İskenderun’un Simgesi Palmiye (Hastanesi)

0
673

Toplumsal olarak verilen değerler her zaman amacına ulaşmıştır. Kişiler ve nadide kurumların derecelendirilmeleri zaman içerisinde anlamlaştığında değerler o zaman anlaşılır. Kuşaklar değişse de verilen olumlu yıldızların değerleri de yükselir.

Yazdığım makaleler; genelde yaşayarak duyarak görerek ve hiç bir baskı altında kalmadan ruhen kalemlerime döktüklerimdir. Özellikle insan sağlığını ilgilendiren konular benim yapıma uygun araştırmalarımdır. Sağlık sorunları, hepimizin muhakkak eninde sonunda tökezlendiğimiz konuların en başında gelir. İster kendimiz isterse de bir yakınımızın olası hastalığında bir anda kimyamız allak bullak olur. En güçlü gördüğümüz insanlar dahi sağlık sorunlarıyla debelleşmeye başladığı anda onların hiç de o kadar güçlü olmadığını anlarız.

Allah hiç kimseyi acil sağlık sorunlarıyla baş başa bırakmasın. Şimdi diyeceksiniz ki böyle konuları neden gündeme getirdiniz? Kayınbabam bundan on beş gün evvel Ankara’ya kızını görmeye gitti ve orada acil olarak hastalandı. Yurdumuzun en gelişmiş bir hastanesine, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesine acil olarak götürüldü. Doktorlar gerekli müdahaleyi yapıp acilin bir köşesine yatırmışlar. Ben buradan aramadığım kimse kalmadı, rica ettim ama babamı bir türlü acilden öteye yatıramadım. Uçakla İskenderun’a getirttim ve İskenderun Devlet Hastanesi Başhekimine rica ettim ve babamı buradaki devlet hastanesine yatırılmasını sağladım. Başhekime ve servise teşekkür ederim.

Ancak, babam iyileşeceği yerde gittikçe kötüleşmeye başladı. Koskoca Devlet Hastanesi yoğun bakımına, yer olmadığından yatıramadık ve elimiz ayağımız tutmaz oldu. Açıkçası güvendiğim dağlara kar yağdı. Dağın başında, soğuk ayazın içinde hasta ile birlikte bizler de donmaya başladık.

Bir anda aklıma İskenderun Palmiye Hastanesi geldi. Hâlbuki benim doktorum; Dr. Murat Çelik, Palmiye Hastanesinde ve hastanenin ne kadar da düzenli olduğunu bilen kişiyim ama bir kere şaşırmıştık.

Palmiye Hastanesi Başhekimi Dr. Yılmaz Şahutoğlu’nu telefonla aradım, durumu anlattım, bana ‘Hemen hastayı alın buraya getirin hastanemizde Nöroloji Doktoru Mehmet Gür var, gerekli müdahaleyi hemen yapar’ dedi. Ne çok sevindim anlatamam. Bir anda karlı dağların ardından memleketimin ılıman havasına sanki kuş gibi kondum.

Babamı ”PALMİYE HASTANESİ” Nöroloji Doktoru Sn. Mehmet Gür’e teslim ettik. İlk iki gün temkinli konuştu ve ‘babamı hiç yoktan kaybedeceğiz’ diye ailecek tedirginliği yaşadık. Geçtiğimiz gün sabah saat dokuzda Palmiye Hastanesine gittim ve Başhekim Dr. Yılmaz Şahutoğlu ile görüştüm. Gel beraber yoğun bakıma gidelim dediğinde, babamı çok kötü göreceğimden dolayı inanın çok sıkıntılıydım.

Yoğun bakıma gidip, babamın yanına geldiğimde ilk gün getirdiğim o insan değişmiş, yüzlerine kan gelmişti. Babam kimseyi tanımıyordu, beni de tanımaz dedim ve babam ile konuşmaya başladım. ‘Baba bak boksör Nuri yanına geldi’ dediğimde gözlerinden yaşlar aktı. ‘Oğlum ben rahatım, annen nerede?’ dediğinde rahatladım. Ve o anda gelinmesi gereken gerçek yerin Palmiye Hastanesi olduğunu anladım. Yoğun bakım odasından çıkar çıkmaz ailemi aradım onlara son durumu anlattım hepsi sevinçten gözyaşı döktü. Kolay değil on beş gün çekilen acıların müjdesi ancak bu kadar olur.

Palmiye hastanesinin ne denli muhteşem bir yapıya sahip olduğunu en yakın bilenlerdenim. Yoğun bakım ünitesinin önü hasta yakınları için oturma guruplarıyla donanmış. Hiç bir hastanede görülmeyen görüntüleriyle hastalara ve hasta yakınlarına güven veriyor. Babam belki kurtulacak. Onu bir an evvel hayata döndürmek için yoğun şekilde çalışan, konularında uzman gerçek bir hastane ekibi var.

Hastaneye ilk girişinizde sizleri güler yüzle karşılayan ekiplerle birliktesiniz. Acil servisinde, hasta yatış servislerinde, tuvaletlerde, oturma yerlerinde bir nebze olsun ilaç kokusu yerine ev ortamı kokusuyla birliktesiniz.

Palmiye Hastanesi Başhekimi Sayın Dr. Yılmaz Şahutoğlu nezdinde tüm hastane personelini kalben kutluyorum. Bir insana verilen değer, böyle bir sağlık kuruluşunda yapılıyorsa onlardan örnek çıkartmak, her sağlık kuruluşunun asli görevi olmalıdır.

İskenderun’un simgesi olan Palmiye Ağacının gölgesi altında, sağlık sorunlarının çözüldüğünü görmek beni fazlasıyla memnun etti.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here