Gençlik Bizim İçimizde

0
106

Bir Daha Gençleşenler!

Değerli okurlarım, arada bir iyi günlerimiz, mutluluğu andıran ve sürekli olmasını istediğimiz anlarımız olur ya. O güzellikleri yaşarken yarınları düşünmeden, her tarafı tozpembe görerek her günümüzün hep böyle olmasını ister ve dileriz de…

Bu neye benzer biliyor musunuz? Fahri ustalar, on bir ay mahpus kalan marifetlerini gösteriyorlar, suya nakış işler gibi havaya yazı yazmaya, resim çekmeye çalışıyorlar. Bu işlemi yaparken kandiller dizi-dizi sarkıyor, sağa yükseliyor, sola kayıyor, titreşiyor, uçuşuyor ve sanki gökten damlarken minare boğumlarına ya da kilise çamlarına takılı kalmış yıldız kırıntıları gibi insana esrarlı bir heyecan veriyor.

6 Ocak dedim ya… Bir zamanlar bu tarih benim için alelade bir gündü. Fakat şimdi belli günlerden biri haline geldi. Tesadüfen de olsa bu güzel günü bana söyleyen Yazı İşleri Müdürümüz Sayın İlyas Terbiyeli’ye şükranlarımı sunarım. Bir beklentimiz olduğundan değil, tamamen sevgimizden kaynaklanıyor ve de bu ifademin altını çizmek istiyorum.

Biliyorsunuz ki; bir hafta önce Yeni Yıl ve iki haftada önce de 24 Aralık’ta kutlanan Noel Bayramı ile ilgili bildiklerimi sizlere sunmuştum. Bu bilgileri bir ömür boyu önce cenneti mekân bir muhteremden öğrenmiştim. Nurlarda yatmasını diliyorum. Yazdıklarım o günlerden kalanlar. Yine de sürçü lisan ediyorsam af ola.

Sevgili Dostum, bir yıl daha gençleştiğin bugün var ya! Bu konuda bir talebin olmadı ve sitem de etmedin. Bu sanat ve kültür sayfası A’dan, Z’ye bana aittir. Neden daha da güzelleşmesin. “Aynen öyle”  dediğini duyar gibi oluyorum.

Yüreği susup, mantığı sürüklemeye başladı mı, farklılıklara dönmeli yüzünü insan. Yeni yollar, alanlar seçebilmeli yüreğini rahatlatacak. İçimizden geçenleri hep isteyip de “Bir gün yaparım” diye ertelediği ne varsa gerçekleştirmeyi denemeli.

Ömür baş döndürücü bir hızla geçiyorsa, değiştirmeye çalışmalı bazı şeyleri. Her şeyi yapabilmemiz mümkün olmayabilir. Küçük şeylerle başlamalı belki de. Örneğin evden işe, işten eve yürümek gibi. İnsan empati yapabilmeli. Nasıl mı? Ağlayan birine “SUS” inleyen birine “ÇARE” olabilmeli,

Zaten bizim kuşağın raconunda bunların hepsi mevcuttur. Aynı kuşaktanız, unutmazsan sevinirim. Resimdeki muhterem benim dostumdur, yere sağlam basanlardanız. İskenderun Gazetemizin yüzüncü yılını da beraber kutlayacağız. Buna ben inanıyorum, herkes inansın.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden (Günün Şiiri)

Dik Durmalıyız

İnsanlar

Sorunlarıyla, dostlarıyla,

Günlük yaşamın halleriyle

Nüfus cüzdanlarımız

Biraz deforme olduysa

Ufak, tefek

Nedeni rahatsızlık

Yaşarlar…

Aziz dostuma

Moral-motivasyon dışında

Şunları

Anlatmak isterim ki,

Bizim kuşağın

Yaşayanları içinde

En iyi olanıyız

Bunu sakın

Aklından çıkarma…

Biz,

Tüm engelleri aşarız,

Hastalıkları yeneriz,

Yeter ki,

Boşluğa düşmeyelim, güçlü yüreğimiz

Sarsılmaz irademiz

Dik duruşumuz

Toplumda ki yerimiz

Bizi mutlu kılacaktır

Budur inancımız…

Kalp gözümüz sevilmez,

Dünyalık için eğilmez,

Güzellikleri

Görmezden gelmez

Yalansız,

Riyasız

Bir kuşağın fertleriyiz

Umarım

Yüce yaradan

Dik durmamızı

Engellemez

Ve de

Herkese de

Bize de

Evlat acısı

Göstermez…

Aslan Yeleli

Günün Nabzı

Muhterem Dostum

Şu yazdıklarımı arada bir hatırlamanı önemle rica ediyorum. Değer vereceğinden kesinlikle eminim. Bizler, yani yazarlar, o tarafa gitsek bile albümlerin tozlu sayfalarında kalmayız. Yaptığımız işe değer veriyorsak okurların aklının bir köşesinde kalırız. Yayınlanmış hiçbir dokümanımı atmam. İlk günkü gibi dosyalar ve istif ederim. Zaten içinde evden hep laf işitiyorum. Beraberliğimizin on dokuzuncu yılını idrak ediyorum. Orada sorarlarsa bu yıllara kalıbımı basarım daha önceki yıllar için “Kefilim” derim.

Günün Sözü

İşin Çırağından İyi Patron Olur!

Öcal’dan İnciler

Üzülme! Yüzüncü Yılda da Beraberiz.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here