Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Avukat Mevlüt Dudu, Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96. ve 99. Maddeleri uyarınca Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisine soru önergesi sundu.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen kanlı darbe girişiminin ardından 667 sayılı OHAL KHK kapsamında FETÖ’ye ait olduğu belirtilen 15 vakıf üniversitesinin kapatıldığını, bu tarihe kadar kapatılan 14 vakıf üniversitesinde okuyan 65 bin öğrencinin; Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 4 Ağustos 2016 tarihli ilk kararı ile üniversiteye girmiş oldukları yıl aldıkları puanlar esas alınarak devlet ya da vakıf üniversitelerine yerleştirilmeleri öngörüldüğünü hatırlatan Dudu; “Ancak o tarihe kadar okudukları üniversitelerin FETÖ’ye ait olduğunu bilmediklerini beyan eden öğrencilerden ve onların velilerinden gelen yoğun tepkiler üzerine YÖK; 11. 08 2016 tarihinde ikinci bir karar daha almıştır.
YÖK, bu ikinci kararında; “kapatılan vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin ÖSYM tarafından kayıt olduğu yıldaki puanları esas alınarak merkezi olarak yerleştirildikten sonra eğer isterlerse kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarının bulunduğu ildeki devlet veya vakıf üniversitelerinde özel öğrenci statüsünde ders alabileceği” ara formülünü üretmiştir. Bu karara göre, öğrenciler ders aldıkları üniversitenin değil, yerleştirildiği üniversitenin diplomasını alabileceklerdir. Yine Anadolu Ajansı’nın geçtiği habere göre, söz konusu öğrencilerin diplomalarında mezun oldukları üniversitenin yanı sıra kapatılan vakıf üniversitelerinin de bilgisi yer alacak” dedi.
Kargaşaya Neden Olmaz mı?
Bu durumun yeni bir kargaşaya neden olup olmayacağı konusunda bazı sorular yönelten Milletvekili Dudu, önergesinde şu sorulara yanıt aradı;
“1-Özel öğrenci statüsü formülü, yükseköğretimde yeni karmaşa ve mağduriyetlere yol açmayacak mıdır?
2-Kapatılan vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciler, bu ildeki devlet ya da vakıf üniversitelerinde “özel öğrenci” statüsünde okurken, diplomayı ÖSYM’nin kayıtlarını yaptırdıkları üniversiteden alacaklardır. Bu formül, eğitimde eşitlik prensibine uymakta mıdır?
3-Özel öğrenci statüsünde okunan dersler, ÖSYM tarafından kaydı yaptırılacak üniversitelere hangi esaslarda saydırılacaktır?
4-Özel öğrenci statüsü için tüm üniversitelerle anlaşma yapılmış mıdır?
5-Kapatılan vakıf üniversitelerinden başka üniversitelere geçiş yapacak öğrencilerin diplomalarında kapatılan üniversitenin bilgisinin de yer alacağının açıklanması, “devlet fişlemesi” olarak nitelendirilmektedir. Mezun olunan üniversitenin diploması yerine yeni bir yöntem icat edilerek kapatılan vakıf üniversitelerinin bilgisine de yer verilmesi ne anlama gelmektedir? Birçok veli, çocuklarının üniversite puanlarına göre üniversiteye yerleştiğini, bu okulların FETÖ’ye ait olduğundan haberdar bile olmadıklarını, devletin ÖSYM Kılavuzu’nda ilan ettiği üniversiteleri seçerek tercih yaptıklarını belirtmektedirler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile “kandırıldığını, aldatıldığını belirterek, milletten af isterken”, vatandaşın aldanma hakkı yok mudur?
6-FETÖ’ye ait vakıf üniversitelerinin AK Partili vekillerin oyuyla ve desteğiyle TBMM’den çıkarılan yasalarla kurulduğu ve ÖSYM Kılavuzları’na eklendiği gerçeği dikkate alınarak, tüm sorumluluğun vatandaşlarımıza yüklenmesi hakkaniyet anlayışına uygun düşmekte midir? Hükümetin bu büyük faciadaki rolünün gözden kaçırılarak, tüm bedelin devletin açtığı bu vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilere ödetilmesi “sorumlu siyaset anlayışına” uygun mudur?”
