Ahde Vefa Olanların, Yüreği Dolu Olanların Günüdür…
Sevenler Günü!
Değerli Okurlarım, Cenabı Allah kullarını özel olarak yaratmış. Hayvanlar gibi karşılıksız dostluklar kuramasak da, bazen öylesine duygusallaşırız ki evlerimizdeki evcil hayvanlara bile şaşırırız. Sanırım farkımız bu olmalı… Kutlamalarında az hata yaptığımız “Analar, Babalar ve Sevgililer Günü” var ya. Nitelikleri, amaçları tümüyle uzak diyarlarda gündem oluşturmuş, sonunda da bizde de kabul görmüştür.
Yedinci yılını idrak ettiğimiz ‘Sevenler Günü’ne gelince; önceden düşünülmüş bir hadise değildir. Piyasayı canlandırmak, esnafa ciro yaptırmak gibi ekonomist bir gün değildir. Sadece yürekleriyle hareket eden şeytanın şerrini, kötülükleri görmezden gelen, öfkesini yenen KAHRAMANLARIN GÜNÜDÜR…
Sevenler Günü’nün amacını zihinlerde oluşmasını temin etmek için bazı sevgileri tekrarlamakta fayda olacak diye düşünmekteyim. Alışıncaya kadar ve alıştırıncaya kadar bu ifadeleri kabulleneceğiz. Bizden sonra da Sevenler Günü kutlansın. Tüm sevenlerin, sevdiklerinizin ruhları şad olsun. Tek amaç budur.
Biraz gerçekçi olduğumuzda, sadece sevmek ve sevmekle yaşamın kolaylaşmayacağı düşüncesi hâkim oluyor insanın hafızasında. Bu tamamıyla doğru… Sırrını vereceğin, en zor anında başını omuzlarına koyup gözyaşı dökebileceğin bir dostu olmalı kişinin. Bence muhtemelen vardır.
Çocukluk yıllarımızı anımsayalım… Ebeveynlerimiz hayatta olmalarına rağmen bizleri kucaklarından indirmeyen, her istediğimizi yapmaya özen gösteren; Ninelerimiz, Dedelerimiz ve hatta Dayılarımız, Amcalarımız olmuştur. Evlerimizde beslediğim ve yararlandığımız, karşılıksız sevgiyle donanımlı Hayvanlarımız yok mudur?
Tabiat Ana hamiledir, çünkü Baharı yaşıyoruz dikkatli basalım, her şey yeni-yeni yeşermektedir. Şehit kanı gibidir, kutsaldır o toprak. Resmen Bahar Mevsimini yaşıyoruz. Denizlerimize, Göllerimize dinamit atmayalım. Çünkü oraların sakinleri yumurtalarını henüz bırakıyorlar. İstemeyerek de olsa bir katliama neden olmayalım!
Sevenler Günü’nde; denize, akarsulara sevgisi olanların bir görevlisi yok mudur? Tabi ki vardır ve hem de pek çok. Bugün Sevenler Günü! Bir önemli farkı, diğer günlerdeki gibi, bir günle sınırlı değildir. Nisan Ayının ilk haftası dopdolu Sevenler Günü’dür!
Size karşılıksız yarar sağlamış bir dostunuz varsa bir telefonla hatırını sorun, o kişi nedenini anlayacaktır ve de çok mutlu olacaktır. Eminim siz daha fazla mutlu olacaksınız. Bu yaklaşımınız Allah katında da zayi olmayacak, mükâfatını verecektir.
Ezan ve Çan sesleri duyduğunuzda mabetlere koşun. İnanın kapıda, cennette olduğuna inandığım sarı saçlı, renkli gözlü bir muhterem karşılayacaktır. Çünkü bugün O’nun günüdür. Sevenler Günü Hepinize Kutlu Olsun. Sevenleriniz çok olsun!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Sevenlerin Aşkına
İnsanların gönlünde
İz bırakan, anlatımı zor olan,
Çok şeyler çağrıştıran,
Önemli çizgileri olan,
Adam gibi olduğuna inanılan,
Birileri vardır, saygı duyulan,
Bu anılan ve saygı duyulan,
Sen ve Sevenler Günü’nde
Gizli kaldı,
Her şey sende…
Bir Resmin bile yok elimde,
Sadece,
Sevgin gönlümde,
Onu da kâğıda döküyorum,
Aziz anını, taciz etmeden, üzmeden,
Özgürce değilse de,
Gönlümce…
Yaşayan bizler,
Sevenler Günü’nü
Zaman içinde,
Sesimizi yükselterek,
Sevdirerek,
Anlam kazandırarak,
Kulaklarını çınlatarak,
Senin gününü kabullendirip
Mutlu olacağız…
Kor gibi yakan sevgimiz,
Volkan gibi nefesim,
Yenilmeyen sevgimiz,
Aslında,
Buzulları delmeye çalışıyoruz.
Gönlümüzce…
Usanmayacağız,
Yılmayacağız,
Ama başaracağız,
Sevenler Günü’nün
Senden kaynaklandığını,
Yad ellere anlatacağız…
Sevenler Günü’nde,
Senin gibi bir muhtereme,
Oraya geldiğimde,
Yüzüm olsun diye,
Naçiz bir hediye,
Küçük bir hediye…
Kendimi yalnız hissetsem de,
Dünyaya değer vermesem de,
Karanlıkta ömür tüketip,
Kalemimden kan damlatsam da,
Allah’ın özenerek yarattığı,
Bir Meleğin anısına,
Yas tutsam da,
İtibar edilse de,
Edilmese de,
Bugün sana aittir…
Bize bakan Renkli Gözlerinle,
Sevenler Günü’nün,
Altıncı devriyesin de,
Mutlu olman dileklerimle
Rahat uyu makberinde…
Günün Nabzı
Bir Sevgili Varmış
Uzun yıllar önce, bir kız varmış ama çok güzelmiş. Sarı saçlı, Mavi Gözlüymüş üstelik. Hikâye bu ya, birine gönül vermiş, yıllarca süren berberliklerini, aşklarını kimseye söylememişler ve sevgileri katmerleşmiş yüreklerinde.
Sarışın güzel Hıristiyan’mış, asaletinden dolayı bir kez olsun sevgilisini Kiliseye davet etmemiş. Hikâye bu ya, Kiliseye davet etseydi ne olacağını bilemiyoruz. Her şey olabilirdi… El ele Camilerin de etrafında dolaşmışlar, Kiliselerin de ama beraberce ibadethanelere girmemişler.
Bence hikâyeden şu mesaj veriliyor…
“Aşkın gözü kördür” bu doğru da aşkın dini ve mezhebi de yoktur. Aşkın dili ve dini yoktur. Aşk böylesine yalın ve kutsal bir kavramdır.
O sarışın güzel, söylediğim bu gerçeklere önderlik etmiştir. Bir iş için İstanbul’a gitmesi gerekmiş o güzel kızın. Bolu Dağlarında meydana gelen Trafik kazasında ruhu Meleklere yoldaş olmuş. Öldükten sonra da güzelmiş ve çok ilginç mübarek naşına hafiften yağmur çiseliyormuş. Melekler O’nu bu şekilde selamlamışlar.
Böyle bir hikâyeyi daha sonra ne dinledim ne de okudum. Sanırım zamanım olmadı. Siz okudunuz mu?
Günün Sözü
Aşk Deyip Geçme Sev de Gör!
Öcal’dan İnciler
Sevmiş Olanlar Duruşundan Bellidir.
