Çıkmaz Sokaklardaki Hazinelere Devam

0
73

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Suriye tarihin en acı günlerini yaşarken, dünya katliamdan çok kimyasal silahlarla ilgileniyorken, bombalar her tarafı taramaya, yerle bir etmeye devam ediyorken biz, ara yollarda çıkmaz sokaklardaki hazineleri yazmaya devam ediyoruz. Çünkü  hayat damarlarımızdan en azından birinin  sağlam olması gerekir diye düşünüyoruz. “Sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur” der Atatürk. Ve biz   her zamankinden daha çok  soluklanmaya ihtiyaç duyuyoruz  bu günlerde.  Belki bu yüzden   anahtarımı kaybettiğim bir günün sabahında  ara yollarda çıkmaz sokaklara saptığında gördüğüm manzaradan bu kadar etkilendim!

yase2

Ve  çıkmaz sokaktaki hazinenin anahtarları,  karşılıksız bir aşkın kurbanı, gençlikten orta yaşa geçmiş bir beyefendi. Ömrü karşılıksız  aşkının acısı ve ölen abisinin çocuklarına babalık yaparak geçmiş. Çocukluğu yokluk içinde geçmiş ama o hem aşka hem de  sinemaya tutkunmuş. Sinemada çalışarak hayatını sürdürebilmesi için gereken  maddiyatı sağlamış  asgaride. Aşktan  ise  ona yalnız  yalnızlık  ve felsefe kalmış. “Azımsanacak şeyler değil kuşkusuz.” Ve bir gün  çocuklar büyüyüp  gidince  yaşlı  ve felçli  annesi ile yalnız kalmış. Peki bu sanat tutkusu ne zaman nasıl başladı diye sorduk: Bahçede  eskiden okuduğum   Hindistan’ı anlatan  bir kitabın  sayfalarından fırlamış gibi duran bahçede, sırtımı resimli duvara yaslayarak. Ve birden anladım  ki  karşımda duran kendinden habersiz sanatçı da garip bir şekilde Hindulara benziyordu. Ki insanlar birbirine benzer aslında…

Bisiklete binerim dedi.  Ve şehir dışına  çıkıp dolaşırım, dağlarda taşlarlarda falan. Bir gün parlak bir fayans parçasının üzerinden geçtiğimi algıladım bisikletimle. O kadar parlak ve güzel  görünüyordu ki onu hemen değerlendirmeliyim diye düşündüm. Ve ona şekil  vermeye çalıştım. Ve çalışmalar böyle başladı eski kırık dökük ne varsa toplamaya başladım ve penseyle çekil verip boyayarak kullanılabilir şekle sokmaya çalıştım. Çalıştıkça açıldım açıldıkça  oraya bunlar çıktı işte.

Sonunda çıkmaz sokakta, eski derme çatma  olan bu evcik kısa zamanda bin bir gece masallarından çıkmış  gibi rengarenk resimler, vazolar, çiçekler içinde   sımsıcak  pırıl pırıl  yuvaya dönüşmüş. Öyle ki yere basmaktan korkarak resim çekmeye çalışıyordum.

Korkmayın, korkmayın basın demek zorunda kaldı sonunda  ev sahibimiz.

Ve  bu minnacık renk armonisi ile donamış evin minik bahçesinde 9 yaşında  bir horoz yaşıyor en az yaşadığı mekan kadar temiz, ak, pak ve rengarenk. Evin başka konukları da var sırayla yemeğe gelen kumrular ve güvercinler.  Önce kumrular geliyormuş, daha sonra güvercinler, kuşlar kendi aralarında zaman paylaşımı yapmışlar ne tuhaf inanılır gibi değil? Kuşlar beslenip gidiyor evde bir horoz var ve sanki onlarda birer biblo.

Ve sevgili okuyucularım hayattan bir soluk alabilmek için bazen  karşınıza böyle fırsatlar çıkar  ve onları değerlendirmek gerekir. Hayat dediğin bir nefes  ve o nefesi aptalca savaşlarla  heba etmek Doğaya aykırı diye düşünüyorum.

Ve şimdi sağlık ve sevgiyle kalalım diyorum sevgili okuyucularım her anımız sanatla dolu, dolu olarak. Sanat dediğin, doğanın kendisi aslında… Ona  bakmayı  bilelim yalnızca  onu temiz tutalım ve sevelim. Her zaman hep birlikte. Yase

Günün Şiiri

Zindanı Taştan Oyarlar

Bursa’nın ufak tefek yolları

Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri

Tepeden tırnağa şiir gülleri

Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Bir şubat gecesi tutuldu dilin

Silâha bıçağa varmadı elin

Ne ana ne baba ne kız ne gelin

Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Ne bir haram yedin ne cana kıydın

Ekmek gibi temiz su gibi aydın

Hiç kimse duymadan hükümler giydin

Döşek diken diken yastık batıyor

Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Zindanı taştan oyarlar

İçine bir yiğit koyarlar

Sağa döner böğrü taşa gelir

Sola döner çırılçıplak demir

Çeliğin hası da yiğidim aman böyle bilenir

Döşek melul mahzun, yastık batıyor

Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Bugün efkârlıyım açmasın güller

Yiğidimden kötü haber verirler

Demirden pencere taştan sedirler

Döşek melul mahzun yastık batıyor

Yiğidim şahinim aman burda yatıyor

Mezar arasında harman olur mu?

On üç yıl hapiste derman kalır mı?

Azrail aç susuz canın alır mı?

Döşek melul mahzun yastık batıyor

Yiğidim şahinim aman yerde yatıyor…

Dilinde dilimi bulduğum

Gücüne kurban olduğum

Anam babam gibi övdüğüm

Dayan hey Aslan Ustam

A benim

Yiğidim dayan.

Dayan hey gözünü sevdiğim

Bugün efkârlıyım açmasın güller

Yiğidimden kötü haber verirler.

Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun

Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün

Şiirin gökyüzü gibi herkesin.

Sen Kızılırmak kadar bizimsin

En büyük ustası dilimizin

Canımız ciğerimizsin.

Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin’dedir

Bütün hışmıyla dilimiz

Kökünden sökülmüş bir çınar gibi

Yüreğimiz içindedir.

Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin’dedir

Acısıyla sızısıyla alnının kara yazısıyla

Bir yanı nur içinde tertemiz.

Bir yanı sızım sızım sızlayan memleketimiz içindedir.

Bedri Rahmi EYUBOĞLU

 

Gel Vur

Bak şu güneş nasıl geliyor.

Sen de öyle gel be!!!!

Bak şu ışık nasıl vuruyor

Sen de öyle vur be!!!!

Bedri Rahmi EYUBOĞLU

 

Günün Fıkrası

Bir gün; Kamil Paşa, yapılan bir şikayet üzerine, Şair Eşrefi vilayet makamına davet etmişti. Davete icabet eden Eşref, vilayete geldiği zaman, kendisine valinin encümende olduğunu ve biraz beklemesi icap ettiğini söylediler.

Valiyi bekleyen şair, bir ara konuşulanları dinlemeye çalıştı. O esnada; valinin, münakaşa edilen bir mesele hakkında “O kadar incelemeyin, millet eşektir, anlamaz” dediğini duydu. Bu sözlerden fena halde üzülen şair, cebinden çıkardığı bir kağıda şu kıtayı yazdı ve oradaki odacıya valiye verilmek üzere bıraktı, sonra da çıkıp gitti…

“Reddolunmaz sözü ama eşşoğlu can sıkar

Millete eşek diyen eşek herif bilmez mi ki

Sadrazamlar da, valiler de milletten çıkar.”

 

Günün Sözü

Kim iyi yaşamış, bol bol gülmüş ve çok sevmişse, başarıyı yakalamış demektir.
Bessie Anderson Stanley

Ders alınmış başarısızlık başarı demektir.
Malcomb S. Forbes

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here