kuruyan bitkileri yeşertmeye koştuğumuz süreçte, duygularımızdaki çatlak toprağı tınmayız.

Nadasa bırakılması gereken tarla gibidir kurur yüreğimiz. Bağrımızın kafesinden gelen her tıkırtıya kulak tıkarız. Göreceli gizemini koruyan zaman, hayatın akarsuyundan kopup dökülür işe yaramaz çorak çukurlara… Ve biz işte o ıslak dış kargaşada, gökyüzünden yağan rahmetin bir damlasını bile avucumuzda hapsedemez ve bir muhteremi ya edemeyiz. Vicdanımızı ve duygularımızı yeşertip, gönül köşemizden iki gül toplayıp koklayamayız.

Bu okuduklarınız, bazı şiirlerimden ve nesir yazılarımdan bir derlemeydi. Engelli kardeşlerimin de beğendiğini umuyorum. İstihdam konusuna gelince; bir toplumun saygınlığı, engellilere ve mağdurlarına gösterdiği önemle ölçülür. Dünya nüfusunun yüzde onu, nüfusumuzun da yüzde on ikisini yakından ilgilendiren istihdam konusunda karar verme yetkisine sahip kuruluşlar mutlaka bir şeyler yapıyorlar.

Onlarla birlikte yukarıdakiler de çok şeyler yapmaya çalışıyorlar. Sistemi değiştirme adına başkan seçmek kolay bir iş değil. Bu ülkenin insanları olarak şunları elbette ki yapıyoruz. Vergi vermiyor muyuz? Askere gitmiyor muyuz? Ülkemiz adına şehit olup, kanımızı akıtmıyor muyuz? Kanunlara riayet etmiyor muyuz?

‘…Ne istediler de vermedik? Allah Bizi Affetsin! Milletimiz Kusura Bakmasın. Verecek Başka Bir Şeyimiz Kalmadı…’

Engellilerin istihdamı konusu en önemsenmesi gereken konuların başında geliyor. Engellilerin toplumsal saygı ve değeri elde etmelerinde iş ve sosyal yaşam içerisinde etkin rol almaları büyük önem arz etmektedir. Özellikle, engel derecelerine göre kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarında daha fazla görev almalarının sağlanması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu, özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu başlığı altında konuyu düzenlemektedir.

Yasamıza göre 50 veya daha fazla işçi çalıştıran özel sektör işyeri yüzde 3 özürlü, kamu işlerleri ise yüzde 4 özürlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Yasalar ülkede herkes için bağlayıcıdır. Bu yasanın uygulanmasını o ülkede devlet erki sağlar. Eğer uygulanmıyorsa, bu ya devlet erkine karşı bir itaatsızlık ya da devlet erkinin zafiyeti anlamları taşır buna rağmen istihdam konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Muhtemelen bu işe muhtarların el atmaları gerekir diye düşünüyorum.

Biraz gecikmiş olmama rağmen, engelli kardeşlerimin geride bıraktığımız “ENGELLİLER GÜNÜ” nü en iyi dileklerimle kutlar. Hepsine en iyi dileklerimi sunar, sağlık ve afiyet dileklerimle kocaman öperim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here