Adaletsiz Düdükler (1)

0
70

Değerli okurlarım, bu düdük ve düdüklenme olayı, düşünüldüğü gibi az buz bir şey değildir. Aksine zıt görüşteki toplumları birbirine düşüren, meskun mahal sakinlerini rahatlatan önemli bir hadisedir. Çocukluğumda, mahalle bekçileri vardı ve onlar hava karardıktan sonra ve her on dakikada bir uzun-uzun, çalarlardı bu düdükleri. Şimdilerde düdük müdük yok ama herkes alabildiğine ıslık çalıyor.

Polislerimiz ise bu konuda büyük bir aşama içindeler bildiğiniz gibi. Düdük çalmak yerine, biber gazı ve tazyikli su sıkıyorlar. Demek ki devir değişti. Evet, şimdi gelelim esas konumuza! Zamanımızda düdükleri sadece hakemler çalıyor. Çalsınlar çalmasına da, adaletsiz çalıyorlar. Sporseverler onların “Gol” atmasını istemiyor. Sadece adil olmalarını diliyor.

Geride bıraktığımız sezonlara bakalım diyemeyeceğim, hiçbir anlam ifade etmeyeceğinden eminim. Çünkü biz unutkan bir milletiz. Dünleri hemen unutur, yarınlardan da fazla bir şey beklemeyiz ama bir poşet nohuda ve bir torba kömüre bazı değerlerimizi gözü kapalı feda ederiz. Nedense!

Kader ilahi denilen bir hadise ve kutsal sözlere hepimiz canı gönülden inanırız. İstersen inanma. Kara trenin elverişsiz raylar üzerinde süratini arttırıp onlarca insanımızın genç yaşta ölümlerine neden olunduğu gibi. Buna beceriksizliğe, vurdumduymazlığa “Kader İlahi” diyerek vatandaşların duygularıyla alay edilmişti.

Bu söylediklerim gerilerde kaldı ve rahatlıkla unutuldu. Söylemiştim ya. Şimdi, dilerseniz şöyle düşünelim. Ülkemizde bazı faydalı şeyler nasıl ve ne zaman yapılır? Onlarca insanımız zamansız dünyasını değiştirmeden, milli gelirler yer ile yeksan olmadan. Çevre tahrip olmadan ya da rögar kapakları ne zaman kapatılır? Minicik evlatlarımız lağım sularında can vermeden hiç önlem alınır mı?

Alt geçit, üst geçit ya da yay geçidi yapılır mı? Yapılması gereken şeyler, mutlaka can kaybı olduktan sonra gündeme alınır, artık ne zaman yapılırsa! Tabii afetlerde! Örneğin, depremlerden kaçınma tedbirleri ne zaman gündeme gelir? Afet anında boğulanların ve çürük binaların enkazı altında kalarak binlerce vatandaşın bu kötü kaderi tadıp yaşama veda ettikten sonra. Bu konu ile ilgili toplanan paralar, bağışlar birileri tarafından ne olur, ne yapılır işte onu bilemiyorum.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here