El Ele Dağları Aşalım

0
259

Değerli okurlarım, öncelikle bunları söylemeye çalışıyorum. Medeniyetin dayandığı temeller, bir uygarlığın tüm çabalara rağmen silinmeyen mirasında saklıdır. Yok edilmeye çalışılsa bile, bu miras sonsuza kadar devam eder ve varlığını korur.

Örneğin, ülkemizde yaşayan her insanı, zaman-zaman ayağa kaldıran, bazen üzen, sevince boğan, birlikte gözyaşlarına boğan gelişmeler nedir? Ben ülkelerin, o ülkelerde yaşayan insanların, yaşadıkları hikâyelerin anlamını, tarihlerini, hep etnik kimliklerin, mezheplerin, kabilesel köklerin, başka bir ifade ile farklılıkların üzerinde bir değer olarak düşünürüm.

Bununla beraber, insanları gündelik hayatın temaslarında, çekişmelerinden, soruşturmalarından bir anda uyandıran, tek yürek yapan nedir? Tüm farklılıkları görünmez kılan, uzakları yakınlaştıran, biz duygusu yaratan, paylaşmaya can atan, sıradan bir davranış gibi samimiyetle ortaya koyan, bu gönül zenginliğinin kaynağı acaba nereden gelir?

Bayrağı Bayrak Yapan Üstündeki Kandır,

Toprak, Üstünde Ölen Varsa Vatandır…

Dile kolay, bu aziz vatanın topraklarında yaşayan insanların bin yılı aşan tarihsel yani kadim öyküleri var. Bunu göz ardı etmek mümkündür. Ancak, bu kadim öykü, yani bu öykünün birçok bölümleri genç kuşağa tam olarak anlatılmamış ya da anlatılamamıştır. Yüzeysel anlatılmış olsa da, unutulmaya yüz tutmuştur.

öcal sanat4

Birisi çıksa da, herkesin anlayacağı biçimde anlatmaya kalksa, yüzeysel olarak anlatılanlar hemen hatırlanacaktır. Bundan eminim. Bu bin yıllık kadim topraklarda yaşanan büyük acılar, büyük umutlar gerçekten bir başka toprakta yaşanmamış, burada yaşananlar eşine ender yaşanan olaylardır.

Bunu en fazla toprak bilimcileri yani arkeologlar bilirler. Toprağın derinlerine inildiğinde, bazılarının dilini çözemediği, bazılarından ise sadece sembolik izler kalan, birçok destanın, yaşanmışlığın varlığına ulaşırlar. Sanırım, bazı yazarlar tarih felsefesinde, bu ruhu anlamanın, bir halkı anlamanın yolu olduğunu söylerken, aslında bizlere tarihin anlamına dair önemli bir ipucu vermiş olmaktadırlar. Her medeniyet her medeniyet bir bilimcidir ve ruhu anlamak için maddenin nasıl bir anlam dünyasında şekillendiğini düşünmek gerekir.

Birçok yazarlar çoğu zaman ozanlardan ve türkülerden söz eder. Bunlar Anadolu Halının belli özelliklerini, felsefesini yansıtan çok önemli yaklaşımlardır. “Gel Gardaş, Omuz Omuza Verelim Düşmana Karşı…” Gerçekten bu deyiş cefakâr ve vefakâr Anadolu Halkının, bin yıllık bu kadim topraklarda yaşamışlığın öyküsüdür ve o öyküyle örtüşmektedir.

Nereden gelirse gelsinler, bunca tecrübeyi, yaşanmışlığı bir hayat tarzı halinde inşa eden, temsil ettikleri farklılıkları bir uygarlığın estetiği gibi rengârenk kılan bu insanlar bütün farklılıklarıyla, kutsal günlerin verdiği değerlerle ortak ve kutsal bir değere vücut ve hayat vermişlerdir. Onların sayesinde bu vatanın faturası da çoktan ödenmiştir. Hala şehitlerimiz için gözyaşı dökmüyor muyuz? Suçlarını bile bilmeden, sorgusuz sualsiz içerde yatanlar kim için yatıyor? Sorarım size!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Türk Anası Böyledir

Değerli okurlarım, hani Kurtuluş Savaşında, çocuğunun kundağına top mermisini saran Fatma Anamız, Ayşe Anamız vardı ya… O analarımızın duygularında hiçbir değişiklik yok, hem de zerre kadar bile yok. Ne mutlu bizlere, ne mutlu o asil analara!

Bir taraftan, personel olarak ifade edilen Kahraman Mehmetçiklerimiz, her gün birkaç zayiat verip şehit olurlarken, anaların yüreğine de ateş düşüyor dersek yanlış mı yapmış oluruz? Diğer taraftan da, şehitlerimizin aziz naşına asker selamı veren şehit anaları, şehit eşleri, kardeşleri, evlatları, tabutu da öpüyor, bayrağı da öpüyor.

“Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” diyorlar. Daha bitmedi… Asker çağına gelmiş, yani yeni bıyıkları terleyen körpe yavrularını askere uğurlayan TÜRK ANALARI, otobüsün arkasından bayrak sallarken, sanki “Görevini Yapmadan Gelirsen, Sütümü Helal Etmem” diyor.

öcal sanat5

Dünya’nın hiçbir yerinde böyle bir olayın yaşanacağına inanmıyorum. Türk Anası, Türk Kadını, oğlunu, kocasını, yavuklusunu bazıları da torununu askere gönderirken sevinç çığlıkları atıyor, “Güle-Güle Koçum” diyor. Gencecik kuzusunun şahadete erdiğinin haberini alınca, boğazına tıkanır bir şeyler, yutkunamaz bile. Daha sonra “Vatan Sağ Olsun” diyebilir.

Onlara, bu sözleri öğreten olmamıştır. Toprağa verirken de vatan sağ olsun, askere gönderirken de vatan sağ olsun! Demek oluyor ki, toprakla vatan eş değerde. Bayrakla beraber, üç sacayağı gibi…

“Bayrağı Bayrak Yapan Üstündeki Kandır,

Toprak, Uğrunda Ölen Varsa Vatandır”

Bizim halkız, Yüce Türk Ulusu hiç değişmemiş. Tarihin sayfalarına baktığımızda, değişen hiçbir şey yok. Hep aynı çizgide, aynı yolda yürüyorlar. Türk Anası, kuzusunun tertemiz anlına kurşun sıkanları sevindirmemek için “Ağlamayacağım” diyor. Canından can verdiği yavrusuna “Ben Seni Bugünler İçin Doğurdum” demeyi ihmal etmiyor.

Ey asil Türk Anaları; Allah sizleri değiştirmesin. Sizler değişirseniz, bizler de değişiriz. Türbanlı olun, türbansız olun, hepinizin acısını paylaşıyorum. Vatan Sağ Olsun, Hepiniz Sağ Olun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Bizim Kadınlarımız

Bazılarımızın “Onlarla da olmuyor, onlarsız da olmuyor” şeklindeki serzenişleri doğru olsa bile, “Onlarsız olmuyor” gerçeği daha da ağır basıyor nedense. Ancak, unutmayalım ki başarılı bir erkeğin arkasında, başarılı bir kadın yoktur. Başarılı bir erkeğin arkasında; “Dilini Tutan, Her Şeye Karışmayan” kadın vardır…

Böyle olursa, toplumda yerimiz olur, itibarımız artar, mutlu oluruz, yani şu yalancı dünyada rahat ederiz. Rahatlık da insanları rahatsız etmemeli.

Kadınlarımıza saygısızlık aklımızdan bile geçmez. Özellikle şehit olmuş yavrusunun tabutu başında feryat eden kadınlarımıza bir şair şöyle sesleniyor…

Ecdat yadigârı için, alnındaki ter, / Bu sancak sana emanettir şehidim.

Ercesine can verdin, canana siper, / Sana ağlamak, cana minnet şehidim.

Bütün yaşananlar, sana ayan, / Şehitler ölmezler, bizi koruyan,

Rahat uyu, minnettar sana vatan, / Öksüzlerimize örnek oldun şehidim…

Tüm kadınlarımıza da, bu şiiri yazan şaire da selam olsun.

Günün Sözü

Bayrağı Bayrak Yapan Üstündeki Kandır.

Öcal’dan İnciler

Toprak, Uğrunda Ölen Varsa Vatandır.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here