Spor Ruhu Yüceltir (3)

0
101

Değerli okurlarım, Uzakdoğu’dan çıkıp Dünya’ya yayılan Karate sporunu bugün bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışacağım. Dün de bir nebze olsun söz etmiştim… Karate sporunda, hemen-hemen her şey serbest! Unutmadan söylemek istiyorum. Ayrıntıları bile önemli olduğunu düşünüyorum.

Yumrukla rakibi indirebilirsin serbest. Ayrıca yere düşürdüğünüz hasmınızı yerde de bloke edip, müsabakayı kazanmaya çalışabilirsiniz. Tekmenin her türlüsü geçerlidir. Göbek üstü hedefler puan alıcıdır ama hayâlara tekme atmak yasaktır.

Karate en sert sporlardan birisidir. Öncelikle bu sertlik derecesini içe sindirmek şarttır. Olimpik bir özelliği yoktur ama gözü pek ve de sağlam yapılı gençlerin yapacağı bir spordur. Bizim kuşak şimdikinden daha gençken, Uzakdoğu sporu olan karatenin ismi bile yoktu. Jiu-Jitsu denilen yine bir dövüş biçimi vardı! Bizler, futbolun dışında onunla vakit geçirirdik.

Ancak, burada bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Hangi spor yapılırsa yapılsın, hangi sporu yaparsak yapalım, öncelikle eğitim şart. Eğitim olmayınca spordaki başarı başlı başına bir anlam taşımıyor. Benim spor yaptığım yıllarda (Ankara’da) bar ve pavyonlardaki bütün fedailer boksör ya da boksör eskisi idi. Hani sert spor yapmış ve oradan geliyor ya.

Daha sonra, fedai sözcüğünü değiştirip yerine daha ilginç bir sözcük monte ettiler. Ve bu işi yapanlara bodyguard denildi. Şu aşamada bar-pavyon gittiğimiz yerler değil ama muhtemelen her eğlence yerinin bir iki fedaisi yine vardır.

Şehrimizde de özellikle son 20 yılda, çek-senet tahsilâtı işleriyle uğraşan, faizle para veren, bir garibana zarar vermek için kiralanan üstün nitelikli kişiler bulunmakta. Bunlara da Mafya diyorlar. Hükümetler güçsüz olduğunda, bunlarda filizlenip boy atıyor. Aynı zamanda belli bir siyasi partiye sırtlarını dayamış ve o şekilde geçinip gidiyorlar. Ancak, “fedai, bodyguard, mafya” sözcüklerinin hiç birisi spor terimi değildir, sporla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bunlar toplumun yüz karasıdır.

Sözünü ettiğim yıllarda, sporcularda eğitim seviyesi çok düşüktü. Öyle olunca da, sözünü ettiğim sivri zekâlılar gündem oluşturuyordu. Örneğin, futbolcularda bile, eğitim durumları lise ve muadili. Tabi ki üniversite tahsil edenler de çoğunlukta. Eğitim ön plana çıkınca, sözünü ettiğim çirkinlikler de büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Eğitimli olanların daha bilinçli olduklarını, toleranslı ve daha ahlaklı olduklarını söylemeliyim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here