(05.04.2011 yılında yazılmış bir makalemi yeniden dillendiriyorum…)
Her gün dikkatimi çeken bir görüntü beni bayağı rahatsız ediyor. Okula gidiş ve dönüş saatleri arasında devlet yolu çevresinde biriken öğrenciler, sivil arabaların önüne korkusuzca atlıyorlar. Yaz sıcaklarında, kışın soğuklarına aldırmadan…
Yağmurlar altında ve soğuktan titreyen yavrularımız nasıl görmemezlikten gelinir! İlköğretim öğrencilerine sağlanan taşımalı eğitimin bir eşi de bu geçlerimize sağlanamaz mı? Giden eski rektörümüz bu konuya açıklık getiremedi. Şimdiki rektörümüzün yeni açıklamalarının, öğretim gören öğrencilerimize dönük olduğunu biliyorum. Fakat rektörün bu gibi durumlardan haberdar olamaması olağan…
MKÜ Meslek Yüksek Okulu’nun bir müdürü ve onca da idarecileri görev başında. Onların hiç biri bu çocukların perişan hallerini görmüyor mu? Hepimiz öğrencilik yıllarında maddi ve manevi çok sıkıntılar çektik. Her gördükleri arabanın önüne korkusuzca atılan bu gençlerin dramları yürekler acısı. Onlardan birine bir şey olduğunda, bunun vebalini üstlenecek kişiler ortaya çıkar mı merak ediyorum!
Hepsi değişik şehirlerden, okuyabilmek için şehrimizde misafir olarak bulunuyorlar. Onların anaları babaları bizleriz. Nasıl biz çocuklarımızı okutmak için başka şehirlere gönderdiysek, başka kentlerden şehrimize gelen bu gençlere sahip çıkmalıyız.
İşin tuhaf tarafı öğrencilerin dolmuş bekledikleri yerde tam manasıyla bir korunma yerleri yok. Bir adet göstermelik sığınağın tavanı yok. Gel de bu işe gülme… Soğukta araç beklerlerken tir-tir titriyorlar. Kiminin esvapları ince birbirlerine sıkıca sarılıyorlar. Şemsiye yok, korunma yok. Üşümemek uğruna kendilerini siper ediyorlar acımasız doğaya karşı… Yıllardır süren bu keşmekeşliğin artık önüne geçilmeli diye düşünüyorum.
Okul, şehrimizin üst kısmında ve kötü hava şartlarına hâkim bir yerde bulunuyor. Meşhur Yarıkkaya Rüzgârı estiğin an etrafa tıpkı yaprak misali savrulup duruyorlar. Eğitimde çağ atladığımız söyleniyor. Bunu söyleyenler, ne şartlar altında bunları söyleyebiliyor hala anlamış değilim!
Benim gördüğüm görüntüleri kamuoyumuzun da gördüğünü biliyorum ama yaptırım konusunda gerekli hiçbir çalışmalar yapılmıyor! Neden?
Yarınlarımızı emanet edeceğimiz kuşaklarımızın okul içi ve dışı hal ve hareketleri bizler için önemlidir. Onların rahat eğitim düzeyleri artırıldıkça, ileriki yaşamlarında çizecekleri yollar, değişikliğe uğramadan doğruluğu getirir. Onların bu şimdiki gibi keşmekeş halleri devam ettiği müddetçe, özlemle beklediğimiz beyinler yıpranmaya başlar.
Bu konuda inceleme başlatmak, en başta gelen görevimiz olmalı. Sakıncalı bir ortamın yanlışlığı ile çalkalanan bu yer, aynı zamanda oturuma açılan “TOKİ” evlerinin bitişiğinde. Onlarca vatandaşlar aynı noktada dolmuş bekliyor.
Sayıları belli dolmuşların azlığı bu yüzden yetersiz kalıyor. Öğrencilerin çektikleri sıkıntılar daha da çok artıyor. İskenderun istikametine inen dolmuşlarda yer bulabilmek çok zor. Aynı durum ters istikamette de aynı şekilde, hiç fark etmiyor. O yüzden yetkililerin acil önlem alması zaruridir…
& & & &
Bugün içimiz yine kan ağlıyor. Önlemlerin alınmadığı yerde bir kızımız en güzel çağında yine trafik kurbanı oldu. Hani önlemler? Hani çocuklarımıza yakınlıklarımız?!..
