Acaba Kimler Engelli? (2)

0
49

Değerli okurlarım, engelli kardeşlerimle sohbetim devam ediyor. Unutulmasın ki, yarınlarda da devam edecektir. Onları bilemem ama bu yaklaşım beni mutlu kılacaktır. Bazı engelli kardeşlerim ilginç isteklerde bulunuyorlar. Öyle zannediyorum ki, sizlerin de ilginizi çekecektir. “Umut” ve de “Ruhun Mahiyeti” çok ilginç değil mi? Dilerseniz umutla yola çıkalım…

Aklıselim sahibi insanların üstlerine düşen görev şu olmalıdır diye düşünüyorum. Doğru olup olmadığına sizler karar vereceksiniz. Şöyle düşünelim, bir insana ya da insanlara umut vermeyeceksek, veremeyeceksek, umutlarını da yok etmemeliyiz. İnanın umut çok şeydir, her şeydir. İnanın bütün insanların yarınlardan beklentisi vardır, bazıları da başkanlık bekler. İşte bunun adı “Umut”tur.

“Allah geçinden versin” diye dualar ettiğimiz ölümü bile bekleyenler, umut edenler vardır. Umutlar yarınlar da gizlidir. Başkanlık isteyenler, seçimlerin gelmesini dört gözle bekleyenlerin hepsi de yarınlardan umutludur. Ben de yarından umutluyum.

Yüce Yaradan, milletimize öncelikle akıl fikir ihsan etsin. Bu beklentimiz de hemen gerçekleşmez. Umut dedik ya, o da yarınlarda. Kaza bela geldikten sonra, dua etmeyen hiçbir esbabı harbiyesi olamaz. Başına bela gelmeden dualarını yapıp Yüce Allah’a inancını belirleyeceksin.

İnanç dedik ya, ona da küçük bir paragraf açalım. Umut ve inanç ikizdir, göbekten bağlıdır birbirine. Dört dörtlük olamayız ama topluma faydalı insanlar olmak ve öyle kalmak elimizde. Fakat sabah evimizden sağlıklı çıkıp da akşamüzeri aynı minval üzere döneceğimizi kim temin edebilir. Günlük yaşamımız bile, düşünemeyeceğimiz kadar sürprizlerle doludur.

3 Aralık Engelliler Günü diye duygularımızı o güne odaklayıp sınırlandırmayalım. Belli günlerden alacağımız dersler oldukça fazladır. Sporla uğraşan engelli kardeşlerimin müsabakalarını hep ilgiyle izlemişimdir. Onların verdiği mücadele üst düzeyde… Olmak ya da olmamak gibi bir şey! Sizlerle ilgili yayınlanan makalelerimde ve de anılarım da; onların ne denli asil, vakur, özverili olduklarına tanık olmuştum. Mümkün olduğunca, millet ve devlet olarak da onlara saygı duymalıyız ve de umutlarını kırmamalıyız.

Bir defasında, tekerlekli sandalye yarışında, bir yarışmacının birinciliği kesinleşiyordu. Çünkü arayı çok açmıştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Birinciliğine kesin gözle bakılan o yarışmacı durdu ve geri dönerek düşen arkadaşını yerden kaldırdı ve öperek kutladı. Bu insani davranış birinciliğine mal olmuştu ama onun için hiç de önemli değildi. Çok duygulanmıştım. Böylesine asil engelli sporcularımız da bulunmaktadır.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here