Değerli okurlarım, insanların fizik rahatsızlıklarının çoğu ayakta da tedavi ediliyor ve olumlu sonuç alınıyor. Sonuçta o kişide bir değişiklik olmuyor, yine aynı hüviyete sahip. Ancak, kimyası bozulduğu zaman neler oluyor biliyor musunuz? O kişi ya da kişilerin her şeyiyle beraber kimliği de değişiyor. Kırmızı ile siyah boyayı karıştırdığınızda değişik bir renk ortaya çıkıyor ve adına “Mor” diyorlar. Artık kırmızı ya da siyah demek söz konusu değildir.
Peki, futbolun kimyasının bozulması ne demektir? Bu kimya bozukluğu iki değişik renkteki boyaların karıştırılmasıyla başka bir renk çıkması, oluşması anlamına gelmiyor nedense. Futbol oynadığım yıllarda da, gazetecilik kariyerimde de büyüklerimizden birçok ifadeleri sık-sık duymuştum. Atalarımızın deyişlerini, büyüklerimizin nasihatlerini dinleyerek, aklımızda tutarak bu hale geldik çok şükür.
Takımınızın İskeletiyle Oynamayınız! İskelet, takımı ayakta tutan mevkilerdir. Çok zaruri ihtiyaçlar olmadıkça bu mevkilere dokunulmaz. Bildiğiniz gibi, genel olarak yapılan transferlerin (yerli ya da yabancı) büyük bölümü iskeleti güçlendirmek içindir.
Maçlara neden 18 kişilik kadro ile çıkılıyor? Neden takımın bünyesinde 23-24 futbolcu bulunduruluyor? Neden teknik kadro oluşturuluyor? Neden taraftarlarımıza güveniyoruz deniliyor? Bu saydıklarımızı, kulüp yöneticilerinin biraz da öz eleştiri yaparak baştan düşünmeleri gerekmez mi? Gerekir de, nedense kimsenin işine gelmiyor.
Özeleştiri dedim ya bu kavramla hep ters düşmüşüzdür. Mutlaka bir bahane bulup kendimizi haklı çıkarmaya çalışırız, rahatladığımızı hissederiz. Oysa özeleştirmede bulunmak bir erdemdir, bir fazilettir. İşte bunu da kimselere anlatamıyoruz. Kabullenmemiz de mümkün değildir.
Özür dilemeyi bile beceremiyoruz. Özür dilemek kendimizi aşağılamak değildir, muhatabımızı da büyütmek hiç değildir. Yerinde ve zamanında ifade edilen “Özür” o kişiyi bir yerde büyütebilir de. Bunu bir anlayabilsek, birçok sorunlarımızı, hatta çok önemli konularımızı geride bırakır, aşarız.
Futbolun kimyasını bozan yığınla vardır da bizler bunu görmezden geliriz. Hâlbuki birçok gerçekler ayrıntılarda gizlidir. Ancak, ufak-tefek, çözümü kolay olan ayrıntılar yüzünden bir futbol takımı ya da genel olarak futbolumuz zaafa uğruyorsa, orada bir bit yeniği bulunmaktadır. Bunun için de o işe baştan başlamak gerekir. Tecrübelerime dayanarak konuşuyorum ki, o toplumda, o kulüpte spor ahlakı noksandır ve özellikle bu kavram özümsenmemiştir.
Israr ediyorum, Spor Ahlakını (genelde de düşünebiliriz) hafife alan ve onu görmezden gelen insanların, yöneticilerin vay haline.
Mutlu olun, mutlu kalın. SAYGILARIMLA
