Değerli okurlarım, futbol ne kadar korunur, ne kadar çok ilgi odağı olursa, o ayak oyunu da o kadar çok güzel ve zarif gözükür. Taraftar ekmek parasını bilete yatırıyorsa, bir beklentisi var demektir. Genel olarak bir futbol müsabakasından haz duymak, mutlu olmak istiyor.
Bildiğiniz gibi, futbolu insanlara miras bırakanlar bazı şeyler söylemeye çalışmışlar. *Sizlere bıraktığımız bu sporla mutlu olunur. *Bu sporla vücut direncinizi koruyun. *Bu sporla sağlıklı yaşayın. *Bu sporla önünüze çıkan engelleri aşın. *Bu sporun sanat olduğunu kabul edin. *Bu sporla temayüz edin. *Bu sporda şan şöhret ve zenginlik vardır unutmayın.
Şöyle düşünecek olursak, o muhteremlerin bizlere bıraktıkları miras için söylediklerinde acaba bir yanlışlık ya da bir noksanlık var mı? Bizler için doğru olanlar, kimlere göre yanlış? Dünya insanı ile birlikte, ülkemizde de milyonların zevk aldığı bu ayak sporunu zaafa uğratmaz, zor durumda bırakmak için neler yapmıyorum ki…
Sezon açılıp ilk devrenin sonuna kadar kıyasıya bir lig izliyoruz. İkinci yarıyı dört beş hafta geçtikten sonra bazı kokular almaya başlıyoruz. Burada tamamen futbolcuları suçlayamayız. Bir yönetici çıkar, en yakın rakibinin forumda futbolcusu hakkında, “Onun özel yaşamının en sıkıntılı döneminde biz ona sahip çıktık…” der. Ne alaka? Gerçekten öyle bile olsa yakışıyor mu? Uslu-uslu konuşmak dururken, böylesine rencide edici beyanatlara ne gerek var ki?
Aslına bakarsanız, uslu durmayan o kişiyi de yönlendiren var. Doğru ya da yanlış, kulüp başkanı bilmiyor mu bazı şeyleri? Kulüp başkanları ateşle oynamaz, onlara bir maşa gerek. Etrafta maşadan çok ne var ki…
Şike mi dersiniz, Doping mi dersiniz, Teşvik primi mi dersiniz. Futbolun yüz karası bu yaklaşımlar sık-sık yapılmaz. Yukarıda sözünü ettiğim gibi, sezon sonuna gelinirken nedense. Bu çirkinliklerden kulüp başkanlarının haberi olmaz mı? Onlar başkan ya. Kulüp batar onlara hiç bir şey olmaz.
Bir de, Teşvik primi vardır ki, o da şikeye göbekten bağlıdır. Yani şike ile hiç farkı yoktur. Bu yılki kimin adına olduğunu biliyorsunuz. Teşvik primini meşrulaştıran kişi adına oynanıyor. O kişi bağıra-bağıra “Ben teşvik primini alırım ve bu şike değildir” demişti. Acaba diyorum, öbür tarafta da bu işlerle uğraşıyor mu?
Ekranlarda saatlerce ahkâm kesenler ne düşünüyorlardır acaba? Bana göre hiçbir şey düşünmezler. Onlar paralı askerlerdir. Sus payları vardır. Kime ne diye biliriz ki?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
