Değerli okurlarım, bir yerine şeytan tüyü dikilmiş olan ve de bütün olumsuzluklara rağmen, yine de en popüler, en karizmatik spor olma konusunda yerinde kalıyorsa, bunun bir hikmeti vardır elbette. Bu makalede, futbolun popülaritesini, karizmasını, olmazsa olmaz oluşunu açacak değilim. Onları daha sonra, ayrıntılı biçimde gündeminize getireceğim. Futbolun alışılagelmiş konumu da oldukça önemli…
Ülkemizde taraftar denen topluluğun temel meselesi hayattaki eksikliğini, tutkunu olduğu oyun üzerinden çıkarmaktır. Böyle bir teşhisin ardından, futbolun alt sınıf sporu olduğu ve işin şiddet ve hiddet boyutunda ekonomik nedenlerin yattığı tespitini kolayca yapmanız mümkün. Ancak, bu teoriyi artık kapatmanın ya da rafa kaldırmanın, en azından dondurup da şimdilik buzdolabına koymanın zamanı gelmedi mi? Bana sorarsanız, geldi de geçiyor bile…
Bugüne kadar, milli maçları sanmıyorum, büyük statlarda yüzlerce müsabaka izledim. Özellikle gol sonrası elini yumruk yapıp dirsekten yukarı kaldıranlar hiç de yapancı simalar değil. Demek oluyor ki; halk kesimi kadar, üst sınıfların da (sanayiciler ile bürokratların) hayatta bir takım eksiklikleri olduğunu ve bu eksikliklerini futbol üzerinden çıkardıklarını göstermektedir.
Şunların altını çizerek söylemek istiyorum. O şeytan tüyü futbol, tam bize göre! Mesleğinizle ilgili bir beceriniz, çevrenizde gelişen olaylara tepkiniz, ülkemizin içine düştüğü bataklığa dair bir fikriniz yok. Kıyıların yağmalanıp betonlaştırılması gibi çok ciddi konularda bir tepkimiz, bir refleksimiz, bir düşüncemiz, bir fikrimiz de yok ve de bulunmamaktadır. Ama oturduğumuz veya yattığımız yerde, çığlık çığlığa bağırıyoruz: Kazandık… Kazandık!
Futbolun şeytan tüyü bu işte! Bir şey yapmadan kazanıyorsunuz. Ter dökmeden, çaba harcamadan yeniyorsunuz. Yattığınız yerde, belki de uyurken ‘Galip’ geliyorsunuz. Olacak şey değil. Hareketsiz durarak, başarmadan, beceremeden, didinmeden, çalışmadan, kafa yormadan, olaylara tepki göstermeden, bilgi görgü edinmeden, gözlüğünüzü bile takmadan kazanıyorsunuz. Yani zafer sizin oluyor.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
