Her Şeye Rağmen Yaşam Güzel

0
76

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Havalar bu günlerde yazdan kalma demeyeceğim çünkü neredeyse yaza taş çıkaracak kadar sıcak. Ya da bendenize böyle geliyor? İçinde bulunduğumuz sıkıntılı zaman buna eklenince nefes almakta bile zorlanıyoruz artık. Herkes birbirini ne kadar da rahatlıkla suçluyor hayretle izliyoruz. Hiç tanımadıkları insanları “şu böyle, bu böyle” diye yaftalamıyorlar mı tüylerim diken diken oluyor yeminle. Artık bir gözümüz diğerine güvenmez oldu! Nerede o kapıları açık bıraktığımız güven içindeki zamanlar, nerede en gizli saklı sırlarımızı paylaştığımız bir lokmayı bölüştüğümüz güzel insanlar?

Aynı evde bile sen ben olduk, en ufak bir sorunda birbirimizin yakasına yapışmaya hazırız! Sinirlerimiz keman telleri gibi gergin. İki kaşımızın arasında ve alnımızda derin çizgiler oluştu gülmeyi unuttuk surat asmaktan bir hal olduk. “Umut” diyoruz sarılıyoruz ama en yakınlardan gelince darbe, dibe vurmak zor olmuyor artık.

Buna her gün gelen şehit, yaralı haberleri ki katliama benzeyen, daha çok içimize çekilir olduk. Kimi teselli edeceğimizi şaşırır olduk. Yüzümüz yok ama “nur içinde uyusunlar mezarlarında” derken haklarını helal etmelerini rica etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Biz evlerimizde kişisel sorunlarımızla kapris yaparak hayatımızı yaşarken, onlar vatan için savaş meydanlarında.

İçimiz ağır, kafamız dumur, sağımız solumuz karışık, işsiz güçsüz gençler bir başka sıkıntı. Daha biraz önce kanımı donduran bir intihar mektubu okudum. Bir türlü iş bulamayan genç bir insana ait belli ki artık canına “tak” demiş. Ailesinin kısıtlı bütçesi ile okumuş, meslek sahibi olmuş ama mesleğini yapamıyor, tutunacak dalı kalmamış! Biz bu gençlere ne yaptık böyle, nasıl harcadık hayatlarını, geleceklerini umutlarını nasıl kararttık? Bunun sorumlusu şu ya da bu değil hepimiz bu işin sorumluluğunu taşıyoruz. Başta aileler olmak üzere. Ama şimdi derdim suçlu aramak değil sadece okuduğumdan beri dumura uğradığım mektubun peşindeyim. Uyandığımdan beri o mektubun sahibine nasıl ulaşabilirim nasıl yüreğine dokunabilirim onun hesaplarını yapıyorum!

Ancak sevgili gençler hiçbir şey bize hediye edilmiş yaşamdan daha önemli değildir. Ve bir an diğer bir ana benzemez, anlara güvenmek gerekir. Demek istiyorum sadece. Lütfen kendinize zaman tanıyın. En umulmadık zaman da hiç ummadığınız güzel şeyler olabilir, olabilecekler için kapınız yüreğiniz açık olsun. Sağlık, sevgi, birlik ve beraberlik içinde kalalım, umutlarımızı yitirmeden, ayrımsız gayrımsız. Yase

& & & & &

Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı (1- 31 Ekim)

Ve sevgili okuyucularım, içerisinde bulunduğumuz ekim ayı ‘Kanser Ayı’ olara biliniyor ve bu ayda kanser hakkında bilinçlendirme seminerleri ile taramalar yapılıyor. Bende netten biraz araştırıp konu hakkında edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak istedim…

yase-farkindalik1

Ekim ayı Dünya Sağlık Örgütü tarafından meme kanseri hakkında bilinçlendirme ayı olarak kabul edilmiştir. 26 Ekim ise meme kanserini sembolize eden pembe kurdele takarak ayın önemini daha da vurgulamak üzere belirlenmiştir.

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Her 8 kadından birinde görülmektedir. Dünyada her yıl 1 milyondan fazla yeni meme kanseri vakası, 400e yakın ise buna bağlı ölüm olayı görülmektedir. Mamografi ile tarama programlarını, önerilen şekilde uygulayabilen ülkelerde erken tanı konması nedeniyle meme kanserinden ölüm oranı belirgin olarak azalmıştır. ABD için bu oran %30-50, Avrupa’da yapılan çalışmalarda ise % 63 olarak bildirilmektedir.

Meme kanserinin en yaygın belirtisi memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesidir. Diğerleri ise: Meme derisinde kalınlaşma, Şişlik, Deride tahriş ya da bozulmalar, Akıntılar, Göğüs ucunun hassaslaşması yada içe dönmesi… gibi belirtilerdir.

Meme kanserleri erken evrede hiç bir belirti göstermezler. Bu nedenle, kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları, kendi kendilerine meme muayenesini sık sık yapmaları çok önemlidir. Aile hikayesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. Yaş faktörü ve genetik yatkınlık dışında, Alkol, Sigara kullanımı, Yemek alışkanlıkları, kilo, daha önce alınmış radyoterapiler veya hormon tamamlayıcı tedavi mem kanseri riski açısından sorgulanması gereken özelliklerdir. Meme kanserinde en önemli tarama yöntemi mamografidir. Meme kanserini erken yakalamak için önerilen 40 yaşından sonra belirli aralıklarla mammografi çekilmesidir. Ancak daha sonraki mamogramlarınıza referans olması için otuzlu yaşlarda da bir mamografi çektirerek saklanması önemlidir.

20’li yaşlardan itibaren düzenli olarak kendi memenizi elle kontrol ediniz. Doktorunuza düzenli aralıklarla meme muayenesi yaptırınız; o 20-30’lu yaşlarda aşağı yukarı 3 yılda bir kez o 40 yaşından sonra yılda 1 kez 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi çektiriniz. Yüksek risk taşıyorsanız (özellikle genetik açıdan ) mamografiye ek olarak yılda bir kez MR incelemesi yaptırabilirsiniz. Meme kanserinin erken teşhis etmenin en iyi yolu düzenli aralıklarla mammogram yapılmasıdır.

Kaynaklar; American Cancer Society, National Cancer Institute, Tabar Swedish Trial Updates, Türkiye’de Meme Kanser Taramaları.

Günün Şiiri

Gafil Gezme Şaşkın

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün

Yalan dünya senin olsa ne fayda

Akibet alırlar tatlı canın

Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Söylersin de söz içinde şaşmazsın

Helâli haramı yersin seçmezsin

Nasibin kesilir de sular içmezsin

Akar çaylar senin olsa ne fayda

Söylersin de el içinde sözün var

Yeler çalışırsın oğlun kızın var

Bu dünyada üç beş arşın bezin var

Bedestenler senin olsa ne fayda

Bir gün alır götürürler evinden

Hakk´ın kelâmını koyma dilinden

Kurtulaman Ezrail´in elinden

Dünya dolu malın olsa ne fayda

Pir Sultan Abdal´ım çıktık oturduk

Kaza lokmasını burda yetirdik

Dünya bizim diye çektik getirdik

Yalan dünya bizim olsa ne fayda

PİR SULTAN ABDAL

Gizli Bakışlar

Bir bakışki açıyor gönül muammasını,

İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,

Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,

Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.

Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,

Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır

Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,

seven insanlar daima gözleriyle yemin eder.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

 

Tabiat Odam

Severim kırlarda ben yaşamayı,

On iki ayı.

Severim kırların yeşil göğsünü,

Bütün süsünü.

İstemem başımın üzerinde dam,

Tabiat odam.

İstemem topraktan başka bir yatak,

Kehkeşanlar tak.

Kuşlardan savrulan bir incecik tüy,

Üstümde örtü.

Ve aydan kırpılan bütün yıldızlar,

Rüyamda kızlar.

Her sabah neşeyle uyanan bir eş,

Koynumda güneş.

Dallarda ötüşen kuşlar kabilem,

Bilmezler elem.

Ağlarsak bizimle beraber olur,

Hemşirem yağmur.

Sızlarsak bizimle beraber sızlar,

Kardeşim rüzgâr.

İsteyen toplasın binlerce arşın,

Karlardan kışın.

Mutlaka öptürür bağlarda temmuz,

Çıplak bir omuz.

Severim kırlarda ben yaşamayı,

On iki ayı.

Severim kırların yeşil göğsünü,

Bütün süsünü.

Ölürsem istemem ne yas, ne kefen,

Ne başka bir fen.

Üstümden kalkmasın çimen, çiy, yosun,

Ruhum uyusun.

Ahmet Kutsi TECER

Günün Fıkrası

Hoca göl kıyısında karısı ile çamaşır yıkıyormuş. Yanlarına simsiyah bir karga yaklaşmış. Karga sabunu alıp kaçmış. Nasrettin hocanın karısı telaşla yaygarayı basmış “Hoca efendi yetiş karga sabunu kaptı!…” Nasrettin hoca yerinden bile kıpırdamadan “Hatun görüyorsun karganın üstü başı bizden daha kara. Biraz da o yıkansın”

Günün Sözü

Arkamda yürüme, öncün olmayabilirim, önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece eşit oluruz.

Ute Kabilesi

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here