Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Cumartesi sabahı 1 Temmuz Denizcilik ve kökeni Fransızca olan “Kabotaj” bayramıydı. Aslında çok önemli bugün, vatandaşlar arasında, her yıl coşkuyla kutlansa da neden kutlandığı çokta bilinmez zahir? Özelikle denizi olmayan illerde? Bizler tabi deniz çocukları ve doğduğumuz günden beri denizle haşır neşir olduğumuzdan 1 Temmuz’u bayram olarak bilirdik. O gün yüzme yarışları düzenlenir falan.
Bizim pek bilmediğimiz ancak amca çocukları ve ağabeylerimin, iskeleden denize atlamanın yasak olmadığı günlerde, yarışlara katıldıklarını ve bu yarışlarda derece aldıklarını biliriz. Sürekli enginlerdeki gemileri göstererek “biz ta işte o gemilere kadar yüzerdik” diye anlatırlardı. Hatta daha geçen hafta, ağabeyim, yurt dışından geldi. Sahilde yürüyüş yapıyorduk.
Birden durup denize hasretle bakmıştı ve eliyle enginleri işaret ederek “biz o gemilere dek yüzerdik çocukken” dedi. “Ama o zamanlar iskele vardı, kapımızın önünde deniz böyle doldurulmamıştı.” Evet, sihirli kelime deniz doldurulmamıştı! “Şimdide iskelemiz var” dedim ama oradan atlamak yüzmek falan yasak. Zaten artık deniz, sizin ve bizim çocukluğumuzdaki deniz değil ki, hatta İskenderun bile değil, sokağımız, okulumuz bile değil dedim. Geçmişe hüzünlü bir yolculuk yaparken…
Peki ama Fransızca kökenli Kabotaj neymiş bir bakalım. Kabotaj, bir devletin kendi limanlarına deniz ticareti konusunda tanıdığı ayrıcalıktır. Bir zamanlar Osmanlı devleti kapitülasyonlarla yabancılara birçok ayrıcalıklar tanımak zorunda bırakılmıştı.
Bu çerçevede yabancılara da kabotaj serbestliği tanımıştı… Bu serbestlik Lozan Barış Anlaşması ile 1923 yılında kaldırıldı ancak 20 Nisan 1926’da kabul edildi. Ancak ondan sonra Kabotaj kanunu 1 Temmuz 1926 yürürlüğe girdi. Bu yasaya göre; akarsularda, göllerde, Marmara denizi ile boğazlarda, bütün kara sularında ve bunlar içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma; bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı Türk yurttaşlarına verildi.
Ayrıca; dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık ve benzeri mesleklerin Türk yurttaşlarınca yerine getirilebileceği belirtildi. Yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edildi. Ve o gün bayram kabul edilmiştir. Üç tarafı denizlerle çevrilmiş cennet vatanımızda denizlerimizi korumak, doğru kullanabilmek ve sevdirmek zorundayız. Biz şanslıyız, ayrıcalıklayız ve bunun ayrımındayız.
Atatürk Diyor ki; “En güzel coğrafi durumda ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmayı bilmeliyiz; denizciliği, Türk’ün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.”
Kabotajın bu yıl içinde, sadece ve tamamen Türk bayrağına dönüşü fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünerek anmak isterim. Bu olay, yüzyıllarca süren engellere karşı, ancak millî yönetimin elde edebildiği başarılardandır. Ve bize düşen “Türk bayrağına dönen kabotajın en iyi şekilde kullanılması.”
Ve sevgili okuyucularım çeşitli etkinliklerle kutlanan bu bayram hepimize kutlu olsun, sağlık ve sevgiyle kalalım her zamanki gibi birlik ve beraberlikle, ayrımsız gayrımsız. Milli değerlerimizin ayrımında olarak… Yase
Günün Şiiri
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
Bak yine akıyor zaman havada karada
Asil at koşuyor cirit atan var harada
Eğleşen balıklar ile dolu deniz dibi
Sahile doğru esiyor duygular sel gibi.
Zaten belli oluyor bu gün bir başka gündür
Duyarlı demez, dün dündür bu gün bu gündür
Kırmayalım kalbini çok dalgalı denizin
Bayramıdır bugün mavi gözlü Akdeniz’in.
Ege var, Karadeniz var arada Marmara
Tuzlu suyu ile yapsın ağızlar gargara
Kabotaj Bayramı diye yazıldı tarihe
Kahramanca defol git diyerek kör talihe.
Yürekler duygu yüklü gözler sevinçle bakar
Deniz suyu bugün bir başka mavili akar
Hayırlı ve uğurlu topraktır Anadolu’m
Bayramın kutlu ve mutlu olsun Anadolu’m.
Selim TEMİZ
Kabotaj
Denizlerde, göllerde, akarsularda
Kıyılarda, kendi limanlarımızda
Ülkenin tüm karasularında
Yapılan ticari taşımacılıktır kabotaj
8333 km’lik sahil şeridimizle
Üç tarafımız çevrili denizlerle
En güvenli, en çevreci taşımacılıktır
Denizcilik, en ekonomik ulaşımdır
1 Temmuz 1926’da kabul edildi
Kıyılarımızdaki egemenlik bize geçti
Bu hak sonsuza kadar Türklerin hakkı
Kabotaj, Türk denizciliğinin başarısı
Kabotaj, milli egemenliğin işareti
Milli ekonominin çeşitliliği
Milli ekonomiye katkı sağlayan
Kabotaj, denizlerimizin egemenliği
Kapitülasyonlarla verilen haklar
Kabotaj Kanunu ile geriye alındı
Kabotaj, Atatürk’ün bize armağanı
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
Vedat SADİOĞLU
Günün Sözü
En güzel coğrafi durumda ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmayı bilmeliyiz; denizciliği, Türk’ün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.
Mustafa Kemal ATATÜRK