Kulüpler Birliği ve Yabancılar (3)

0
38

Değerli okurlarım, hepimizin zaman-zaman dört gözle beklediği derbiler vardır. İsteriz ki tribünün bir köşesine oturalım ve temaşası en yüksek olan şu maçı ya da derbiyi izleyelim. Olmaz, İzleyemezsiniz! “Sizin orada işiniz yok” diyorlar, Artık ekranlarda duruma bakıyorsunuz, tribünler tamamen dolu ama rakip takımın taraftarları yok. Yani ev sahibi var da misafir yok. Bu ne demek sizce? Bu şu demek bence: “…Ey sporseverler bu maçı izleme olgunluğuna erişmediniz. Bu nedenle evlerinizde ya da meyhanelerde ancak izleyebilirsiniz. Büyüdüğünüz zaman gelin!..” Bu demek değil midir?

Bu yasaklar en büyük küfür, en büyük hakaret değil midir? Aslına bakarsanız en büyük hakarettir de, bizim anlama yeteneğimiz zayıf. İşimize gelmiyor doğru anlayabilmek. Bunlar hakaret olmaya hakaret de, inanın kimsenin aldırdığı yok, umurunda bile değil. Pişmanlık var ya serde. Eğer gururlu olsak, döner bıçağıyla, sopalarla, bıçaklarla futbol oynanan mekânlara gider miyiz? Öyle şeyler aklımızdan geçer mi? Eğer gururlu olsaydık kavgayı dövüşü, döner bıçaklarını, sopaları, bıçakları bırakır, kendi takımlarımıza mersiyeler dizer ve bu şekilde de saygın olurduk.

Ölmeye, Ölmeye, Ölmeye Geldik! Kardeşim savaşa mı gidiyorsunuz? Vatanı mı kurtarıyorsunuz? Neden bir futbol maçı için ölümü düşünüyoruz ki? Bu belgelenmiş hakaretlere neden katlanıyoruz ki? Dünya çapında bir derbi ama rakibin taraftarı yok. Neden dersiniz? Paraları mı yetmiyor? Kıyafetleri mi müsait değil? Fiziki engelleri mi var? Bunların hiç birisi değil. Şöyle düşünelim dilerseniz…

40-50 bin kişilik ve tamamen bir stada kaç polis memuru gerekir. Gerçekçi olmak gerekirse mülki amirlerde haklı… Bakıyorlar ki, herkes hareketlere hazırlıklı ve hazımlı, onların da canına minnet. Kulüp sevgisi, kulübe olan bağlılık böyle olmamalı. Birazcık fedakârlık edebilirsek her şey düzelir. Burada en önemli hadise, kendimizle yüzleşmeyi becerebilmeliyiz. Bu yüzleşmek var ya, kendimi bildim bileli ulusal sorunumuzdur. Kimileri prestijinden, kimileri %47 aşağı çekilir diye oy kaybından korkar. Şundan korkar, bundan korkar.

Anlatmak istediğim bu yüzleşme korkusu bizi yiyip bitiriyor. Birisi çıktı, play-off dedi, homurdanmalar oldu, sonunda herkes sessizce kabullendi. Herkesin bir efendiliği var ve buna fair-play deniliyor günümüzde. Gelin buna uyalım. Bizi kimse zorlamasın, kendiliğimizden efendiliğimizi gösterelim. Küfredenler, oturduğu koltuğu kıranlar, şiddete tevessül edenler yanı başımızda, onları bile görmezden geliyoruz. Sahaya yabancı madde atmak kime ne kazandırır. Birilerinin fiziki zarar görmesi kimi sevindirir?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here