Osteopat Natali Helen Kazan Ayna Derneğinin Konuğu Oldu
İskenderun Ayna Kültür ve Sanat Derneği ile Evimiz İskenderun Süpürge Derneğinin bu haftaki konuğu Fizyoterapist ve Osteopat Natali Helen Kazan oldu.
Konuk konuşmacıyı kürsüye davet etmeden önce söz alan Evimiz İskenderun Süpürge Derneği Başkanı Dr. Eyüp Tümkaya, Arsuz Kale bölgesinde yapılması planlanan termik santral ile ilgili konuştu. Santralin getireceği zararların insalara net olarak anlatılması gerektiğini vurgulayan Tümkaya; “Kanun insanlara, çevreye soralım diyor. Bu işin tekniğini bilenlerin vereceği raporun, bu işi bilmeyenlerin vereceği tepkiden değersiz olması bir handikap. Kale bölgesinde yapılması düşünülüyor. Bakir bir alan. Turizme açılması planlanırken termik santral ortaya çıktı. Kuzey ülkeler yenilenebilir enerjilere yönelirken, biz daha çok güneş alan güney ülkesi güneşten neden yararlanamıyoruz gerektiği gibi. bu konuda teknik raporlar artık yetersiz, halkın tepkisi gerekiyor. İnsanlar günlük yaşantılarına gömülmüş ileriyi düşünmüyor. İnsanları konu hakkında bilgilendirmeliyiz. Denizin, tarımın öleceğini bilmeliler. Sarıseki’deki santral o bölgeyi ciddi şekilde etkilemeye başladı, astım giderek artıyor. Tepkimizi gösterelim, termik santrallere hayır diyelim” diye konuştu.
Osteopat Kazan’dan Kadınlara Kas Güçlendirici Hareket
Daha sonra kürsüye gelerek önce kendini ve daha sonra ‘Osteopati’yi tanıtan Fizyoterapist ve Osteopat Natali Helen Kazan; “Osteopati, tüm vücudu bir bütün olarak ele alıp ağrının ya da bozukluğun esas sebebini bulur, semptomu (belirti) değil, problemin kaynağını tedavi eder. ‘Dokunan ve hisseden eller’ olarak isimlendirilen osteopatlar olarak biz vücutta elimizi koyduğumuz yerde, içerde bir bozukluk var mı yok mu ona bakıyoruz. Her organın kendi içindeki ritmi hissetmemiz önemli. Kas iskelet sistemi en ucuz sistemdir. İç organlarımızda sıkıntı varsa sistem sekteye uğrar. Vücut çok akıllı ilk önce kas iskelet sistemini feda ediyor. Yani sırtımızdaki, bacağımızdaki ağrının sebebi iç organlarımızdaki bir sıkıntıdan kaynaklanıyor olabilir. Bu anlamda tedavimizin %80’ini muayenemiz oluşturuyor. Muayenede nerde sıkıntı olduğunu buluyoruz ve ondan sonra tedavi süreci başlıyor” dedi.
Osteopatinin 19. yy’da Amerikalı bir doktor tarafından uygulamaya başlandığını ifade eden Kazan, osteopatiyi aslında yüzyıllar öncesinde büyüklerimizin elle yaptıkları tedavinin gelişmişi olarak niteledi.
Osteopatinin kendi içinde craniosacral, visseral ve parietal olmak üzere 3’e ayrıldığını kaydeden Kazan, “Hastalık tam oluşmadan elle muayene yöntemiyle sorunu tespit edip tedavi uyguluyoruz. Elle yapılan tedaviyi egzersizle destekliyoruz. Kişi tedavinin tamamlanmasını ardından eğer egzersiz yapmayı sürdürmezse bir süre sonra ağrıya bize geri gelir. Amacımız, kişinin yaşam kalitesini arttırmak, ağrısız, mutlu, hareketli bir yaşama kavuşmasını sağlamak. Osteopatide beslenmeye çok önem veriyoruz. Çünkü ağızdan yediğimiz doğal ve sağlıklı değilse bu sıkıntı yaratıyor, hastalık olarak çıkıyor. Beslenme bu anlamda çok önemli” dedi.
Osteopat Natali Helen Kazan, kadınlardaki bel ağrılarıyla ilgili üzerinde çalıştığı çalışmadan da söz etti. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla bel ağrısı görüldüğüne işaret eden Kazan, kadınların kas dokularının farklı olması, çocuk doğuruyor olmasının bunun sebeplerinden birkaçı olduğunu kaydetti. Bel ağrılarına karşı özellikle kadınların mutlaka doğru egzersizlere yönlendirilmeleri gerektiğinin altını çizen Kazan, derneğin salonunda kadın dinleyicilerine birkaç kas güçlendirici hareket de gösterdi. Kazan; “Ne kadar kuvvetli karın kaslarımız olursa bel ağrısı da o kadar azalıyor” dedi.
