Ertem; “Anayasal Bir Diktatörlük Yaratılmasına İzin Vermeyeceğiz”

0
71

birol-ertem-12Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem; “Anayasal Bir Diktatörlük Yaratılmasına İzin Vermeyeceğiz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, Başkanlık sisteminin, vatanını, milletini, bayrağını seven, Misak-ı Milli sınırları içerisinde ülkemizin bölünmez bütünlüğüne inanan vatandaşların ortak sorunu olduğunu kaydederek; “Bu Anayasa değişikliği geçerse Meclisi mezara, demokrasiyi tarihe gömeriz” dedi.

CHP’li Vekil Ertem, mecliste görüşülmeye devam eden Anayasa Değişikliği Teklifi ve Başkanlık Sistemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Başkanlık Sisteminin, bir siyasi, sağ-sol, laik-antilaik sorunu olmadığını ülkemizin geleceğinin sorunu olduğunu önemle vurgulayan Milletvekili Ertem; “Vatandaşlarımız verdikleri oylarla ülkemizin geleceğini değiştireceklerdir. Ya Başbakan Binali Yıldırım’ın “Başkanlık Sistemi Gelmezse Ülke Bölünür” ifadesine bağlı kalarak oy verip yasama-yürütme-yargı yetkisini tek kişiye Cumhurbaşkanı’na devredip ülke bütünlüğünü riske atacaklar ya da Başkanlık sistemini reddederek ülkemizin bölünmez bütünlüğünün devam etmesini sağlayacaklardır. 1923 yılında egemenliği Topkapı Sarayından alıp TBMM’ne getirdik ama AKP Hükümeti egemenliği Meclis’ten alıp Beştepe Sarayı’na götürmeye çalışıyor” dedi.

Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ni isteyen iki kişi olduğunu ifade eden Ertem, bunlardan birinin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan diğerinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savunarak; “Daha düne kadar çözüm süreci adı altında gerek Oslo’da gerek Dolmabahçe Mutabakatı ve Habur’da Eyalet ve Başkanlık Sistemi’nin gelmesini isteyen ve bunu ilk dillendiren Öcalan’dı. Bugün de aynı ısrarı sürdüren Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.

Vatandaşların seçme hakkının bu sistemle gasp edileceğini belirten Milletvekili Ertem; “Mevcut Başkanlık Sistemi’nde Bakanların 3/2’sinin Meclisin dışından Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek olması, Bakanların vatandaşların oy verip seçtikleri milletvekillerinden seçilmeyecek olması,  vatandaşlarımızın seçme hakkının gasp edileceği anlamına gelmektedir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyelerinin sayıları 12’ye indirilip 6’sının Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek olması bağımsız yargıyı ortadan kaldırıp Cumhurbaşkanı’nın isteği doğrultusunda kararların verileceği anlamına gelmektedir. Demokratik, laik, hukuk devletlerinin en önemli özelliği, egemenliğin ulusta olması, egemenliğin yasama-yürütme-yargı erkleri arasında dengeli dağıtılması ve denetleme mekanizmalarının tam anlamıyla işlemesidir. Oysa bu değişiklik teklifiyle kuvvetler ayrılığı da, denetleme mekanizmaları da ortadan kaldırılmaktadır.

Millete ait olan “egemenliği” vekâleten kullanan Türkiye Büyük Millet Meclisini devre dışı bırakacak, yasama-yürütme-yargı yetkisini tek kişiye, Cumhurbaşkanına, devredecek bir Anayasa ülkemiz açısından büyük sorunlara yol açacaktır. Özellikle bölücü ve gerici terör saldırılarının arttığı, can aldığı, her geçen gün şehitler verildiği bu ortamda; Bu Anayasa değişikliği geçerse ne olur? Anayasal bir diktatörlük yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulmayan bir diktatör ortaya çıkar. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp otoriter bir rejim kurulur.

Hiçbir vatandaşın, can, mal ve hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi, kurum ve kuruluş tek bir kişinin, bir diktatörün vicdanına terk edilir. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ve ülkede zorbalık hakim olur. Bir kişi hem hükümet, hem meclis, hem mahkeme olur. Yasama, yürütme ve yargı tek elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz, aciz ve sembolik bir meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi tarihe gömeriz” şeklinde görüşlerini belirtti. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here