Futbolda Ahlak Erozyonu (5)

0
71

Değerli okurlarım, “ahlak erozyonu” o kadar kapsamlı ki, bir türlü istediğimiz yerde karargâh kuramadık. Düşündüklerimizi kısaltarak yazdık, bazılarına da teğet geçtik. Aslında, ahlakın tarifini yapmaya gerek yok. Gerçekten gerek yok. İçeriğini anlayabilmek için, tanıdığınız ya da tanımadığınız birine bu ifadeyi kullanın yani “AHLAKSIZ” deyin bakalım. Size tutumu nasıl olacak? En azından size bakışı ve duruşu değişir.

Hal böyle olunca, bulunduğumuz toplumda, koşullar ne olursa olsun terbiye sınırlarını zorlamamalıyız hatta düşünmemeliyiz bile. Zira ahlak konusu çok önemli bir hadisedir. Nedense günümüzde bu hayati kavram o kadar yozlaştı ki, anlatabilmekte hemen mümkün olmuyor. Balık baştan kokuyor da ondan sınırım. Ahlakı, terbiyeyi ciddiye alan yok, herkes çıkar peşinde, doğal olarak çıkar düşünülecek ama bu duygu erdemli bir biçimde yapılmalı diye düşünenlerdenim.

Siyasetteki erozyon tamam da, spordaki erozyonunda rengi değişmiş olarak karşımıza çıkıyor. Ahlaksızlığın rengi mi olurmuş demeyin, vereceğim örnekler sizde de gündem oluşturacak. Toplumun büyük kesimi o kadar çıkarcı ki, işte bu çıkar uğruna her şeyi mubah sayıyor. Çıkarına dokunun bakalım, hemen sizi kara listeye alıyor, o kişiyi çevreden uzaklaştırmaya çalışıyor.

Şu teşvik priminden söz etmek istiyorum. Çok şükür ligler başladı ya, ağır patronlar kimseye çaktırmadan bu işle iştigal edecekler, sanki iyi bir iş yapıyormuş gibi. Teşvik priminin vaatten öte, nakit olduğunu hemen belirtmeliyim. Bu ahlaksızlığın, yani teşvik priminin suç olmadığını söyleyenler hiç kimseden de çekinmiyorlar. Çünkü güvendikleri de kendileri gibi ahlaksız. Spora, sporseverlere, insanlara uzaktan yakından saygısı olmayan zavallılar. Aynı zamanda birbirine göbekten bağlı ve de birbirine gebede ondan.

Bana göre, “Teşvik Primi” şikenin ta kendisidir ve şikeyle aynı kategoride mütalaa edilmelidir. Bu yaklaşım başkalarının hakkını gasp etmektir, yanı hırsızlıktır. Haksız kazanç nedir? Hile hurda, hortumculuk, dini istismar ederek bağış toplamak, vergi kaçırma, yani vergilendirilmemiş paralar değil midir? Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum.

Kendi futbol takımına vaatte bulunursan, yani “hafta sonu rakibinizi yenin hesabınıza şunları yatıracağım” derseniz bu konuda kimse size soru soramaz. Fakat bir takıma bavul dolusu parayı “şu takımı yenin” diye gönderirseniz, bunun adı teşvik primi olmaz, resmen şike yapılmış ve futbol adına büyük ahlaksızlık yapılmış olur. Biz ahlak erozyonundan, terbiyeden, erdemden söz ediyoruz ama bazıları da sırtını dayayıp yere sağlam basıyor. Bu kadar parayı ne yapacaklar bir türlü akıl erdiremiyorum. Acaba kefenin cebi mi var?

Mutlun olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here