Değerli okurlarım, bu haftaki spor makalelerimde engelli kardeşlerimle hem söyleşeceğim, istedikleri bazı konulara de gireceğim ve hem de onlardan özür dileyeceğim. Hepsi güzel de, özür dilemek nereden çıktı diyeceksiniz, biliyorum.
Anlatayım. Hem de kendimi affettirecek biçimde onlara sesleneceğim. Bu makalemi okuduğunuzda “ENGELLİLER GÜNÜ”nü, belki on belki de on beş gün geride bırakmış olacağız. Ne gam. Onları hiç unutur muyuz? Onları unutmamız hiç mümkün mü?
Bir engelli kardeşim bana aynen şunları söyledi: “…Öcal Hocam, bizim sorunlarımızla yalnız sen ilgileniyorsun. Sana ve Gazeteniz İskendrun’a teşekkür ederiz…” İşte her şey burada başlıyor ve burada aynı minval üzere devam ediyor. Engelliler gününü geride bırakmış olmamıza rağmen, yine de onlar hakkında duygu ve düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Ülkemiz genelinde, ortalama beş milyon insanımızın engelli olduğunu üzülerek belirtmek isterim. Bu küçümsenecek bir rakam değildir. Bazı ülkelerin nüfuslarından bile fazladır. Bu rakam gözle gözüken engellik durumu. Bir de gözümüzle göremediğimiz engelliler vardır ki, onlar çok tehlikelidir.
Engelli Kardeşlerim!! Çok iyi bildiğiniz gibi, “3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ” hepinize kutlu olsun. Böylesine belli günlerde konuşmalar yapılır, nutuklar atılır ve daha sonra da bu hareketli ortam yerini derin bir sessizliğe bırakır. Nedense öyle.
Doğruyu söylememiz gerekirse, engelli kardeşlerimiz yani sizler, karşılıksız bir şey beklemiyorsunuz ve onurlu yaşamak istiyorsunuz. Bu da sizin en doğal hakkınızdır. Sizler kurum, kuruluşlarından sadece yapabilecekleri, kimseye muhtaç olmayacakları bir iş istiyorsunuz. Sizler köşe başlarında dilenenlerden çok farklısınız.
Aynı zamanda, sizler, engelsiz olarak geçinen o zavallıların yaptığı rezilliği yapmıyorsunuz, yapmazsınız da. Bu rezilliklere düşünce olarak da müsait değilsiniz. Bu cümleden olarak, sizler sadece, toplumdan yapabileceğiniz bir iş istiyorsunuz.
Kimselere muhtaç olmadan çalışmak, helal ekmek yemek, onurlu ve gururlu yaşamak herkesin olduğu gibi, sizin de en doğal hakkınızdır. Duygularım bu ifadelerle sınırlı değildir. Birazı da yarına kalsın. Yarın da sizlerle söyleşmek istiyorum. Hepinizi kocaman öpüyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
