Ahlakın Alfabesi (3)

0
63

Değerli okurlarım, mahmurluğunu üstümüzden atmadan ya da birileriyle yüksek sesle konuşmanın kıyısına gelmeden, şiddetten beklenti olmadan, birilerine yağcılık yapmadan, helalinden kazanıp adam gibi yemek dururken, bu saydıklarımın tamamen aksini yapıyoruz. Bu da yetmiyormuş gibi, adamın biri içinde bulunduğumuz zor durumu düşünmeden, olacakları algılayamadan ve hatta üstüne de vazife olmadan, bir ülkenin devrim liderine, düşmanlarının bile söyleyemeyeceği ifadeler kullanılıyor.

Evet, o devrim liderine “Katil, Eşkiya” düşünmeden söyleyebiliyor. Bu ifadelerin nereye varacağını düşünmeden, muhtemelen yandaşlarına yağdanlık olma adına gereksiz ve mesnetsiz konuşmaların ceremesini şu zor günlerimizde umarım çekmeyiz. Hakaret edilen o devrim liderini ABD başta olmak üzere emperyalistler sevmez. Bir süre önce meclisin üzerinde uçan uçakların destekleyicisi kimlerdi? Tabi ki emperyalistler.

İşte, hakarete uğrayan o devrim lideri o uçaklara karşıydı. Hakaret eden kişi ile emperyalistlerin buluştuğu nokta aynı. O devrim liderini tanıyanlar ve de inananlar, 6. Filoya karşı mücadele ederken ve hatta denize dökmek isterken bizde oradaydık. Hakaret eden kişi bir derneğin başkanıydı. Din, iman, Allah diyerek milletten para sızdıran bir dernek işte. O aşamada Amerikan askerlerini çiçekle karşılıyordu. Şimdi de etrafa pisliğini akıtıyor. Devrim liderlerine söz söylemek kimsenin haddi değildir. Ne diyorduk?

Tamam, ahlaktan söz ediyorduk. Ahlaksız olmak da, sivri dilli olmak ta azda olsa birbirine göbekten bağlı. Şu anda gelişen olaylar, binlerce ocaktan feryatların yükselmesi, çocuklarımızın yetim, bacılarımızın dul kalması bu sivri dilliler yüzünden değil midir?

Öncelikle, statlardan ve dışındaki şiddetten söz edelim dilerseniz. Avrupa ülkelerin genlinde müsabaka esnasında tribünden atlayarak stada girenlerin ödeyeceği fatura çok yüksek! Duyduğumuz kadarıyla, yaşadığı sürece hiçbir stada giremiyor. Televizyonda izlemeleri serbest! Bizde nasıl dersiniz? Tribünden atlamak oldukça çok fazla! Korumalar bir süre kovalamadan sonra o kişiyi yakalıyorlar. Korumalarda, yakalanan da poz veriyorlar, tebessüm ediyorlar. İnanın bu büyük yanlışın bir ceza-i müeyyidesi yok.

Herkes statlara maç izlemeye geliyor, bu doğru. Fakat çıkan olayların boyutuna bakmak lazım! Üç beş çapulcunun çıkardığı olaylar diyerek üzeri kapatılırsa kısa süre üç yüz beş yüz olur. Statlarımızda olay için bahane arayanlar ve de pimi çekilmiş bombayla dolaşanlar giderek artmaktadır. Caydırıcı cezalar verilmezse önüne de geçilemez. Çok ilginçtir ki, şiddetten zarar görenler de, sadece maç izlemeye gelen sporseverler. Sadece onlar zarar görüyorlar. Çok ilginç değil mi?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here