Değerli okurlarım, her şey o kadar hızla değişiyor ki, gözlerinizle takip etmeniz olanaksız. Yıllar sonra görüştüğünüz okul arkadaşınızı tanımakta zorluk çekiyorsunuz. Çünkü çok değişmiş. İşin gerçeği, bilgisayarın yaşama girmesiyle kısa sürede bilgiler ikiye katlanıyor, büyüyerek yayılıyor. Bu sayede bilgilere ulaşabilmek bir hak olmakla beraber, kimsenin kimseden saklı gizli bir şeyi de kalmadı.
Efendim, bilgisayardan söz ettim ya… Bunun faydalarını hepimiz biliyoruz. Unutmayalım ki, herkes bu cihazla uğraşmıyor. Örneğin ben, makalelerimi bilgisayarda yazmıyorum, çağrışım ondan alamıyorum. Kırk yıllık daktilom bana çok şeyler fısıldıyor…
Gerçekten yaşlı dünyamız büyük bir değişim içinde ve yarınlar neler getirecek, neler gösterecek şu anda bilemiyoruz.
Bu değişimi yakalayanlar, gelişmekte olanları görenler başarılı olacak ve ülkeye yön vereceklerdir. Çağımızda başarılı olmak isteyenler, kısa sürede olmasa bile dünyada ve ülkemizde neler olabileceğini doğru tahmin etmelidirler. Bu tahminin yüzde oranının artması için öncelikle günümüz Türkiye’sinde ve dünyasında gelişen olaylara doğru teşhis konulmalıdır. Yükselen değerleri görmeli, fark etmelidir.
Bunu başarabilmek için de birikimli olmak gerekmektedir. Sezgin gücü sürekli aktif durumda ve çalışmak sevilmelidir. Bütün bunları düşünüp uygulama içinde olunurken, kompleksiz, saplantısız, takıntısız, şaibesiz ve insani yönümüzü kaybetmeksizin, objektif dünyanın insanı, ülkenin vatandaşı sorumluluğunu taşıyarak yaşanmalıdır. Sıradan bir insan olmamakla beraber, kendimizi unutturmayacağız. En büyük zenginlik de bu olmalıdır diye düşünüyorum.
Bir de madalyonun diğer tarafı var… Emekli olan bir vatandaşımızı ele alalım… Aç kalmayacak kadar maaş alıyor, kıt kanaat geçinip gidiyor. Kendisinin yapabileceği ek bir iş teklif edilse bile, yapmaktan imtina ediyor. İşe girdiği ilk yıllarda “Ne iş olsa yaparım” diyordu…
Şimdi ise, kahvehanelerde vakit geçirmeyi, ya da aylak aylak dolaşmayı seviyor. Biz bilgisayarın dünya ve dünya ülkelerini değiştirdiğini, bilgileri en azından ikiye katladığını söyledik ama.
Ülkemizde kahvehane çağı ön planda… İyi olur inşallah…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Spor Kalkınmaktır
Değerli Okurlarım, sporun bir ülkeye neler kazandırdığını, neler vereceğini söylemeye gerek bile duymuyorum.
Öncelikle, spor barışa giderken kestirme yoldur. İnsanları sevindirmesi, eğlendirmesi, mutlu etmesi ve de olumlu biçimde yönlendirmesi herkesin bildiği bir gerçektir. Bazı olanakları değerlendirmek ve mümkün olduğu kadar ondan yararlanmak insanoğlunun doğasında olmasına rağmen, nedense bazen önünü bile göremez oluyor.
Sanat yazımda da sözünü ettiğim gibi, Adana’nın Türkiye 1. Liginde iki profesyonel takımı bulunmaktadır. (O zamanlar Süper Lig ihdas olmamıştı) İlgisizlikten, parasızlıktan bir alt kümeye düştüler. Ne zaman süper lige terfi ederler kimse bilemez. Adana halkının aynı ilgisizliği devam ediyor. Tribünler boş değil ama parmakla sayılacak kadar az taraftar bulunmakta.
Bir futbol takımının bulunduğu şehre ne ganimetler bıraktığını artık herkes biliyor. O nedenle, bilinen bir şeyi tekrarlamanın bir anlamı olmaz diye düşünmekteyim. Ümit ediyorum ki, yerel sporseverler bu gerçeği görmüşlerdir.
Bununla beraber, önlerinde yepyeni pırıl pırıl bir fırsat daha var. Çukurova Üniversitesinin bünyesinde bulunan 17 branşlı bir Spor Kulübü bulunmakta. Maddi imkansızlıklardan dolayı, futbol, güreş, tenis, atletizm ve su kayağı gibi günümüzün popüler sporları yine imkansızlıklardan dolayı faal değildir.
Çukurova Üniversitesi Yönetimi bilimsel başarısının yanı sıra, spor konusunda da gençlerin birçok rekorlara imza atıp, öncülük yapmasını istediği için, kazanılmış başarılarla yetinmek istemiyor.
Çukurova Üniversitesi Spor Kulübünün birçok başarıları olduğu yerel halkın biraz kımıldaması halinde bu başarıların katlanacağını söylemekte fayda var diye düşünüyorum.
Bu başarılara göz atacak olursak; Masa tenisi bayalar A Takımı Süper Liginde tam beş yıl aralıksız namağlup şampiyon olmuşlar. Basketbolda, Türkiye Erkekler 2. Liginde oynamakta, Genç Takımı ve minikleri Adana ikinciliğini bloke etmiş. Voleybolda bayan takımı yine 2. Lige oynuyor dereceleri de bulunmakta. Güçlü bir kadro olduğunu düşünüyorum.
Kano takımı kimselere madalya kaptırmadan rakipsiz olarak yoluna devam etmekte. Kürek sporunda da işlerin iyi gittiği Prof. Dr. arkadaşımdan duyduklarım. Bu konuyu şimdilik burada noktalıyorum.
Ülkemiz genelinde beden eğitimi derslerinin seçmeli dersler arasına alınıp, ders saatlerinin da azaltılması planı, son derece yanlış. Bu işlerle ilgilenenlerin yapması gereken, beden eğitimi derslerini azaltmak değil, tam tersine arttırmak ve daha bilimsel yöntemlerin uygulanmasını sağlamak olmalıdır.
Ülkemiz için yarışacak atlet, yüzücü, bisikleti bulamıyoruz ve çareyi dışardan “YAPMA VATANDAŞLAR” aramakta buluyoruz. Bu yanlış karardan biran önce dönmek ve “Spor eğitimini daha modern hale nasıl getiririz” diye düşünmek gerekiyor. Bu işin raconu budur.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Şansı Yakalamak İçin
Şanslı olmak çok güzel bir şey aslında… Fakat şnsı beklemek için, duyulan yerin önemi çok fazladır, bu da bilinen bir gerçek. Yeteneklerinin dışında bir işte tutunmaya çalışıyorsan, senden yana olmayacaktır şans.
Bütün ruhunla hissetmediğin birisiyle evliysen, mutluluk şansın olmayacaktır. O konu da şanslı olsan da hiçbir şey yapmaz. Dostlarını iyi seçmediysen, ha bire sen veriyor ve bir şey alamıyorsan, şansına sövmek yerine dostluk kavramını yatıracaksın masaya.
Küçük şeylerden mutluluk üretmeyi beceremiyorsan, büyük mutlulukları hiç beklemeyecek ve şansını zorlamayacaksın. Beklenti boşuna… Yürekten dua etmez ve dilemezsen, şans yine çalmayacaktır kapını. Başkalarını alt etmek için beklemeyeceksin şansın çıkıp gelmesin, kendini adam etmek için istemelisin onu.
Hayatın bir yerine tutunma savaşı verme yerine, onun ta göbeğinde değilsen, yine uzak olacaktır senden şans. Durulacak yer çok önemlidir. Riske girersen şansın da artar. Şunu unutmayalım, hayat nasıl acı veriyorsa sana, bir gün de mutluluk verecektir. Herkes gibi yaşarsan şansın olmaz. kendine yakışan, kişiliğini örten, örtüşen bir hayatın peşine düşersen, şansını arttırabilirsin ancak.
Duracağın yerde isen ve hazırsan onu yakalamaya, hiç merak etmeyin o şans gelir sizi bulur. Bundan emin olunuz…
Günün Sözü
Sağlık Umuttur, Umut da Her Şeydir!
Öcal’dan İnciler
Kendini Anlatıyorsan Doğru Yerde Değilsin.
