Değerli okurlarım, sizlere sunduğum makalemin dünkü bölümü azda olsa öbür tarafı çağrıştırdı. Beklemek, kavuşmak dedik ya! Aslında bakarsanız korkmak değil ürkmeyeceğiz bile. Onunla iç içe yaşarsak daha başarılı oluruz. Dedim ki, uzun zaman, aylarca yürüyoruz, konuşuyoruz, kültürfizik yapıyoruz. Bunları bir amaca yönelik yapmıyor muyuz? Bir şeyler beklemiyor muyuz?
Tamam, buraya kadar çok doğru… Aynaya baktığımızda kendimizi beğeniyoruz. Kilo vermişiz, midemiz küçülmüş, elbiselerimizi rahatlıkla giyebiliyoruz. Yani, beklediğimize kavuşmuşuz. Burada, korku da diyebilirsiniz, endişe de! Nedir bu korku? Ya tekrar kilolar alıp, eski halime dönersem! Dedik ya, kavuşmak ayrılığa giden yolun başlangıcıdır. Kavuşmak, sonu görmektir. Konuyu şöyle noktalayalım dilerseniz.
Yaşam! Beklemeler ve kavuşmalardan ibarettir. Gerçek bu. Bir yolculuğa hazırlanıyoruz, bunu pek düşünemeyiz ama bunun nasıl bir yolculuk olduğu hepimizin malumu! Yapabildiğimiz hangi spor olursa olsun, bizlere sağlık sıhhat ve mutluluk verir. Gerçekten sağlığımız için yapabildiklerimizi yaparsal, açıktan on yıl fazladan yaşarız. Bu tahmin bana ait değildir, doktorlar böyle söylüyor, doğruluk payı ne kadardır bilemiyorum. Sadece doğru olabilir diyoruz…
Sağlıklı yaşam için doktorlar neler öneriyorlar? Sigara, yani tütün mamulleri kullanmayın, Rakı, yani alkol kullanmayın. Dilerseniz bu ikisi üzerinde duralım. Bu öneriyi yapan doktorların hepsi sigarada, rakı da içmiyorlar. Yani onun tadını lezzetini bilmiyorlar. Başka bir ifade ile “Ot Gibi Yaşayın” diyorlar. Bu benim düşüncem, sözlerim beni bağlar. Siz sigarada içmeyin, alkol de almayın.
Ben doktor değilim ama yine de bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Yemekle birlikte gözünüzden yaş gelinceye kadar acı (isot) yiyin. Bunu sakın ihmal etmeyin. Mümkün olduğunca sağlık taramanızı yaptırın ve özellikle fazla kilolarından kurtulun. Ne kadar rahatlayacağınızı göreceksiniz.
Uzun süre güneşte kalmayın, yani kendinizi güneş ışınlarından koruyun. Aktif olmaya özen gösterin. Yani hafta da beş gün 30 dakika egzersiz yapın. Hani doktorlar, kırmızı et yerine beyaz et yiyin diyorlar ya. Kırmızıyı-Sarıyı kim yitirmiş de biz bulacağız. Çocukluğumdan beri duyuyorum. Büyüklerimiz diyorlar ki; bol-bol yeşillik yiyin, maydanozu daha çok tüketin diyorlardı. Doğruluğuna inanıyorum. Bayanlara önemli bir önerim var. “Bebeğinizi ne kadar uzun süre emzirirseniz, meme kanserine o kadar daha az yakalanırsınız…” İhmal etmeyin, önerilerimi yapın…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
