“Vahşi Batı” diye adlandırılan Amerika kıtasında geçmiş dönemlerde soygunlar, tren ve posta arabalarının yolları kesilerek yapılır, silah zoruyla elde avuçta ne varsa yolcuların değerli eşya ve paraları gasp edilirdi. Denizlerde de korsanlar aynı yöntemle geçen gemileri durdurur ganimetleri toplarlardı.
Soygunculuk düzeni 21. yüzyılda şekil değiştirerek yeniden dizayn edildi. Artık Vahşi Batı’daki gibi silah zoruyla yol kesmek mazide kaldı. Hızlı gelişen iletişim teknolojisinin olanaklarından yararlanmak suretiyle günün koşullarına ayak uydurma devri başladı.
Soygun türleri deneylerle oldukça geliştirilerek çoğaltıldı. Artık, “Modern Soygunculuk” çağındayız. Sıcak koltukta masa başında düğmeye bir “tıklama” ile soygunculuk birkaç saniye içinde gerçekleştirilebiliyor. Zaten ucunda ölüm riski de yok. Az zamanda, az emek ve maliyetle çok para kazanma vurgunları…
Kurnazlık, şeytanlık ve zekâ bir araya gelince, kafayı çalıştırmak için yeterlidir. Haliyle seri bir şekilde “kayıt dışı” işlemleri imal etmek daha da kolaylaşır. “Kolay gelsin” diyelim.
“Soygunculuk” işte böyle gelişti ve kibarlaştı.
* * * * * *
Müzik Dalında Rüşvet ve Yolsuzluk
“Rüşvet Orkestrası”nın başında rüşvetçi şef ve rüşvetçi saz ekibinden oluşan bir avuç madrabazlar topluluğu.
Akordu önceden ayarlanmış seçmece ekip. Kimileri cümbüş, kimiler ud, kimileri klarnet, kimileri keman, kimileri darbuka ve kimileri davul “çalan”, dört dörtlük ahenkli bir “rüşvet ve yolsuzluk orkestrası…”
“Bizde adet böyledir, hem ‘çalar’, hem söyleriz” türküsü eşliğinde sahnede yerlerini alır ve hiç ara vermeden “çalmayı” sürdürürler.
* * * * * *
Yemek Dalında Yolsuzluk ve Rüşvet
Rüşvet nasıl bir lezzetmiş. Tadına bakanlar, “tadına doyulmaz” edasıyla kendilerinden geçerek büyük keyif alırlar.
Sıcak rüşvet yemeklerinden tutun soğuk rüşvet mezelerine, rüşvet çorbalarından rüşvet pastalarına kadar varan bin bir türlü zengin rüşvet mutfağı, zevk ve isteklere hitap edecek şekilde müşterilerin beğenisine sunulmaktadır.
Lezzet mutfağında neler var neler. Rüşvetin kızartmalısı, haşlamalısı, yağlısı, acılısı, tuzlusu ve şekerlisi… Rüşvet menüsü “fiks menü, tabldot ve a la kart” olmak üzere üç listeden oluşmaktadır.
“Afiyet olsun” diyecek halimiz yok. “Zehir zıkkım olsun” dersek yerinde olur.
Maalesef soygunlar artık dağlardaki eşkıyalar tarafından değil, şehirdeki beyefendiler(!)tarafından yapılıyor.