Değeli okurlarım, spor makalelerimde; spor ahlakına yer veren, özen gösteren bir yazarım. Bu gidişle bundan vazgeçeceğimi hiç sanmıyorum. Yeşil zemin üzerinde geçen o 90 dakikada, taraftarlar, hakem üçlüsü pardon hakem beşlisi, futbolcular, iyi niyetli olsalar, skora razı gelince sorun yaşanmaz. Herkes çocuklarını korkusuz, isteyerek statlara gönderir. Dünyanın itibar ettiği bu spora neden sırt çevrilsin ki?
Futbolu diğer spor dallarıyla karşılaştırmak mümkün değildir. Örneğin basketbol diyelim. Oyun esnasında rakibinin başını okşayan hakem hemen düdüklenir. Her ne kadar bu sporda beş faulden sonra diskalifiye eldir ama futbolla bağdaştırmamız mümkün değildir.
Öyle olsaydı, basketbol müsabakaları salonda oynanır mıydı? Bu nedenle diyorum ki, futbol, sadece futbol değildir. Şu önemli konuyu da anlatmadan geçemem. Öyle futbol maçları vardır ki, galip gelen taraf şampiyon olur. Yenilen takımın bir yıllık emeği boşa gider ya da küme düşmeler söz konusu olabilir.
Ancak, maç öncesi verilen beyanatlar ortamı gerer, kasıp kavurur. Bu beyanatlar nasıl bir şey derseniz, hemen söyleyeyim. “ Bu maçı mutlaka alacağız. Yönetim olarak, taraftar olarak, takım olarak kararlıyız, bu maçı mutlaka alacağız…”
Zelzeleyle eş değerde olan bu beyanatlar neye hizmet ediyor ya da kimleri tahrik ediyor derseniz. Taraftarları, Futbolcuları, hatta rakibi de ters yönde etkilemektedir bu türden verilen beyanatlar. Bu gereksiz sözler şiddeti davet eder mi? Etmez mi? Oysa “Futbol kuralları içinde, rakibimizi yenmek gönlümüzden geçiyor, oyuncularımız da bu müsabakaya iyi hazırlandılar. Yenilsek de dünyanın sonu değil…”
Bir makalemde söz etmiştim hatırlayacaksınız. İskenderunspor-Hatayspor müsabakası ta Ankara’ya alınmıştı. Sadece bir sarı kartın çıktığı maç 1-1 sona ermişti. Şu işe bakın ki; iki şehrin insanlarının birbirine girdiği puan maçı 600 km. uzakta sorunsuz geçiyor. Fakat bu türden netameli maçları her zaman yüzlerce Km. uzaklarda oynatılmaz ki.
Bu anlattığım işin istenmeyen tarafı! Arzu edilen yanı da oldukça fazla… Üst düzey temaşasından söz etmeyeceğim. Dostlukların oluşmasından dem vurmak istiyorum. Herhangi bir mekânda maç izliyorsunuz ve takımınız gol atıyor. Yanınızda bulunan tanımadığınız kişiye sarılmakla birlikte, şapur-şupur öpüyorsunuz. Evet, futbol, sadece futbol değildir… Dost kazandırır ve de pekiştirir.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
