Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? Bu gece Hıristiyan alemince özel bir gece. Bu gece kentimizde bulunan kiliselerde de yapılan ayinlerle Hıristiyan arkadaşlarımız, komşularımız İsa Mesih’in doğumu olan Noel’i kutlayacaklar ve bizde onların sevincine ortak olacağız her yıl olduğu gibi. Bu nedenle biraz araştırma yaptım, Noel hakkında bilgilenelim istedim. Sağlık ve sevgiyle kalın… Yase
Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa’nın doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramıdır. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir. Noel, her yıl dünyadaki Hıristiyanların çoğunluğu tarafından 25 Aralık’ta kutlanır. Kutlamalar 24 Aralık’ta Noel arifesiyle başlar ve bazı ülkelerde 26 Aralık akşamına kadar devam eder. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık’a denk gelen 6 Ocak’ı Noel olarak kutlarlar. Hıristiyanların çoğunlukta olduğu ülkelerde pratik olarak Noel tatili yılbaşı tatiliyle birleştirilir.
İsa’nın Doğumu
Noel, Hıristiyanlıkta İsa’nın doğum günü olarak kutlanılır. İsa (d. MÖ 8-2 – ö. M.S. 29-36) Hıristiyanlıktaki temel figürdür. Doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili olarak kimi tarihçiler ve araştırmacılar farklı görüşler belirtirler. Hıristiyanlıkta Nasıralı İsa olarak da bilinir. Hıristiyan kaynaklarında ve yer yer Kur’an’da İsa Mesih olarak anılır.
İsa, Roma İmparatorluğu’nun Yahudiye eyaletinde kendisi de bir Yahudi olan Meryem’den dünyaya gelmiştir. Hıristiyanlıkta ve İslamiyet’te tanrı tarafından babasız doğduğuna inanılır. Soyu, üvey babası Yusuf’a göre tayin edilir. Buna göre soyu Davud peygambere dayanır. İslami kaynaklarda ise Meryem’in daha sonra evlendiğine dair bir ifade yoktur.
İsa’ın doğumundan Kitab-ı Mukaddes’te yalnızca Luka ve Matta İncil’lerinde bahsedilir. Bazı iddialara göre İsa kış mevsiminde doğmamıştır. Luka İncili’ne göre İsa’nın doğduğu zaman çobanlar çayırlarda sürülerini otlatmakta idiler. Bazı kaynaklara göre Vaftizci Yahya Yahudi Fısıh (mayasız ekmek) bayramında yani 15 Nisan’da doğmuştur ve Vaftizci Yahya’dan altı ay sonra doğan İsa’nın Ekim ayı içinde doğmuş olması gerekir.
İslam’da Zekeriya’nın eşi (Yahya’nın annesi) ve Meryem’in yaklaşık zamanlarda hamile kaldıklarına dair rivayetler vardır. İbn-i Kesir’in Kur’an tefsirinde Zekeriya’nın eşinin Meryem’in teyzesi olduğu ve hamile kaldıklarında ilk birbirleri ile konuştuklarından bahsedilir. Ayrıca Kur’an’a göre Meryem, hurmaların taze olduğu bir zamanda doğum yapmıştır.
Doğu Roma ve Bizans Dönemi
Hıristiyanlara 300 yıl kadar süren baskıların ardından Roma İmparatoru Büyük Konstantin, M.S. 313 yılında Hıristiyanlığı kabul etti ve Roma’da Hıristiyanlığa ve diğer dinlerle birlikte resmen izin verdi. Zamanla Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu’nda en yaygın din haline geldi.
I.Constantinus’un diğer pagan gelenekleri gibi (kutsal pazar günü, İsis modeli Meryem Ana vb.) güneş gününü de toplumda barışı korumak ve karma bir din oluşturmak adına Hıristiyanlığa adapte ettirdiği ve İsa’nın doğum günü olarak kabul ettirdiği iddia edilir.
Bazı kaynaklar İsa’nın doğum günü olarak 25 Aralık’ın seçilmesinin, 3. yüzyıl başlarında İsa’nın ölüm tarihinin 25 Mart olarak tahmin edilmesiyle bağlantılı olduğunu rivayet etmektedirler. Aralarında Ermenilerin de olduğu Doğu Hıristiyanları ise 6 Ocak (Epifani) tarihini üçüncü yüzyıldan itibaren Noel olarak kutlamaya başlamıştır.
Roma İmparatorluğu’nda İsa’ın doğumu anısına kutlanan bayramlarla ilgili en eski tarih olarak, 325 ve 336 tarihleri söz konusu edilmektedir. Buna göre Noel bayramı İmparator Büyük Konstantin’in saltanatının sonundan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Bu İznik’te yapılan Birinci Konsül (325) tarihi ile örtüşmektedir. M.S. 354 yılında Papa Liberius, 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan geceyi İsa’nın doğum günü olarak ilan etmiştir.
Noel Kutlamaları
Günümüzün Noel kutlamaları Hıristiyan ülkelerde oldukça renkli geçer. Noel hazırlıkları aylar öncesinden başlar. Hıristiyanların İsa’nın doğumunu bekledikleri döneme advent dönemi denir ve 24 penceresi olan advent takvimleri hazırlanır. Bu takvimlerde her pencerenin ardına resimler veya şekerlemeler gizlenir, her hafta bir tanesi açılır. Bazı ülkelerde advent mumları yakılır.
Noel’den önce okullarda İsa’nın doğumunun canlandırıldığı oyunlar sahnelenir. Bu oyunlarda İsa’nın bir ahırda dünyaya gelişi ve doğudan gelen üç müneccimin İsa’ya hediyeler getirmesi canlandırılır. Kiliselerde ve sokaklarda çocuklardan ya da yetişkinlerden oluşturulmuş korolar Noel ilahileri söylerler. İnsanlar Noel’den önceki özellikle hafta sonlarında Noel partileri verirler.
Noel ağaçları süslenir, ışıklı ev, bahçe, cadde süslemeleri yapılır. Hediyeler alınır, tebrik kartları verilir ve Noel arifesinde Noel Baba’nın gelişi simgesel olarak canlandırılır.
Birçok ülkede 25 Aralık öğleden sonrası Noel Yemeği hazırlanır ve aile fertleri masa etrafında bir araya gelirler. Noel günü Noel Ağacı’nın altına bırakılmış hediyeler alınıp verilir. Küçük çocuklar için dev çorapların içine hediyeler ve şekerlemeler konur. Çocuklara bu hediyeleri Noel Baba’nın getirdiği söylenir.
Noel Ağacı
Noel şenlikleri sırasında ışık ve süslerle donatılan çam ağacına Noel ağacı denir. Günümüzde Noel ağacının Pagan geleneklerinden gelen bir ritüel olduğu bilinmektedir. Yaprak dökmeyen ağaçları ve çelenkleri ölümsüz yaşamın simgesi olarak kullanmak, eski Mısırlıların, Çinlilerin ve Yahudilerin ortak bir geleneği idi.
Günün Şiiri
Şiir
Eliyle silerek alnını
yenilerden söz ediyor adam: “Halk ve ülke,
benim olanı sizlere verdim
severek aşkı ve susarak özlemle.
Uyu, uyu kadınım! Nenni, nenni bebeğim
Serin yatağınızda sessizce uyuyun!
Orda, dışarda dar geçitlerde
hayaletler, uzun ince ve kuru.
Ülkemizde yarası sarılmamış
acılardan ve yoksulluklardan bir deniz
dalgalarını ateş titreşimleriyle
vurur dört duvarıma.”
Alışıldığı gibi nasıl davranırlarsa
güçleriyle mutlu erkekler,
iner karanlığın tokmağı
ve dağılır her bir parça içinde.
Adam gider -orda, sözsüz, selâmsız,
ayaklarına yalnızlık çöker;
tıknefes yollarda terler
durur ve uzun süre kekeler.
“Bayım, çek git! -Senin işin
hiçbir zaman bitmez.
Onlar senatoda ateşle oynayacak
kavrulmuş cesedinin üstünde
alev çıngıları düşecek,
ölüm ve yaşamak olacak bu.
Onlar vahşi kini büyütecek,
varlığına sövecekler.”
“Bırak hep birlikte çoğaltsınlar
küfretsin, lânetlesinler bırak!
Yanardağımı uyandırdım
görmeye gelecekler beni bilmek için
nedir bendeki ölümü ve yaşamı yan yana tutan!
Yoksulların ekmeğe ihtiyacı var; –
bunu sunmak istiyorum onlara,
haklı kılmalıyım tüm dileklerini!”
Gerhart HAUPTMANN–Çeviri: Arife KALENDER
Günün Fıkrası
Çukur
Karadeniz’de köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar. Birincisi demiş ki: “Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin.”
İkincisi: “Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz” demiş.
Sıra Temel’e gelmiş. “Kafanız hiç çalışmıyor” demiş. “Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım”
Günün Sözü
Kendini ulusuna hizmet etmeye adayan siyasetçiye devlet adamı denir. Ulusun kendisine hizmet etmesi gerektiğini düşünen devlet adamına ise siyasetçi.
George Pompidou