Değerli okurlarım, genel olarak toplumumuzda saldırgan olursanız, küfür edebiliyorsanız, yalan yanlış birilerini suçluyorsanız, yazılarınız daima okunur ve prim yapar. Toplumumuzda, uzlaştırıcı, gerginliği yatıştırıcı, barışçıl, stres yaratmayan yazılar çok faydalıdır ama yeterince okunmuyor ve itibar görmüyor. Mutlaka ses getirecek, özellikle zarar verecek yazılar revaçta.
Yeri gelmişken şunları da söylemeden geçemeyeceğim. Bildiğiniz gibi bir süre ince bir “Gezi parkı olayları” olmuştu ya. Bu hadise gençlerimizin kendilerini genç hissedenleri, yani ruhen genç olanları da kapsamaktadır. Bu gençlerin gezi parkında attıkları büyük adım Türk demokrasi tarihinde yerini bulmuştur ve o eylemin demokrasimizin gelişmesinde büyük bir rol oynayacağı kesindir
Ancak, verilen mesajlar doğrultusunda istenilen reform ve değişikliklerin yerine getirilmesi için eylemlere devam etmeye gerek yok. Vatanını seven o yetkililer var ya, işte onlara bir süre daha zaman tanınmasının uygun olacağı düşüncesindeyim. Dini bütün (!)yöneticilere gerekli olan istekler bildirilmiş, gerekli mesajlar uygarca verilmiştir. Hiçbir reform birkaç gün içinde yapılamaz. Nohut kömür dağıtımı bile epeyce zaman alıyor.
Bu nedenle, vatanperver ilgililere bir şans verme zamanıdır ve aynı zamanda eylemlerin devam etmesi gençlerimizin yaralanmaları, ölmeleri anlamına gelmektedir. Türk polisinin acımasızca gençlerimizin üzerine püskürttüğü biber gazı ve gazla karışık tazyikli suyun ve aynı zamanda kınanın da stoku kalmamıştır. İthal edilmesinde yarar var. Belli günlerde kınaya şiddetle ihtiyaç bulunmaktadır.
Öne çıkan turizmin zafiyeti yanında ekonomik olumsuzlukların yanında çok daha tehlikeler de mevcuttur. Bunu onlara bir türlü anlatamıyoruz. Gözle şimdilik görünmeyen tehlikeler arasında bana göre en önemlisi ülkemizdeki kutuplaşma eğilimidir. Bu kutuplaşma, özellikle ve maalesef iktidar mensupları tarafından yapılmaktadır. Buna bir son vermek için herkes, Türk kavramını telaffuz etmeyenlerin bile çaba içinde olması, elinden geleni yapması gerekmektedir.
Kendini satmış olan bir bölüm medyada artık kendine çeki düzen vermeli gidilen yolun sonunda derin bir uçurum olduğunu bilmelidir. Başka Türkiye yoktur. Bu ülke hepimizindir ve bu ülkede yaşayan herkes bir bütünün parçalarıdır. Kutuplaşma, Ötekileştirmeler, %50 falan… Bu düşüncede olanların başarılı olacağını düşünmek abesle iştigal etmek demektir. Tehlikeler karşısında bir duruş göstermek bir vatandaşlık görevi olmalıdır. Biz Avrupa birliği diyoruz ama bu gidiş Arap Birliği!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
