Başbakan Davutoğlu’nun Hatay’daki Konuşmalarına Tepkiler Sürüyor
Geçtiğimiz hafta sonu ilimize gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, burada düzenlenen mitinginin ardından günler geçmesine rağmen tepkiler sürüyor.
Başbakan Davutoğlu’nun Hatay mitinginde söylediği bazı sözler tepkilere yol açtı. Başbakan Davutoğlu’nun Hatay Devleti Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen ismini kullanarak, “Tayfur Sökmen’in torunları, Esed’e şarkı yazanlara oy vermez” şeklindeki söylemine ilk tepki Tayfur Sökmen’in torunu Tayfur Gökalp Sökmenoğlu’ndan geldi.
Tayfur Gökalp Sökmenoğlu, dedesi Tayfur Sökmen’in isminin seçim meydanlarında telaffuz edilmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade ederek; “Sayın Davutoğlu’nun Hatay mitinginde dedem Tayfur Sökmen’in adını seçim meydanlarında telaffuz ettiğini dinledim. Sayın hükümet üyeleri, Tayfur Sökmen’in adını ağzına almak hiç yakışmadı. Çünkü Tayfur Sökmen vatanı, milleti, bayrağı için çalışmış bir Kuvayi Milliye savaşçısıdır. Atatürk’ün kendisini Hatay Devleti Cumhurbaşkanı olarak görevlendirdikten 7 ay sonra Hatay Devleti Cumhurbaşkanlığı görevini bırakarak Hatay Devleti bayrağını Atatürk’e iade ederek Türkiye Cumhuriyetine ilhak olmuş asil ve vatansever bir insandır. Hatta 80 öncesi kendisine teklif edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevini kabul etmeyerek sivil olarak hizmet etmeyi seçmiş asil bir insandır. Onun için AKP hükümeti yetkilileri, Tayfur Sökmen’in adını telaffuz ederken çok uzun düşünmeniz gerekir. Lütfen bu konuyu seçim meydanlarında malzeme yapmayın, yakışmıyor!” şeklinde konuştu.
CHP’li Hilmi Yarayıcı’dan Başbakan’a Yanıt: “Esad’a Şarkı Yazmadım”
Başbakan Davutoğlu’nun aynı sözlerine bir başka tepki de CHP Hatay Milletvekili 1. sıra adayı Hilmi Yarayıcı’dan geldi. Müzisyen kimliği ile Başbakan’ın kendisini kastettiğini belirten Yarayıcı iddiaları reddetti. Yarayıcı konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“‘CHP’nin Hatay’daki liste başı Esad’a şarkı yazan bir adam’ diyen Başbakana şunu açıkça söylemem gerekir ki; Ben Esad’a ne şarkı yazdım ne de şarkı söyledim. Keşke bu soruları bana doğrudan yöneltseydi de ilk elden cevabını alabilseydi. Dış politikada kulaktan dolma bilgilerle siyaset yapılmayacağını, aldığı bilgileri bürokratlarına doğrulatmadan insanlara ‘suç isnadında’ bulunmaması gerektiğini bilmiyorsa bu işi bence bıraksın, zira, cidden onun Uluslararası İlişkiler Uzmanı olduğundan da kuşku duymaya başladım.
Halkın büyük bir çoğunluğu tarafından meşru bir şekilde seçilmiş ve antiemperyalist duruşu nedeniyle neredeyse tüm dünyanın saygı duyduğu, ülkesini ve halkını emperyalist ve siyonist saldırılara karşı korumaya çalışan, halen savaş halinde olan ülkesinde yanında koruma ordusu olmadan, sokaklarında korkusuzca dolaşabilen bir ülkenin liderine ve o ülkenin halklarına karşı, onların hükümranlık haklarını yok sayacak şekilde düşmanlaştırıcı bir dil kullanmaya devam eden Sayın Başbakan’a bu tip söylemlerden vazgeçmesini ve etnik kimlik siyaseti üzerinden politika yapmasını bırakmasını öneriyoruz. Suriye politikasından söz ederken Hiçbir zaman ayrım yapmadık diyen Başbakan bu sözleri söylerken sanırım tek ayağını gizlice kaldırmıştır.”
