Kitap Okuma Zamanı

0
50

Günaydın sevgili okuyucularım, nasılsınız bu sabah? Okullar kapandı. Şimdi okumak zamanı diye düşünüyorum ve yine çocuklara tatil kitapları almaya başladım. Bendeniz aslında bir okuduğumu yeniden okumam ama klasikler başka bir şey. Her okuduğunuzda yeniden büyük bir haz alıyorsunuz ruhunuz doyuyor. Eriyorsunuz zevkten. Düşünüyorum da başka ne zaman böyle eriyorum zevkten? Ve diyorum ki Emre’nin ve Berke’nin bebeklik resimlerine baktığımda. Onları doya, doya öptüğümde. Ruhum yinede  kanmayacak gibi doyuyor. Tabi herkes bendeniz gibi hissetmeyebilir ama inanıyorum ki en az o kadar mutlu olacaksınız.

Sözüm özellikle öğrencilere ve benim yaşımda ilk gençlikte bir kez okumuş olanlara. Ve belki yeni okumaya başlayacaklara. Geçen yıl ailece İhsan Oktay Anlar kitaplarına sarmıştık. Birini bırakıp diğerini okurken araya polisiye sıkıştırmıştık birkaç psikolojik kitapta yer almıştı. Bu yıl ise klasiklere bütün yazamadığım yazıların hıncı ile sarıldım. Sabah başlıyorum akşam bırakıyorum. En son Tolstoy’un Diriliş’ini yeniden okudum ve kesinlikle öneriyorum hemen okuyun.

Önceden okumuş olsanız bile yeniden okuyun okumayanlar kütüphanelerden ya da kitapçılardan dönüşümlü olarak alabilir ya da bendenize de başvurabilirler, her zaman kapım ve kitaplarım onlar için açıktır. “Günaha Son Çağrı”yı da yeniden okudum, Yunan klasiklerinden Kazancakis’in kitabı, yine ikinci kez okudum. Ve şiir gibi betimlemelerle dolu, duygu dolu,  güçlü anlatım, tek kelime ile mest etti  ruhumu. Gerçekten açlığımı doyurdu, eridim, eridim, eridim… Allah’ım o ne şiirsellik? Ve Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sı, Balzac’ın “Vadideki Zambak”ı Cronin’in “Ihlamurlar Altında”  kitapları ilk sayacaklarım  arasında, hatta Anna Karanina ve Aşk ve Gurur, sırada bekler. Ve tabi müzik… Ve tabiî ki günlük yazılar.

Ve sevgili okuyucularım şu an yaşadığımız  acımasızlığı, vahşeti ve isyanı belki bir nebze  görmezden gelebiliriz. Ve hayat yalnız vahşet değil, umutsuzluk değil, pislik ve kargaşa değil. Onu anlayabiliriz.

Ve gülümseyelim diyorum ne olursa olsun, belli olur mu birisi gülümsemenize yeniden âşık olabilir. Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlık ve sevgiyle kalalım hep birlikte. Ayrımsız, gayrımsız. Yase

Ve biraz da şiir okuyalım…

Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan

Yazdıklarımda, çizdiklerimde

Şarkılarımda, sözlerimde.

 

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek

Ve kimseler görmeyecek seni,

Yaşayacaksın gözlerimde.

 

Sen göreceksin duyacaksın

Parıldayan bir sevi sıcaklığı,

Uyuyacak, uyanacaksın.

 

Bakacaksın, benzemiyor

Gelen günler geçenlere,

Dalacaksın.

 

Bir seviyi anlamak

Bir yaşam harcamaktır,

Harcayacaksın.

 

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,

Yaşayacağım gözlerimde;

Gözlerimde saklayacağım.

 

Bir gün, tam anlatmaya…

Bakacaksın,

Gözlerimi kapayacağım…

Anlayacaksın.

Özdemir ASAF

Kırmızı Bir Kuştur

Kırmızı bir kuştur soluğum

Kumral göklerinde saçlarının

Seni kucağıma alıyorum

Tarifsiz uzuyor bacakların

Kırmızı bir at oluyor soluğum

Yüzünün yanmasından anlıyorum

Yoksuluz gecelerimiz çok kısa

Dört nala sevişmek lazım

Cemal SÜREYA

Hüznün Kuşları

ben bütün hüzünleri denemişim kendimde

canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını

bir bir denemişim bütün kelimeleri

yeni sözler buldum seni görmeyeli

 

kuliste yarasını saran soytarı gibi

seni görmeyeli

kasketim eğip üstüne acılarımın

sen yüzüne sürgün olduğum kadın

 

kardeşim olan gözlerini unutmadım

çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat

 

sen tutar kendini incecik sevdirirdin

bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa

şanssızım diyemem kendi payıma

hain bir aşk bu kökü dışarda

olur böyle şeyler ara sıra

olur ara sıra

Cemal SÜREYA

Tabiat Odam

Severim kırlarda ben yaşamayı,

On iki ayı.

Severim kırların yeşil göğsünü,

Bütün süsünü.

 

İstemem başımın üzerinde dam,

Tabiat odam

İstemem topraktan başka bir yatak,

Kehkeşanlar tak.

 

Kuşlardan savrulan bir incecik tüy,

Üstümde örtü.

Ve aydan kırpılan bütün yıldızlar,

Rüyamda kızlar.

 

Her sabah neşeyle uyanan bir eş,

Koynumda güneş.

Dallarda ötüşen kuşlar kabilem,

Bilmezler elem.

 

Ağlarsak bizimle beraber olur,

Hemşirem yağmur.

Sızlarsak bizimle beraber sızlar,

Kardeşim rüzgâr.

 

İsteyen toplasın binlerce arşın,

Karlardan kışın.

Mutlaka öptürür bağlarda temmuz,

Çıplak bir omuz.

 

Severim kırlarda ben yaşamayı,

On iki ayı.

Severim kırların yeşil göğsünü,

Bütün süsünü.

 

Ölürsem istemem ne yas, ne kefen,

Ne başka bir fen.

Üstümden kalkmasın çimen, çiy, yosun,

Ruhum uyusun.

Ahmet Kutsi TECER

Günün Şiiri

Bu Akşam En Hüzünlü Şiir

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim

Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu

Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta

Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı.

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim

Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara.

Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece

Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında

Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim

O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama

 

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.

Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla

Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi.

Ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana

Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa.

Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana

Hepsi bu. Uzaklarda şarkı söylüyor biri.

Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca

Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi

Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana

 

Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim

Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona

Ellere yar olur. öpmemden önceki gibi.

O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla

Artık sevmiyorum ya severim belki yine

Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda

Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü

Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca

 

Belki bana verdiği son acıdır bu acı

Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona

Pablo NERUDA

Balıkçı Baki

Baki bakıyordu daldan

Balıkçı suya battı,

Balıkçı Baki daldı dibe

Balıkçı baki avladı balık,

derken Baki daldı, zavallı kuş,

Balıkçı çıkarken yüze

kıpraşan gümüş yükü ve

birkaç damlayla,

çünkü Balıkçıbaki

beslenir yalnız gökkuşağıyla,

suda dalgalanan ışıkla:

sonra çöker ve tüketir

titreşen balıklarını

Paplo NERUDA

Günün Sözleri

Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.

Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerinin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırIa

MEVLANA

Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun Martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.

Albert Camus

Mutlu insanlar; her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir.

Charles Bukowski

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here