Bu Sabah Cumhuriyet Bayramı! Bu Sabah Gururluyuz, Güçlüyüz Sevinçliyiz Düşünceliyiz…

0
72

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız  bu sabah? Hep birlikte heyecanlı, gurulu, sevinçli ve duygu yüklüyüz, bu güzel bayram sabahında diye düşünüyorum. Sahip olduğumuz değerlerin her an biraz daha ayrımında olarak. 90 yıl önce bugün Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara, “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi.

Ve 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı.

Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.

cumhuriyet coşkusu3

Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299’da Söğüt ‘de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin’dir. Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğulla geçerdi.

Bu yönetime mutlakıyet denir. Mutlakıyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir. Mutlakıyetle yönetilen ülkelerde zamanla, hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi.

Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet’te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri -milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.

ÜLKEMİZDE CUMHURİYETİN KURULUŞU

Osmanlı İmparatorluğu’nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.

Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Sıvas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti.

İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923’te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923’te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara , “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” dedi.

29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti.

Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Ve o günden beri de Türkiye Cumhuriyeti daha büyüyerek, şan ve şerefe bu günlere geldi. Gururluyuz, heyecanlıyız ve son nefesimize dek onun koruyucularıyız.

Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlık ve sevgiyle hep birlikte cumhuriyet yönetimi, hür irade ve rahat bir vicdanla  el ele  kalalım her türlü ayrım ve gayrıma inat. Bize bu güzel yönetimi armağan eden başta Atatürk olmak üzere bütün emeği geçenlere sonsuz teşekkürler nur içinde yatsınlar. Ve Atatürk’ün son günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz  “Yurtta sulh cihanda sulh” dileği  ile yazımı noktalıyorum. Yase

Günün Şiiri

Senin İçin Cumhuriyet

Oku oğlum, oku kızım
Senin için Cumhuriyet
Dağda kurdum, evde kuzum
Senin için Cumhuriyet

Gazi olduk, şehit olduk
Hürriyete canlar aldık
Aç yaşadık, susuz kaldık
Senin için Cumhuriyet

Ay-yıldız’a ala verdik
Ana verdik, bala verdik
Canımızı pula verdik
Senin için Cumhuriyet

Başta büyük o kumandan
Düşman sardı dört bir yandan
Görünmüyor toprak kandan
Senin için Cumhuriyet

Yirmi Dokuz Ekim günü
Kalabalık meclis önü
Selamladı dünya onu
Senin için Cumhuriyet

Başımız dik, bakış mağrur
Ayaz keser, soğuk vurur
Mehmetçikler nöbet durur
Senin için Cumhuriyet

Atamızdan bir emanet
Hür yaşadı yaşar millet
Türk’e lâyık özgür devlet
Senin için Cumhuriyet

İlelebet Cumhuriyet
Tarihinden çıkar ibret
Oku, okut, öğren, öğret
Senin için Cumhuriyet

Atatürk’tür destan yazan
Genç Aşık der özgür ozan
Ana, baba, kardeş, kuzen
Senin için Cumhuriyet

Savaş Sarıkaya

Günün Sözü

Cumhuriyet Düşünce, Beden ve Bilim Bakımından Güçlü Koruyucular İster.

Tek Bir Egemenlik Var, O da Milli Egemenliktir. Ülkeyi Yine Ulusun Kendi Gücü Kurtaracaktır.

Mustafa Kemal Atatürk

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here