Değerli okurlarım, mademki sıcak havalarda futbol yumuşuyor (ya da bize öyle geliyor) isterseniz gelin bugünü tekmesiz, meşin yuvarlaksız fiziksel sporla değerlendirelim. Bir ömür boyu futbolla yatıp futbolla kalktık. Yeter artık. Biraz da kendi fiziğimize doğrudan hitap eden yumuşak sporlardan, estetik yaşamdan söz edelim. Belki de faydasını görürüz. Hep futbol, hep futbol! Sanki Avrupa’da söz sahibiyiz, sanki şampiyonuz? Futbol garın mı doyurur?
Sevgi ve saygı ile bezenmiş bir yaşam, Cenabı Allah’ın kullarına sunduğu bir lütuftur ve de bir armağandır. Tabi hakkını verirsek, kıymetini bilirsek bu armağan bulunmaz bir nimettir. Sporsuz bir yaşam düşünemiyoruz bu bir gerçek. Bu gerçekle dirsek temasında olabilmemiz için, öncelikle kişisel sağlığımızın ve psikolojimizin de üst düzeyde seyretmesi gerekiyor. Sizce de öyle değil mi?
Efendim, Haziran-Eylül arası Kardelen’de ikamet ediyorum. Nerede ve nasıl olduğu hakkında ayrıntıya girmeyeceğim, bildiğinizden eminim. Yaz sezonu boyunca okuduğunuz makalelerimi denizle yüz yüze ve ondan ilham alarak burada yazıyorum. Geçenlerde genel kurul oldu ve yönetim değişti. Sessiz ve sakindi ancak bu sükûnetin sıcaklarla ilgisi yok, sakinlerinin sağduyulu ve centilmen oluşundan kaynaklanıyor. Hep böyle oluyor zaten.
Sayfiye yerleri için hep şunları söylemişim ve de düşünmüşümdür. Normal yaşamlarında, yüreklerinden sevgiyi, yüzlerinden tebessümü eksik etmeyen insanların, buralarda da aynı minval üzere olmaları gerekmez mi? Sıcaklardan dolayı sporun tavsadığı zamanlarda bazı olumsuzluklar kendini gösteriyor ve de sırıtıyor. Oysa hiç kimseye, kiliseye, camiye gidin, oruç tutun, namaz kılın da demiyoruz. Bu ibadetler Allah ile kulları arasında olan dini vecibeler. Yapan yapar, yapmayan da yapmaz. Sonuna her koyun kendi bacağından asılır. Herkes günahlarının faturasını kendisi ödeyecektir. Bu kesin!
Güneşin alçalarak toprağı kavurduğu saatlerde, denize de girilmez, havuz da düşünülmez, bildiğiniz gibi çok sakıncalı! Spor yapmak mı? O hiç düşünülmemeli! Söyledim ya, güneşte uzun vadeli yürümek bile hayati önem arz etmektedir. Yürümek isteyenlere de kimse engel olmaz, kendisi bilir.
Peki, günün sıcak saatlerinde sakinler neler yapıyorlar? Hangi aktivitelerle zamanlarını değerlendiriyorlar? İşine gidenler gidiyor da gitmeyenler, emekliler ve ev hanımları, kendilerine koyu bir gölge buluyor. Zaten konutların iki tarafında da pergola var. Duruma göre yer değiştiriyorlar. Burada spordan mı söz ediyorlar, yoksa dedikodunu yapıyorlar. Yarın…
Mutlu olun, mutlu kalın SAYGILARIMLA
