Angus Gemileri ve Şarbon Tehlikesi

0
577

Ucuz et ithalatında vay başımıza gelenlere… İlk önce ne çok sevinmiştik ucuz ete kavuşmak için. Hükümet alıp başını giden et fiyatları yüzünden bayağı tedirgin olmuştu. Çareler tükenmez diye yurt dışından canlı hayvan ithaline karar verildi. İthal başlayınca, çoğu yanlışlıklar da beraberinde geldi.

Deniz yolu ile gelen Angus gemilerinin çoğu dünya denizlerinde yaptığı seferlerle yıpranmış ve eskimiş. On tane doğru dürüst gemi varken, doksanı ise denizcilik standartlarına uymayan cinsten. Canlı hayvanlar varacakları limanlara daha varmadan yolda telef oluyor. Hayvanlar birbirlerinin üstünde bir lokma yemek veya su uğruna kendi kendilerini eziyor. Böyle gemilerde oluşan sahneleri sosyal medya üzerinde yayınlıyorlar ve insan olarak onları seyretmekten dolayı utanıyoruz.

Hayvanlar gemilere sağlam binse de varacakları limana kadar pek sağlam kalmıyor. Yüzdelik çoğunluğu hastalık içerisinde… Dışkıları temizlenmediğinden geminin her yeri dışkı ve idrar dolu! İşin en tuhaf tarafı ise Türkiye’de onlarca liman ortadayken, turizm kenti İskenderun Limanı bu gemilere kucak açıyor. Geçmiş seferlerde bu konuyla ilgili İskenderun basını Anguslarla ilgili bayağı nefretlik yazdıklarıyla kamuoyunda olumlu puanlar yakalamıştı… Birden bire ne oldu vatandaşlar gibi bizde şaşırdık.. “Angusları getiren gemiler iyileştiriliyor ve kokuları mikronize ediliyor” derken ne de çok sevinmiştik.

Kurban bayramı öncesiydi… Anguslarla ilgili veryansın programlar yapan ve gazetelerinde manşetler atan kişilerin yazı ve önerileri bayram günü ve sonrası birden bire bıçak gibi kesildi. Angusları taşıyan gemiler artık İskenderun Limanının vazgeçilmezleri… İskenderun Liman çevresi ile Modern Evler, Akbağlar ve civar mahallelerde oturan vatandaşlar bu sıcak ve nemli havada evlerinin terasında oturamadığı gibi evlerinin içerisinde pencereleri kapalı, tıpkı mahkûm gibiler. Çoluk çocuk perişan!

Pis koku bir yana birde ne olduğu belli olmayan kanatları bir acayip kara sinek saldırısında memleketimiz. Ben şu yaşa kadar böyle bir saldırgan sinek görmedim. İnsanın gözüne konsa gözünü oyuyor. Memleketimizde devletimize ait sağlık kuruluşları var. Onların bu konuda her hangi bir açıklaması yok. İnsanlarımızın sağlığı tehlikede önlemler konusunda izlenecek rota bellisiz.

Geçenlerde bir televizyon programında Şarbon hastalığı konusunda uzmanların açıklamasını dinledim. Şarbon hastalığı yalnızca hastalıklı etleri yemekle insana geçmiyor. Şarbon bulaşmış bir şeyi elleyince de bu hastalık bulaşıyormuş. En önemlisi şarbon hastalığında veya başka nedenlerle telef olmuş hastalıklı hayvanlar, gemide tutulmuyor açık denizde denize bırakılıyor. Bu hastalıklı etleri deniz canlıları tüketirken tüm deniz canlılarına da bu hastalık bulaşmış oluyor. Anlayacağınız önlemler kesinleşmez ise deniz canlılarını yemek dahi tehlikeli hale gelecek.

İthalatına ne şekilde izin verildiğini ben bilemem. Devletimizin yetkilileri bu işi en ufak detayına kadar inceliyor ve ondan sonra Türk kara sularımıza izni gerçekleşiyor. İthal edilen bir şey cansız dahi olsa en ince teferruatına kadar inceleniliyor ve daha sonra millileştiriliyor. Millileştirildikten sonra her evrakı ayrı birimlerce denetleniliyor. Bu Angusların evrakları nasıl bakın orasını bilmiyorum.

İskenderun’un bir zevki var. İskenderun halkı, yaz-kış demeden sahilinde çoluk-çocuk gezerek akşamın serinliğinde evinden getirdiği erzakla çayını içer, neşelenir, konuşur, çimlere uzanır yatar. Uykusu geldiğinde gecenin geç saatinde evine gider. Şu hayvan gemileri limanımıza geldiği günden beri vatandaşlar hem sahilde hem de evinde oturamaz oldu. İnsanlarımızın yaşam zevklerini elinden almak kimsenin harcı değil.

Vatandaşlarımız bu iğrenç kokulardan dolayı bıktı usandı. Burası İskenderun, İstanbul değil! Götürün hayvanları başka yerde millileştirin. Üç kuruş uğruna şehrimiz satılmaz. Buna kimsenin gücü yetmez!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here