Şunun şurasında savaştan çıkalı kaç yıl oldu. Halen o günleri yaşayan nesiller var. Osmanlı İmparatorluğu öylesine onların içerisine oturmuş ki yıllar geçse de içlerinde oluşan bu korkuyu atamıyorlar. Parçalanan bir imparatorluk üzerinde hak aramaya çalışan bu sözde ileri devletler, yurdumuzu böldüler ve paylaştılar.
Türkiye’nin her şeyine yıllar boyu karışır oldular. Yüce Atatürk parçalanan bir imparatorluğu küllerinden yeniden ortaya çıkarttı. Sözde dost gözüken bu Avrupa devletleri anlayacakları dilde derslerini aldılar ama yine de vatanım üzerinde oynadıkları pis oyunları her defasında ortaya koydular.
Yardım adı altında ne olduğu belli olmayan süt tozu ve sandviçleri biz yaştaki nesillere yedirdiler. Güya Türkiye’ye yardım yaptılar. Tarım makinesi verdiler yedek parçalarını makine fiyatına bize sattılar. Teknoloji biraz ilerlerse hemen dur dediler. Özgürdük ama her yönüyle anlaşma devletlerine bağlıydık. Tuvalet kültürünü dahi bizden öğrenen bu ileri devletler bizi içten içe parçalamak uğruna her türlü ayak oyunlarını oynadılar. Oynamaya devam ediyorlar.
Amaçları Türkleri ortadan kaldırmak! Türkleri kendilerine köle yapmak! Almanya’da ilk çalışmaya gidenler bilir. Çoğu ölmedi halen hayattalar. Türklere nasıl bir köpek gibi davrandıklarını anlatsınlar da dinleyin.
Geçmişte bizleri yöneten siyasilerin hemen-hemen hepsi o Türk düşmanlarının sözleriyle bizleri yönetti. Halk fakir ve perişan olunca mecburen boyun eğildi. Avrupa, teknolojiyi yaşarken bizler hala karasabanla tarlaları sürüyorduk. Bize acıyorlardı. Onların her türlü serzenişlerine çaresiz, sessiz kalıyorduk. Kendimiz yeni bir şey yapmaya kalkışsak, siz yapmayın bak çok ucuz şekilde biz size veririz dediler. Bu ve benzer sebeplerden dolayı ilerleyemedik ve kendi kabuğumuza sıkışıp kaldık.
Yüce kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra gelen liderler, onlardan akıl almaz şekilde borç para aldılar ve bizi planlı şekilde dışarıya borçlu hale getirdiler. Alınan borçlarla Türkiye’yi ayakta tutmaya çalışıyorlardı. Her şeyimize karışır oldular. Ordumuzu dahi onlar yönetir hale gelmişti.
Rahmetli Turgut Özal bizim ilk ufkumuzu açtı. Kim olduğumuzu, neleri yapabileceğimizi bizlere tatlı, babacan haliyle göstererek anlattı ve öğretti. Dış mihrakları o günlerden beri bir telaş sardı. Çünkü Türkiye kendine geliyordu. Derhal önlemlerin alınması gerekliydi. Sağ ve sol diye bir şeyler çıkartıp bizleri birbirimize kırdırmaya başladılar. Asala çıktı ortaya dış temsilciliklerimize ve milli hava yollarımıza saldırmaya başladılar. O günlerde onlarla hesaplaşanları saygı ve sevgiyle anıyorum.
Turgut Özal görevi başındayken birden bire aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin. Ölümü hala şaibeli!
Koalisyon hükümetleri devreye girdi. Ne çabuk unuttuk yirmi beş sente muhtaç olduğumuzu… Meclis her oturumunda kavga içerisinde oturumlarını kapatırdı. Ekonomiden anlayan bir kişi ortalarda yoktu. İş adamları, esnaf, bin bir perişanlığı yaşardı. Biz rahata alışınca acıları çok çabuk unuttuk. Yeni nesillerde çekilen o zor günleri bilmez, bilenler de onlara ciddi şekilde anlatmaz.
Kökümüzün nereden geldiğini nereye doğru gittiğimizi bilmezlikten gelindiğine yanarım. Yurdumuzun şimdiki durumunu iyice tahlil edelim. Her şey güllük gülistanlık olmayabilir ama şu bir gerçek. Türkiye eski Türkiye değil!
Şimdi ki Türkiye bizi zamanında parçalayan ülkeleri korkutur halde. Her halimizle bizlerden korkuyorlar. Acaba ‘Osmanlı ruhu yeniden ortaya çıkıyor mu?’ telaşı içindeler.
Kendi kurdukları Kürt ve FETÖ masalları da hedeflerine ulaşmadı. Bizleri ayrımcılıkla ayrıştırmaya kalkışanların planları alt üst oldu. Yeni bir Türkiye gözlerinin önünde hızla oluştu. İşte telaşlarının asıl nedeni bu! Yok, Avrupa Birliğiymiş yok başka bir şeymiş gibi şeylerle bizi uyutamayacaklarını anladılar.
Hele şu FETÖ denilen melanet, demek içimizde yılan beslemişiz. Avrupa bu gibileri sinsice bize karşı besledi ve sırası geleni ortaya sürdü. Bu sefer FETÖ belasını sürdü. Kendi ülke vatandaşına silah çekip öldürmek aşağılığına sahip, tek örgüt FETÖ!
MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli bu tehlikeyi gördü ve mevcut hükümete destek verdi. Kim ne anlarsa anlasın MHP ülke için doğru yolda.
Almanya, Hollanda, Avusturya ve bunlar gibi diğerleri Türk vatandaşlarına karşı cephe aldı. Son günlerde gündemleri Türk düşmanlığı! Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin üst düzeyi ile ateşle oynar gibi oynuyorlar. Bize dost olmayan ülkelerin hemen-hemen hepsinde bir Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı var. Bu insanı sevmiyorlar. Sevmediklerinin tek bir sebebi var. O Türkiye’yi yüklemiş götürüyor. Dosta güven, düşmana korku salıyor da onun için sevmiyorlar. Türkün gücünün öyle ucuz bir şey olmadığını ortaya koyuyor diye sevmiyorlar!
İç ve dış düşmanlar ne yapacaklarını bilmiyor. Türkiye’nin ayağa kalkmasını tabi ki istemiyorlar. O tüm Dünya ülkelerini geziyor, dolaşıyor, Türkiye’yi Sn. Özal gibi anlatıyor, o anlattıkça düşmanları korku salıyor. Allah her şeyin iyi yönünü bizlere nasip etsin.
