2016 Yılı geride kaldı… İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha tükettik.
2016 Yılı İskenderun’da, Hatay’da, Türkiye’de ve dünyada sıkıntılı yaşandı ama biz gazeteciler için 2016 yılı sonuna doğru umutlar yeşermeye başlamıştı. Birleşme umudu yılın son günlerine kadar canlı kalmıştı. 8 Vasıflı Günlük Gazeteyi 2’ye indirecek umuttu bu.
Kamuoyu da bizde yeşeren bu birleşme umutlarını olumlu karşılamıştı. Devlet bürokrasisi, sivil toplum kuruluşları uzun süredir bizlere yaptığı ‘Birleşin, sayınız azaltın’ yönündeki telkinlerinin somutlaşmasından mutlu olmuştu.
Basın İlan Kurumu ilgililer, yeni atanan şube müdürü, denetlemeye gelen heyet ‘Birleşin; İskenderun’da 8 vasıflı gazete çok’ yönündeki telkinlerinin olumlu etkilerini görerek onlar da mutlu olmuştu. Hatta; birleşme halinde ellerinden gelen katkıyı yapacaklarını belirterek bizleri daha çok umutlandırdılar.
İskenderun, Körfez, Ses, Esin, Güney, Görüntü, Vatan ve Yenigün Gazetelerinin birleşerek 2 gazeteye inmesi şehirde de olumlu tepki bulmuştu.
Yaklaşık iki ay süren iyi niyetli çabalar 30 Aralık günü saat 11.00’de yapılan bir telefon görüşmesi neticesinde bitti…
Evet birleşemedik!.. Yılın son günlerinde bir sürpriz yaşadık; iki aylık emeğimiz boşa gitti.
NEDEN BİRLEŞMEK İSTEDİK?
Birleşme umutlarımızı besleyen iki temel neden vardı:
İlki, Basın İlan Kurumu’nun değiştirdiği yönetmelikle artan maliyetleri ve yaptırımları paylaşarak ortaklaşa göğüslemek,
İkincisi güçlerimizi beyinlerimizi ve yeteneklerimizi birleştirerek daha kaliteli, daha zengin gazeteler çıkarmak idi…
Bu iki nedenden dolayı; beynimizi, yeteneklerimizi ve imkânlarımızı birleştirmek dışında seçeneğimiz yoktu. En azından Güney Gazetesi dışında kalan 7 gazete için bu böyle idi. Holding Gazetesi olan Güney Gazetesi, yeni maliyetleri karşılayabilir, yoluna devam edebilirdi. Ancak geri kalan 7 gazetenin beyinlerini, yeteneklerini ve imkânlarını birleştirmek dışında seçenekleri pek yoktu.
Bir dizi toplantı sonunda İskenderun’un en eski iki gazetesi olan İskenderun ve Körfez Gazetesi isimleri altında birleşme konusunda ilke kararımız bile vardı.
İki sorun kalmıştı önümüzde;
Birincisi Tosyalı Holding’in bu birleşmeye nasıl baktığı,
İkincisi ise gazetesini ilan hakkından feragat ederek birleşmeye katkı sağlayacak gazetelerin varlığı idi.
İkinci sorunu bir dizi temas sonunda bir gazetenin ilan hakkını satın alma noktasına gelerek çözdük. İlk sorunun çözümü için Sayın Fuat Tosyalı ile görüşmek kalmıştı. Sayın Tosyalı’nın yoğun iş temposu nedeniyle bir kez telefon ile bir kez de mail atarak görüşmelere başladık.
Antakya’da yapılan HİKAF toplantısında Sayın Tosyalı ile yüz yüze görüşme imkanı bulduk. Bu toplantıda ilke olarak Sayın Tosyalı, Sayın Rızkıllah Terbiyeli, Sayın Korhan Canbolat ve Sayın Veysel Cıncık beylere ilan hakkından vazgeçebileceğini söyleyince daha çok umutlandık. Sonrasında Sayın Erdal Yılmaz, Fatih Tosyalı ile bir araya gelerek detaylar üzerinde görüştü. Çok olumlu ve yararlı geçen toplantı sonrasında Sayın Fuat Tosyalı’ya iletilmek üzere ilan hakkından vazgeçmesinin karşılığında bize düşen sorumluluklar konusunu içeren tekliflerimizi ve protokol örneğini verdik. Son sözü Fuat beyin söylemesi konusunda görüş birliğine vardık.
1 Ocak’ta yürürlüğe girecek Basın İlan Kurumu mevzuatına göre mevzilenmek gerektiğinden süre sınırlı idi. Bir yandan denetleme komisyonunun birleşmenin sağlanması halinde yapacağı ‘Toleransları Kaçırmama’ öte yandan 1 Ocak’ta iki gazete çıkmanın hazırlıkları ile meşgul olmak gibi bir olgu ile karşı karşıyaydık. Ama hepimiz umutluyduk.
BİRLEŞME NASIL, NEDEN VE NE ZAMAN BİTTİ?
Yeni yılın sonlarına girerken yüreğimizde yaşanan umut, 30 Aralık günü saat 11.00’de Sayın Fuat Tosyalı ile yapılan bir telefon görüşmesi ile sona erdi.
Sayın Tosyalı’nın daha önce sergilediği olumlu tutumun sebebini; tam olarak bilemediğimiz ama tahminlerimizin olduğu nedenler ile değişmesi ve olumsuzlaşması, yeşeren umutlarımızı söndürdü.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Elbette herkes kaderine razı olacak. Artan maliyetler, olası cezalar kaderimizi belirleyecek.
Son ana kadar gazetelerimizi vasıflı çıkarmaya devam edeceğiz. Birleştiremediğimiz yüreklerimiz, imkânlarımız, beyinlerimiz bundan sonra kendimiz için harcanacak. Her koyun kendi bacağından asılacak.
Kamuoyunun ‘Birleşin, sayınızı azaltın’ telkini, Basın İlan Kurumu’nun bu yöndeki çabaları anlamsız kalacak.
Tökezleyenlerimiz, belki de düşenlerimiz olacak ama yılmayacağız. Elimizden geldiği kadar, yüreğimiz, imkânlarımız yettiği kadar yolumuza devam edeceğiz.
Ama birleşmeyi engelleyenleri unutmayacağız.
Hasan Baba Resturant’ta ‘Size zararım olduğu an gazeteyi kapatırım…’ diye ahkam kesenleri, en kritik noktada verdiği sözden dönenleri asla unutmayacağız. Ekmek kavgası verenlere ‘Rekabet iyidir’ diye bonfile yemeyi önerenleri unutmayacağız.
Artan maliyetler nedeniyle ya da cezalar karşısında kapanmak zorunda kalabilecek gazetelerin ve bu gazetelerde çalışanların âhı, bu birleşmeye engel olanların iki cihanda da omzunda kalacaktır.
Geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini etkileyecek kararlar alarak birleşme iradesini sonuna kadar yürütenlerle, bunları yarı yolda terk eden arasındaki mücadele elbette burada bitmeyecek!..
Hayat uzun, yarınların ne getireceğini kimse bugünden bilemez. Doğacak her gün, âhımızı alacakları kamuoyunun ve kendi vicdanlarına tevdi ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İSKENDERUN-KÖRFEZ
GÖRÜNTÜ-VATAN-YENİGÜN
