Futbol Nedir? (5)

0
86

Değerli okurlarım, futbolun fizik kurallarını alt üst etmesini, sevenlerini, sevmeyenlerini, sanat yönünü ve de ekonomiye olan katkısından söz edeceğim bugün. Kozmopolit olmayan şehirlerimiz, anlatmaya çalışacağım konularda hem öndeler ve hem de daha da başarılılar. O yörelerde herkes takımlarını “canı gönül”den destekliyor. Yani çift başlılık yok, her şey tek elden.

Efendim, futbol, karizmasıyla sporun tüm dallarına yardımcı olmakta ve onları istediği yere götürmektedir. En popüler spor ve önemli bir sektör olduğuna göre, futbolu sevmiyorum diyenlerin bana göre aklından zoru var demektir. Bundan önceki makalelerimin birisinde “Hakemlik Zor Zanaattır” başlıklı makalemde sizlere bazı şeyler sunmaya çalışmıştım. Her ne kadar zaman-zaman bu insanlar form düşüklüğü gösteriyor, yanlış kararlar veriyorlarsa da unutmayalım ki, onlar anında karar vermek zorundalar. Hâkimler bile karar verirken bir süre yerlerden bilgi topluyorlar. En önemlisi yukarıya da soruyorlar, hele sormasınlar!

Hakemler hakkında kısa süre önce bir makalem yayınlanmıştı. Fakat sonradan o kadar güzel şeyler aklıma geldi ki, şu anda söylesem gülersiniz. O nedenle hakemler konusunu bir kez daha gündeminize getireceğim. Bu kez unuttuklarımı da hatırlayarak sunacağım. Hani şu ‘tabancayla sahaya çıkan ve futbolcuyu tokatlayan’ hakemler falan…

Televizyonlarda yorum yapanları izlemeyin isterseniz. Hakemlerin bir saniyede verdiği kararı dakikalarca eleştiriyorlar. Tamam, onlarda yolunu buluyor ama izleyenlere de acımak lazım. Onlarda bu duygu yok! Onlar için zamanın önemi yok ki. Sabahlara kadar orada çöreklenirler. Başka nereye gidecekler ki?

Futbolda bazen öylesine enteresan pozisyonlar olur ki, hani fizik kurallarını altüst eder demiştim ya, işte onun gibi, nasıl olduğunu anlamak mümkün olmaz. Falso verilmeden şutlanan topun gideceği yer bellidir. O meşin yuvarlağa falso verildiyse ve orta mesafede ağlara nasıl değeceği belli olmaz ve de kestirilemez bile. Anlatmaya çalıştığım bu işin güzelliği ve fizik kurallarının her zaman geçerli olmadığının ispatıdır. Diğer spor dallarında fizik kurallarından söz edilemez ama futbolda fizik kuralları ihlal bile edilir.

Efendim, futbol en alçak gönüllü spordur, herkesin sporudur ve bununla beraber fazla teçhizat gerektirmediği için fakir sporu, halk sporu da denilebilir. Yeter ki meşin yuvarlak kaybolmadan yerde tekmelensin. Forma, krampon, tozluk istemez. Hatta kale direklerinin yeri taşlarla veya birkaç ceketle de belirlenir. Bu karizmatik spor öylesine de mütevazıdir, en alt seviyeye bile inebilir. Öyle bile olsa karizmasından hiçbir şey yitirmez. Futbolun güzelliği de bu olmalı diye düşünüyorum.

Futbol ekonomide de bir güvencedir. Futbolsuz şehirler aç gezmiyor ama hiçbir şeyleri de yok. Bir şehirde profesyonel bir futbol takımı varsa ileriye dönük projeleri de olacaktır mutlaka. Tesisler, transferler gündem oluşturacağı gibi, o şehir genel de prestij kazanır. Anlattıklarımın hiç birsi küçümsenemez. Her şey ufaktan başlar ve istikrar yakalanırsa duygular boyut kazanır ve başarı saçlarından yakalanır. Şehrimiz ülkemizin en büyük ilçesi. Büyük olmak güzel de, neden bu konuda büyük düşünen yok? O türden adam yok da ondan!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here