İskenderun ve Türkiye, Kadın Siyasetçiye Hasret

0
107

Sabaha karşı saat dört otuz tamda ezan vakti. Cuma gününü Cumartesi’ye bağlayan tan zamanı! Tuşlarım o kadar karma karışık ki hangisine dokunsam bir şeylerin yazımları şekilleniyor. Şekillenen tümleçler yine benim istediklerimi vermiyor. Acı bir kahve eskilerden bir dostu yanıma konuk ediyor. Şimdi onu seyrediyorum, cesaretini, mücadelesini ve dimdik ayakta durmasını. Uykusuzluğum ise bana isyan edercesine bildiğin gibi yaz dedikçe, yazdıkça yazmak istiyorum. Yazdıkça da içim ve gönlüm açılıyor. Balkonumun terasından körfezin gri görüntüsü maviye doğru kaydıkça, İskenderun tüm iştiham dolu siluetiyle karşımda öylece gülümsüyor.

Önümüz seçime odaklandığından her yanımdan yükselen sesleri duyuyorum. Geçmiş seçimlere şöyle bir baktığımda etraf hepten erkek adayların basiretleriyle kaynıyor. Tek tük bayan adaylar olsa dahi erkeklerin arasında kayboluyor. Sen neymişsin be nazlı İskenderun? Senin ne de çok erkek taliplerin varmış. Ses hep erkek aday adaylarından çıkıyor. Kadınlar nedense cesaretsiz ve sessiz. Erkek adayların görev akışlarını yıllardır seyrediyorum ve ne yaptıklarını artık takip edemiyorum. Bölgemiz turizm ağırlıklı olmasına rağmen güç gerektiren gelişmelerle ön plana çıkartılıyor.

Yılmadan, usanmadan bölgesine hizmet etme ateşiyle yanıp tutuşan bayanlar yok mu? Tabi ki var ama nedense boyunları, erkekler karşısında bükük kalıyor. Erkek adaylar ön plandayken içlerinde parmakla sayılacak kadar az bayan olması ne kadar da düşündürücü.

Hava ışıldadı ve ısındı. İskenderun şimdi daha net gözlerimin ufkunda! Gemilerin birbirleriyle sık temasları ileride oluşacak bir yoğunluğu müjdeliyordu. Açıkçası, İskenderun benim için bir bayan nezaketinde. Nazlı ve sevecen! Ona sahip olmak isteyenin de onun gibi olmasını arzu ederim.

İskenderun kendine yakışanı yapmalı. Kendini seveni kucaklamalı. Bu sefer yapılacak olan yerel ve ulusal seçim kulvarlarında bir bayanımız bizleri temsil etsin. İskenderun ve çevresi kendini yönetecek bir bayanla bizlere gülümsesin. Sosyal yaşam alanlarında başarı dolu çizgiler yakalayan o kadar bayanlarımız olduğu halde, vatanımızı kökten ilgilendiren konularda görev yapmaları gerekirken, nedense kendilerini hep geri plana itiyorlar. Türkiye genelende bayansız siyaset durumları hep aynı! Çoğu illerde bulunan belediye meclislerinde tek tük bayan meclis üyesi var. Hatta geçenlerde duymuştum, meşhur bir ilimizin belediye meclisine otuz dokuz yıl aradan sonra ilk defa bir bayan belediye meclis üyesi olmuş.

Bayanlar seslerini yükseltmeli ve siyasetin içinde yer almalı. Kadın eli yalnızca evini süslememeli. Bulunduğu şehri de süslemeli ki memleketimizin gerçek zenginliğini onlarla birlikte tadalım. Kadınlar ikinci plandan sıyrılmadığı müddetçe, erkekler onların boşluğunu her daim doldurur. Sonrasında renksiz bir baharı onlarla birlikte yaşarız.

Etrafıma şöyle bir bakıyorum. Erkekten fazla bayanların çokluğu gözlerime çarpıyor. Üniversitelerde okuyan o kadar bayan öğrenciler var ki… Onlar okulu bitirdiğinde ne yapıyorlar diye düşünüyorum. Evlenip çoluk çocuğa karışıyorlar desem çözüm değil. İş yerleri, bankalar, kurumsal müesseseler hep bayan çalışanlara dolu. Peki, bunca bayan nüfusu artıkça bayanlar siyaset dışında ne yapıyorlar diye düşünmemek elde değil.

İskenderun bayan siyasetçilerini bekliyor. 2019 yılında yapılacak olan seçimlere bayanların şimdiden hazırlanıp, seslerini bilimsel ve çevresel şekilde memleketimizde duyurmalarını arzu ediyorum. Göstermelik olarak ortaya çıkan bayanlar değil, gerçekten memleketine hızla dört elle sarılacak bayanların görev için kendilerini göstermeleri gerek. Onlar, bu medeni cesaretlerini yakaladığında, memleketimizin geleceği açısından çok güzel “Girişim” olacağı aşikârdır. Hadi bayanlar, siyasete girin ve nahoş sessizlikleri bozun.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here