Her Tarafımız Dökülüyordu (1)

0
52

Değerli okurlarım, “Hint Fakirleri” gibi olduk, neremizden tutsalar elde kalıyor, dökülüyor. Aslında tutacak yerimiz de kalmadı, her tarafımız lapa gibi’ Ne zaman düzeliriz, nasıl toparlarız, titreyip de kendimize geliriz o da meçhul! Sıcaklardan bunaldığımızda yağmura hasret oluruz. Gökten inen rahmet bizleri ıslatır ve yüreğimize de refahlık verir. Günler sonra da sırtımızı sıkı tutup, o sıcakları arar olacağız. Sonuçta insanız ya…

Spor makalelerime girişlerim genelde hep böyle oluyor. O küçük paragraflardan ilham alıyorum sanki. Yıllardan beri de böyle devam edip gidiyor. Okurlarımın da beğenisini kazandığını biliyorum. Bazı makalelerimde, hemen konuya girmiş ve bitirmiştim. Farkında olmadan gayri ihtiyari olmuştu, bu yanlışlık (!) artık buna ben yanlışlık ya da eksiklik diyorum. Birçok okurlarımın da dikkatini çekmiş ve karşılaştığım mahallerde serzenişte bulunmuşlardı.

“…Öcal Hocam, makalelerinize başlarken ilk paragraflar, sanki konu ile ilgisi yokmuş gibi geliyor. Sonra öyle bir örtüşüyor ki… Birkaç defa ise doğrudan konuya girmiştiniz, özel bir nedeni var mıdır?…”

İlgilerinden dolayı bütün okurlarıma teşekkür ederim, sağ olsunlar. Serzenişlerini de bir iltifat olarak kabul ediyorum. Zaten onlardan esinlendiğimi buraya samimi olarak belirtmek isterim. Hani sağımız solumuz ve de her tarafımız dökülüyor diyoruz ya neden dökülmesin ki! Hangi taraftanız? Oradan mıyız, buradan mıyız? Avrupalı mıyız, değimliyiz? Ortadoğulu muyuz? Arap Birliğinden miyiz? İşte, bunlar hakkında hiç kimsenin kesin bir bilgisi yoktur.

Neden yok? Oysa yapılan istatistiklere göre, nüfusumuzun %33’ü “Şeriatı istiyor” bunun nedeni açık ve seçik. İslam’ı tam anlamıyla yaşamak istiyorlar. Herkesin benimsediği bir yol vardır, bu doğru ama İslam’ı yaşamak düşünüldüğü kadar kolay değildir. Bunun raconu vardır.

Şeriat yoluyla İslam’ı yaşamak isteyenler şunu iyi bilmelidir ki; Ölüm bir an bile unutulmamalıdır, her an ona yaklaştığımız bilinmelidir. Ölümü hatırlayan ve aklından çıkarmayanlar kimlerdir biliyor musunuz?

Merhametli olanlar, tüm canlılara acıyanlar, onlara yardım edenler, katı ve istismarcı olmayanlar, kanaat sahibi olanlar, haris olmayanlar. Kefenin cebi olmadığını bilenler ve buna inananlar, zengin bile olsa mağrur olmayanlar, şımarmayanlar. Kendi helal kazancından yoksullara yardım etmeyi sevenler, yoksulluğa üzülmeyenler, sıkıntıların ve hastalıkların kısa süre sonra biteceğine inananlar. Yarınların garantisi olmadığını bilenler, ölüm denilen gerçeğin, yaşa başa, zengin fakire bakmadığını bilenler.

Ve özellikle Azrail’in şike yapmayacağına inananlardır. Sizlere (istismarcılar, şeriat isteyenler) soruyorum, bu yazdıklarımın hangisi sizde mevcut? Parmak kaldırın! Hepiniz günahkarsınız!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here