Avrupa Bizi Kıskanıyormuş (!) (2)

0
116

(Dünkü yazının devamı)

Bugünkü yazımıza başlamadan önce dünkü yazıdan kısa bir bölüm sunarak hatırlatma yapalım. “Avrupalı dostlarımız, İstanbul’da yapım aşamasındaki Avrupa’nın en büyük Havaalanı Terminalini, Üçüncü Boğaz Köprüsünü, Marmaray’ı vs… kıskanıyorlarmış!” Şimdi tekrar konumuza dönelim ve bizi kıskan(ma)dıkları diğer konulara devam edelim.

Petrol fiyatlarının hissedilir derecede düşmesine rağmen, hala “dünyanın en pahalı” benzin, mazot ve elektriğin tüketildiğini…

Domuz, at ve eşek etinin piyasaya sürülerek, vatandaşın sağlığının hiçe sayıldığını… Adliyelerde dağ gibi üst üste yığılmış, tozlu raflardaki 20 milyonu aşmış İcralık (Alacak-Verecek) dosyaları…

Hâkim, Savcı, Personel ve Bina yetersizliğinden dolayı, davaların yıllarca sürüncemede kalarak Adaletin geç tecelli etmesini… Telefonla dolandırıcılığı, kan ve namus cinayetlerini… TV Reklâmları ile başta bal olmak üzere taklit ve sahte ürünler pazarlanarak, tüketicilerin göz göre-göre “kazıklanmalarına” seyirci kalınmasını…

İzdivaç programlarını, sayıları belirsiz onlarca TV dizilerini, futbol ağırlıklı spor karşılaşmaları ve programlarının gün boyunca izlenmelerini…

Yollara tükürmeyi, sigara izmariti ve peçete atılarak çevreyi kirletmeyi, kırmızı ışıkta geçmeyi, gece yarıları davul-zurna ve çalınan kornalar eşliğinde gelin konvoylarının geçit törenlerini…

Apartmanlardaki komşu gürültüsünü, yüksek sesle müzik dinlemeyi, “Niye yan baktın!” “İstek şarkımı niye okumadın!” “Neden beni solladın!” “Neden arkamdan korna çaldın!…” gibi incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalar sonucu işlenen cinayetleri…

arada bir2

Aslında konuşulacak o kadar çok konu var ki fazla can sıkmadan noktalayalım.

İşin doğrusunu söylemek gerekirse, Avrupalılar bizi hiç ama hiç kıskanmıyorlar. Dolaylı bir şekilde şu mesajı iletiyorlar:

“Sorumsuzluk, ihmal, ilgisizlik, vurdumduymazlık, duyarsızlık ve denetimsizliği sürdürmeye devam edin. Eksik ve yanlışlarınız arttıkça, ilerlemeniz, gelişmeniz ve güçlenmeniz yavaşlar. Yoksa ileride sizinle baş edemeyiz. Kıskanmadıklarımızı uygulamaya devam edin ki, biz Avrupalılar, rahat bir nefes alalım.”

Heveslendiriyor, gaz veriyor, teşvik ediyorlar…

Demokrasiden tutun, adalet ve hukuk sistemine, rayına oturmuş ekonomiden üstün teknolojiye, sağlık sisteminden çağdaş eğitime, sosyal ve kültürel hayata kadar Avrupalılarla kendimizi karşılaştırdığımızda “Gelişmişlik Düzeyini” yakalamak için daha alacak çok yolumuz var. Marmaray, Boğaz Köprüsü gibi “Çılgın” Projelere imza atmak elbette ki övünç ve gurur kaynağımızdır. Ama gelişmiş ülkelerin ölçütlerine göre kıskanılacak bir tarafı olmasa gerek.

Avrupalıların bizi kıskanmadıkları, kıskandıklarından kat-kat fazladır. Bizim yapacağımız iş; üstünlük sağlayacaksak kıskanılmayanları kıskanılır duruma getirmektir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here