Feyzioğlu; “Asıl Konu Türkiye’nin Üniter Yapısının Paramparça Edilmesidir”

0
127

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu; “Asıl Konu Türkiye’nin Üniter Yapısının Paramparça Edilmesidir

Türk Ceza Hukuku Profesörü ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği İskenderun Şubesi tarafından organize edilen etkinlikte yaptığı konuşmada Anayasa Değişikliğiyle getirilmek istenenleri anlattı.

“Bu anayasa değişikliği Hatay’ın Türkiye’ye bağlanması öz ve öz Türk yurdu olan Hatay’ın Türkiye’nin ili olmasına karşı çıkanların projesidir” diyen Başkan Feyzioğlu, tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.

Siyasi particilik yapmadıklarını, çıkarılan kanunları ve anayasayı değerlendirmek ve anlatmanın Barolar olarak kendi görevleri olduğunu vurgulayan Feyzioğlu; “Habur’da çadır mahkemelerini kuranlar, Oslo’da İmralı’da yeni anayasa pazarlığı diye eyalet pazarlığı yapanlar, 2008 de kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ve milli olan tüm unsurların gayri milli yapılarca ele geçirilmesine ön ayak olanlar, şehirlerimiz tuzaklanırken başını başka tarafa çevirip yüzlerce askerimizin ve polisimizin şehit olmasına sorumsuzca sebep olanlar bizi terörist olmakla suçlayamaz. Bizim gibi canını dişine katarak bu vatan için yollara düşenleri terörist ilan etmek hiç kimsenin haddi değil. Onların alınlarını karışlarım. Biz hayır’ı onların torunları da tek parça bir Türkiye’de yaşasın diye istiyoruz” diye konuştu.

Toplantı yapmak üzere İskenderun’a geleceği sebebiyle adli sicil kaydının istenmesine de tepki gösteren Feyzioğlu; “Burada birileri benim TC kimlik numaramı sormuş, adli sicil kaydımı sormuş. Ben adli sicil kaydımı değil seceremi vereyim. Bizim ailemiz Anadolu ve Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin asli kurucularıdır. Bizim ailelerimiz Kuvayi Milliyeci’dir. Milli mücadelenin en önde gidenleridir. Bizim ailelerimiz her zaman Atatürk demiş ailelerdir” dedi.

Evet’i savunanların sert üsluplarının sebebinin ‘Hayır’ çıkacağını görmüş olmalarından kaynaklandığını da ifade eden Feyzioğlu; “Sizden ricam o öfkeye karşı siz ellerinizi iki yana açın ve deyin ki kardeşimsin. 16’sında da 17’sinde de kardeşimsin. Birlik ve beraberlik içinde olursak eğer ölümden başka her şeyi yeneriz. Biz Türk milletini yüzdelerle ifade eden değiliz. Bizim için 80 milyonun tamamı Türk Milletinin asli unsurudur. Kuvayi Milliye Hareketi yeniden doğmuştur. Türkiye’nin her yerinde yanan çoban ateşi birleşmiştir, bu hareket artık durdurulamaz” dedi.

Anayasa değişikliğine neden hayır dediklerini ayrıntılarıyla anlatan Feyzioğlu; ““Meclis etkisizleştiriliyor. Cumhurbaşkanına sözde 2 dönem sınırı getiriliyor gibi yapılarak aslında 3-4-5-6 gidiyor. Meclis döneminin tamamlanmasından hemen önce erken seçim kararı alıp cumhurbaşkanı seçiminin de yenilenmesine neden olursa cumhurbaşkanının görevi sıfırlanıyor yepyeni bir döneme sanki ikinci görevini hiç yapmamış gibi talip olabiliyor. Yani aklımızla alay eden bir anayasa var. Bu anayasa bir şahıs için yazılmamıştır Bu anayasa değişikliğinin yazan küresel kuklacılar için asıl konu Türkiye’nin üniter yapısının paramparça edilmesidir.

Kıbrıs davası, Ermenistan’ın Türkiye’den toprak talebi ve BOP’un güneyimizden geçecek olan Kürt koridoru ortak projedir. Bu büyük resimde Hatay İskenderun en önemli parçalarından birini oluşturuyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası yüzyıl öncesini aşan öngörülerini bir kez daha hatırlamak lazımdır. 40 yıllık Türk yurdu Hatay düşman elinde bırakılamaz derken, hem Hatay’a olan sevdasını hem de yurt savunmasının Hatay’da başladığını dile getiriyordu. Mustafa Kemal Atatürk’ün Hatay’ı Türkiye’ye bağlama hayali ideali Kıbrıs’ın Karpas burnunun İskenderun’a giriyor olmasıyla ilgilidir. Eğer Kıbrıs Türkiye’den gidecek olursa, Kıbrıs’ın Karpas burnu Türkiye’den alınacak olursa İskenderun’da Türkiye’den gidecektir.

Çünkü İskenderun körfezinden doğu Akdeniz’e 1 tane gemi çıkarma imkanı olmayacaktır. Büyük proje budur. Rumların Karpas burnunda ‘Buralar Rumlara verilmez ise anlaşma yoktur’ ısrarının arkasında BOP’un; Karpas, İskenderun ve Kürt koridoru bağlantısı vardır. İskenderun Körfezi, kurulmak istenen terörist devletimsilerin Akdeniz’e açılacağı kapı olarak planlanmaktadır. Karpas burnu da Yunana verilmek üzere bu koridorun güvenliği sağlamak projesinin asli parçasıdır.

Hatay’da Amanos dağlarında bölücü terör örgütünün ısrarla terör odaklarını bırakması, bu bölücülerin Hatay’ı ve İskenderun’u Türkiye’den alıp o koridorun denize açılan kapısı hayali ile ilintilidir. Burada bölücü terörist örgütünün destekçisi yoktur. Peki niçin burada sürekli terörist grupları barındırılmakta. Bunun sebebi projesi içerisinde Hatay’ın Türkiye’den koparılması vardır. 40 asırlık Türkiye yurdu bir daha asla koparılamayacaktır.

Ekonomi malum, turizm çökmüş böyle bir ortamda anayasayı değiştirip gücü bir tek kişinin elinde frensiz kontrolsüz toplama dayatmasının ne sebebi olabilir? İşte tek sebebi küresel kuklacıların açtıkları bu koridoru Doğu Akdeniz’e ulaştırma hayalleridir. Önümüze konulan 2017 anayasa değişikliği emperyalistlerin küresel güçlerin en son hamlesidir” şeklinde konuştu.

Belgelerle konuşmasına devam eden Başkan Feyzioğlu, Öcalan’ın 2013 yazığı barış mektubunda Başkanlığa evet dediğini hatırlatarak; “21 Mart 2013 Abdullah Öcalan’ın sözde barış mektubu. Bu mektubu takdim edenler ‘Türkiye’ye barış geliyor barış’ nidaları atıyorlardı. ‘Bizde toplumsal barış istiyoruz ama böyle olmaz. Türkiye’de ırk, mezhep ayrımcılığını, siyasi düşünceden kaynaklanan ayrımcılığı gidermenin tek yolu demokrasidir, hukuk devletidir’ dedikçe sen yoksa barış istemiyor musun diye saldırılıyorduk. Bu mektubun barış mektubu mu savaş mektubu olduğunu mektubun içinden bir paragrafla size anlatacağım.

Mektubun ilk sayfasının 8. paragrafında diyor ki, ‘Ortadoğu’daki sorunun çözümü, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukların ulus devletçiklere, onların sanal sınırlarına hapsedilmiş olmasındandır. Bu sanal sınırlar değişmedikçe Ortadoğu sorunu çözülmez’ diye yazmaktadır. Bu ne demektir? Türkiye, İran, Suriye, Irak bölünmedikçe Ortadoğu sorunu çözülmez demektir. Bu BOP’nin yol haritasıdır.

Bu mektubun yazılmasından hemen sonra kardeşim Esat oldu size Eset. Türkiye’nin eliyle Suriye’nin bölünmesi için kampanya başlatıldı. Türkiye nasıl olurda kendi topraklarını paramparça edecek bir projenin içine kendi kaynaklarıyla girebilirdi. Bizim görevimiz Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak olması gerektiği halde, bizim şiarımız ‘Yurtta barış dünyada barış’ olması gerektiği halde nasıl olurda Suriye’nin bölünmesi için tüm gücümüzle sahaya indik. Suriye Devlet Başkanı Esad’ın yanlışlarını söylersiniz, demokratik bir Suriye kurması için desteklenmesini sağlarsınız ama Suriye’yi parçalamak demek kuzey Suriye’de bugün kurulan yavru PKK’nın Türkiye eliyle kurulduğu anlamına geliyor.

İmralı notlarında bölücü terör örgütünün başı eyalet sistemine ve başkanlığa evet diyeceğini 2015’te yazmış. Bölücü terör örgütünün hayır dediği yalan değil kuyruklu yalandır.

Türkiye, eğer aydınları daha az korkan, gerçekten aydın olma bilinciyle hareket eden bir ülke olabilseydi bunlara bu atları oynatacak yer kalmazdı” şeklinde konuştu.

Feyzioğlu, anayasanın 123. ve 124. Maddelerinde cumhurbaşkanına eyalet kurma yetkisinin gizlendiğini de ifade ederek; “Biz diyoruz ki eyalet kurulmasını isteyen bu anayasaya hayır diyin. Bize güçlü bir meclis lazım ki Türk milleti frenin başında otursun. Bize demokrasi, hukuk devleti, adalet lazımdır. Kısacası bize Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti lazımdır” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here