Değerli okurlarım, biz futbol için boşuna aşk gibidir demiyoruz. Sözlerime iştirak edenler çoğunlukta olsa bile öncelikle bu sporun fiilen içinde olmak gerekir. Yani, futbolu oynamış olmaktan söz ediyorum. Bu sözlerime çamur deryası sahalar ve hatta mahalle araları da dahil. Bildiğiniz gibi iyi topçular, ya mahalle aralarından ya da statlarda top taşıyıcılardan çıkıyor.
Şunu söylemeye çalışıyorum. Bazı gerçekleri bilmek için olayları yerinde görmek ve de incelemek doğal olarak önemlidir ama o işi öyle ya da böyle yapmış olmak daha önemlidir diye düşünmekteyim. Futbol aşk gibidir diyoruz ve de sizlere sunuyoruz ama onun labirentleri bizi yormazsa, dikenli ve dik yokuşları bizim gücümüzü tüketmezse demiyorum. Bilakis, hem yoruluyoruz ve hem de gücümüz tükeniyor. Bütün bu dezavantajlara rağmen hala futbola aşk gibidir diyebiliyorsak, demek oluyor ki, futbol aşk gibi değil, aşktan da üstünmüş.
Efendim, dostlukların aşka dönüştüğü oluyor da, (hem de sık-sık) aşkın dostluğa dönüştüğü hiç mümkün olmuyor. Ben ne gördüm, ne de duydum. Acaba, siz hiç duydunuz mu? Şimdi, neyi dememeye çalıştığım gün gibi aşikar! Bana göre, Futbol Aşkı kundakta başlıyor ve mezarda son buluyor. Yalan mı?
Normalde, insanların birbirini aşırı derecede sevmelerine “Aşk” deniliyor ise de bunu (bu aşkı) boyutlarıyla anlatmak mümkün olmuyor, şimdiye kadar da aşkın tam anlamıyla tarifi yapılmışta değil. Sadece biraz önce söylediğim gibi “Aşırı sevgi” deyip geçiştiriliyor. Oysa aşkların en güçlüsü, en etkilisi olan futbol aşkını bazı örnekler vererek, anlatabilmek pekâlâ mümkün!
Genel olarak, futbol aşkıyla, insanların birbirini aşırı sevmelerini kıyaslayamam ama aşkla ilgili bir şiirimin sadece bir dörtlüğünü sizlere sunarsam, beni daha iyi anlarsınız…
Kırk yıl da geçse, O’nu unutamazsın,
Dert sendedir, susarsın, konuşmazsın,
Her geçen yıl, O’nu daha çok ararsın,
Kişiyi mecnun eder, aşk budur işte…
Böyle aşkların günümüzde yaşandığını sanmıyorum. 24 saatlik beraberliğe aşk denildikten sonra, gerçek aşkların da içine becerdi yeni nesil! “Aşkı anlama, sevenleri anlayabilme yeteneğimizi belirler… Ve de, olağanüstü geliştirir…” Bunları bir tarafa bırakacak olursak, “Futbol aşkı” katkısız aracısız, beyaz renkli, dingin, toz kondurulmayan, feryat figan edilen, kan dökülen, can verilen, ölümün bil esbabı harbiyyesi olmayan bir yaklaşımdır.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
