Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Tekne Yaptırıyorum Ama Denize İndirmeye Korkuyorum!.

0
267

Yıllardır hayalimde olan düzgün bir tekneyi körfezimizin sularına indirmek için çaba gösterdim. Bu konuda tekne yapım ustalarını memleketimde derinlemesine araştırdım. En sonunda İskenderun sanayi bölgesi içerisinde bir yere sıkışmış ”Turgay” tekne yapım ustalarıyla tanıştım. Şaban ve Recep Turgay kardeşler, gerçekten bu işin uzmanları. Uzun yıllar çekirdekten yetişip bu günlere kadar gelmişler.

İlk önce hevesle başlayan mücadelem teknenin yapım aşamasından sona gelindiğinde bende anlamlı anlamsız telaşlar başladı. Açıkçası İskenderun balıkçı barınağını gördükten sonra korkumun gerçeğe dönüşmesini önleyemedim.

Teknelerin bağlandığı yerler gelişi güzel. İsteyen istediği yerleri önceden parsellemiş. Barınağın içi Allaha emanet! Denizin içerisinde ne ararsan ara var. Teknelerin ulu orta oraya-buraya atılmış mezbelelik görüntüsü insanları tedirgin ediyor.

Yaklaşık her gün ziyaret ediyorum İskenderun Balıkçı barınağını ama kesinlikle kapıda bulunan bir kaç kişinin dışında kimse ortalıkta yok. Kime ne söyleyeceğimi bilmeden gidip geliyorum. Tekne sahipleriyle konuşuyorum onlarda ahlı vahlı…

Gece olduğunda kedi büyüklüğünde farelerin azmanları olan cardunlar, balıkçı barınağını baştan sona istila ediyor. Pisliğin hat safhada olduğu bu yerleri yetkililer nasıl göremiyor hayret! Oysa memleketimizin geleceğinden, turizm diye söz eden bunca konuşan insanlar var aramızda. Yeri geldiğinde konuştukça konuşuyorlar. Her ay bilmem nerenin organizasyonlarıyla basın ile reklâmlardalar. Vurdumduymaz insanların sıkça yer aldığı İskenderun’da, bu şansız talihsizliğimiz ne zaman sona erecek gerçekten bilmiyorum.

Deniz Ticaret Odası bizim denizlerdeki gözümüz ve kulağımız. Uzun yıllar bu odada şerefle mücadele ettim. Halen bu odayla ilgili ilişkilerim devam ediyor. Deniz Ticaret Odasının Genel Merkezini çok iyi tanıyorum. Üç tarafı denizlerle çevrili yurdumuzda her türlü yardımlaşmayı seven bir topluluğa sahipler. Yılda bir kaç defa İskenderun’a da geldikleri oluyor ama ne yazık barınağımızı görmeden gidiyorlar.

Barınağımız tabi ki Deniz Ticaret Odası yetkililerini ilgilendirmiyor.  İstanbul, Ege, Antalya ve yöreleri pırıl-pırıl bir denizlere hâkim iken, İskenderun neden göz ardı edilmiş bunu bilmiyor ve yetkililerden buranın geleceğini sorguluyorum!

İskenderun Deniz Ticaret Odasının başarılı başkanı Sn. Bülent Kavsak ve yönetiminin, memleketimizin kaderini ilgilendiren bu önemli konuya el atacağını içtenlikle biliyorum. İskenderun Körfezinde, yalnızca limanların varlığı değil, denizinin halkla bütünleşmesi gerektiğinin bilinmesini de isterim.

İskenderun Balıkçı Barınağı Başkan ve yönetiminin, barınakla ilgili kesin önlemleri alması tek arzumuzdur. Barınağın tek kapısı olmalı, her yönden girişlerin yapılması, önlemleri alınamayacak sorunları da beraberinde getirir.

Koskoca İskenderun Körfezine tarihlerden beri adını vermiş bir körfezin sahibi olan İskenderun, ne yazık ki atıl vaziyette! Sahipsiz ve yalnız bırakılmış. Yat Limanı dedikleri bir yapımdan çok uzaklarda… İsmi duyulmamış çoğu yerlerde marinalar var ama bizim körfezimizde bir kayığı bağlayacak yerler yok. Sözde barınak var, barınak demeye bin şahit gerek. Her yönü atıl ve pislik içerisinde.

Soruyorum İskenderun bu mu?

Denizi sevmek, burada yaşayan insanların en tabii hakkı! İnsanlar tekne yaptıracak çoluk, çocuğuyla denize açılıp denizin zevkini tadacak. Şayet bir kaç tane balık tutabilirse evinde eşiyle dostuyla tuttukları balıkların yeme keyfini yaşayacaklar. Çoğu zaman bu konularla ilgili yazılar da yazsam, methiyeler de düzsem sonuç sıfırda sıfır.

Denizcilik ile uğraşan yüzlerce insan var İskenderun’da… Çoğu da dostum. İskenderun’da balıkçılık mesleği tarihinden beri var ve var olmaya da devam edecek. Tekne yapım ustalarımız var fakat çoğu yaz ayı geldiğinde ekmek parası kazanmak için ege sahillerinde çadır açıyor. Kendi ustalarımızı İskenderun’da barındırmak için bu sanatı geliştirmek uğruna hiç çaba içerisinde olunmadığını üzülerek izliyorum. Tekne yapım ustalarının çalışma yerlerini ve alanlarını gördüğünüzde içimiz kan ağlıyor!. Onlar da haklı! Neden haklı olmasınlar ki? Ustaların geleceğini garanti altına alacak ortalarda hiç bir şey yok!

Deniz bizim her şeyimiz. Olmaz ise olmazımız. Denizsiz bir ortamda yaşamak nefes almak dahi çok güç.

Tüm devletimizin yatırımları, İstanbul, Ankara, Ege, Antalya ve adı sanı bilinmeyen yerlere yapılıyor. Yalınız turizm denen şey oralarda mı? Hatay ve İskenderun denizin en sahipsiz bırakıldığı yerlerin başında geliyor.

Hatay Ak Parti Milletvekilimiz Sn. Orhan Karasayar, İskenderun Kaymakamımız Sn. Hacı Hasan Özyiğit’in İskenderun’da olması bizler için büyük bir şans. İskenderun Belediye Başkanımız Sn. Seyfi Dingil mücadeleci yapısıyla her zaman toplumda olumlu puanlar alıyor. Her şeye rağmen Hükümetimizin sıcak ilgisine muhtacız.

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, İskenderun’un güzelliğini yaşadınız ve gördünüz. İskenderun sahili Türkiye’mizin en uzun sahillerine sahip müstesna bir yer. Sizin ufkunuza en layık bir yer. Limanlar ve sanayiler şehri olmasını her zaman en layığı ile yerine getiren bu şirin kentimizin turizm ile taçlandırılması gerek! İskenderun Körfezine gelen misafirlerimizin bu şirin şehri unutmaması gerek. Yoğunluğunuz vatanımız üzerinde berekettir. Devlet ve millet ilişkisini en iyi şekilde yerine getiren olarak, bizleri unutmamanız dileğimle saygılarımı sunuyorum.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here