Oruç Allah’a Sığınmaktır…

0
70

Ramazan Özel Sayısı

Değerli Okurlarım, Cenab-ı Allah’a hamd-ü senalar olsun ki, bizlere yine Mübarek Ramazan’ı gösterdi. Her zaman ilkyazımızda yine ayeti kerimelerden söz etmek istiyorum. Ramazan orucunun farz olduğunu ve oruçla ilgili temel hükümleri bildiren ayeti kerimeler Bakara suresinin 183-187 ayetleridir.

Bu ayetlerde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: ‘Ey iman edenler! Sizden öncekilere de farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Gerek ki oruç sayesinde fenalıklardan korunasınız…’

Oruç Arapça bir kelimedir ve anlamı da “SAVM”dır. Tutmak, sakınmak anlamına gelir. Öncelikle içimizdeki şeytanı, yani nefsimizi tutmaktır. Yiyecekten, içecekten, şehvetten, nefretten, gıybetten, öfkeden, sevgisizlikten, nahoş hareketlerden kaçınmaktır.

Kur’an’ın bildirdiğine göre oruç, Hıristiyanlara da farz kılınmıştır. Hıristiyanlıkta oruç ve perhiz eş anlamdadır. Tutulan orucun en önemli amacı dünyada işlenmiş günahların cezasını, yine dünyada çekmeye başlamaktır.

İncil oruca büyük önem verir ve övgü ile söz eder. Hıristiyanların tuttuğu oruçlar (Şükran ve Kilise orucu) Protestanlar tarafından tutulmaz. Ancak Katolikler tutar. Hıristiyanlık, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri ile bazı yortuların arife günlerinde oruç tutmayı teşvik eder. Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın öldükten sonra dirildiğine ve göğe çıkarıldığına inanılan Paskalya’da oruç tutulması önemlidir. Paskalya öncesinde iki gün oruç tutmak dindar Hıristiyanlar arasında yaygındır. Cenab-ı Allah’ın; sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de, oruç farz kılındı buyurduğu oruçlar, sanırım bu oruçlar olmalı.

Oruç, İslam’ın beş temel ibadetinden biridir ve gerçekten çok önemlidir.! M’ü’min’in kişiliğini etkileyen ve onu Yüce Allah’ın rahmetine, bağışına, affına ve sevgisine bağlayan, davranışlarını geliştirip huyunu güzelleştiren çok önemli bir kulluk halidir…

On iki Ay’ın Sultanı mübarek Ramazan hamdolsun yine teşrif etti, bu mübarek günler bütün alemlere hayırlara vesile olmasını dilerim. Tuttuğumuz ve tutacağımız oruçların da Allah tarafından kabulünü dilerim…

Oruç, sadece belli saatlerde aç kalmak değildir. Böyle düşünen sapıkları da burada uyarmak isterim. Balık baştan kokuyor. Bazı yobaz hocalar hala “namaz kılmıyorsan, boşuna aç kalma” diyorlar. Onların namazları göstermelik ve de oruç tuttuklarından da şüpheliyim. Zaten cehennem onlarla dolup taşacak..öcal sanat5

Oysa, Oruç Allah’a sığınmaktır, aynı zamanda orucun gözcüsü Cenab-ı Allah’tır. Burada temel amaç Yüce Allah’ın buyruğunu yerine getirmek, nefsi arındırmak, sakındırmak, iradeyi eğitme, ahlakı güzelleştirmektir. Oruç, Allah, kul arasında bir sırdır. Mükafatı özeldir. Nefse zulmetmekle alakası yoktur. Kişinin yüreğinden kopup gelen sevgisine ve kararlılığına bağlıdır.

Oruç tutan sevgili dostlarıma söylüyorum… Orucu herkes kendisi için tutmaktadır. Bu nedenle oruç tutuyorum havalara girmenize gerek yok. Fetva vermeye kalkmayın, mübarek günde üzülmeyin. Böyle haller sizin üstünüze vazife değildir. Durup dururken günahkar olmayın. Sizlere hakaret edildiğinde “BEN ORUÇLUYUM” diyerek oradan hızla uzaklaşın. Bu şekilde Allah’a daha hızlı yaklaştığınızı hissedeceksiniz.

Değerli Müslümanlar, Ramazan hayır hasenat ayıdır. Bugün iftar sofranıza iki öksüz davet edin, onlarla iftar edin. Onlar çok mutlu olacaklardır. Bu yaklaşım Cenab-ı Allah’ın da hoşuna gidecektir. Bu mübarek günlerin tüm insanlara çalışma arkadaşlarıma da hayırlara vesile olmasını dilerim. Tuttuğumuz oruçları Yüce Allah kabul ve makbul eylesin… Amin.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Az Yemeli Ama Haram Yememeli

Değerli Okurlarım, oruç tutarak kötü huylardan vazgeçilip, iyi huylar pekiştirilir. Affetme duygularımız da yoğunlaşır. Bildiğiniz gibi affetmek güçlülerin harcıdır. güçlü bile olunsa affederek kimseden alacaklı olunmaz. Ama beklenti olabilir. Karşılıksız affetmek sadece Cenab-ı Allah’a mahsustur.

Elzem olan yerlerde affetmeyi bilmeyenler, dinimizin istediği kardeşliğe erişemez. Arzu edilen sevgi oluşamaz. Bilindiği gibi, kişiler arasındaki dayanışmanın, beraberliğin, dirlik ve düzenin temeli sevgidir. İfrata kaçmadan yapılan bağışlamalar ise, hemen farkında olamayabiliriz ama doğrudan sevgiyi doğurur.

İnsanları büyük kılan en büyük nitelik affetmek ve affetme duygusudur. o da ancak saklim akıllı, yüce ve soylu insanlarda mevcuttur. Genelde insanlar olarak yaşamımızda zaafa uğrarız, kandırılırız. bu kötülükleri yapanlar bile affedilmek, bağışlanmak ister.

Şayet, bizi incitenleri, bize zarar verenleri bağışlama yürekliğinin gösteremezsek günün birinde biz de bağışlanmayız. Bize zarar verenleri ve bize kötülük yapanlardan öç almak istiyorsak, onların düşündükleri ve uyguladıkları gibi değil, iyilikler ve güzellikler yüreğimize hâkim olmalı.

İşte o zaman, yapılan kötülüklere iyilikle karşılık vermek kötü niyetlinin içinde bulunan öfkeyi kızgınlığı giderir, en kötü koşullarda bile en aza indirir. Genellikle bu ulvi ve soylu davranış kişiyi sapıklığından döndürüp ve öfke ile sevgi yer değiştirir.

Bu nedenle, kötülükler karşısında iyi ve ahlaklı kalmak, affetmeyi, bağışlamayı bilmek, daima iyi insanların işidir. Kimse farkında olmayabilir ama bu sütunlardan seslenmek istiyorum ki; tutulan oruçlar insanlara bu güzel ve soylu özellikleri kazandırır. Bağışlama olayını hiçbir şekilde hafife alamayız. Yüce Allah birçok ayetlerinde, samimi olarak affedenleri hep kendi listesine almıştır. Bağışlamanız gerçekten yüceyse, Yüce Allah sizin sayenizde yakınlarınızın da günahlarını bağışlayacaktır. Çünkü o af Tanrısı’dır.

Yüce Allah, manen katılaşmış gönüllere dikkat çekmektedir. Allah’I anmak, Allah’ı düşünmek ve O’nu hatırlamak insan olmanın şartlarından biridir. Kendini doğuran ve üzerine titreyen, büyüten ana babasını hatırlamayan insana ne denir? O zaman kendisini, yaratanını hatırlamayan, düşünmeyen ve anmayana ne denir? Yüce Allah onlara şöyle bir sıfat bulmuştur… KATI KALPLİ… KATILAŞMIŞ GÖNLE SAHİP İNSAN…

Toplum kavramı ve huzuru, kişiler arasındaki iyi ilişkilere karşılıklı olarak sevgi ve saygıya dayanır. Birbirine katlanmasını, bağışlamasını bilmeyenler dinimizin istediği kardeşliğe erişemezler.

Bağışlama ve kardeşlerini bağışlama iyi ahlakı ve sevgiyi doğurur. Bağışladığın insanlarla muhtemelen ebedi bir dostluk da oluşur. Bazıları saldırganlığı kendilerine huy edinmişlerdir. Kötülükten başka bir şey düşünmez olmuşlardır. Onlara aynı şekilde mi cevap vermeliyiz? Bu hasta ruhlu insanlara da bir yol gösterilmiştir. Her şeye rağmen bağışı üstün görmek kolayına terk edilmiyor.

Bir ayeti kerimede; “Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde kötülüktür” deniliyor. Fakat kim affeder, bağışlarsa yapılan işin sevabı günahı O’na aittir. Zulüm gördükten sonra öç alan kimselere karşı durulmaz. Ancak tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenlere, ikilik yaratanlara, devleti soyanlara karşı durulmalıdır. Kötülükleri tümüyle karşılıksız bırakmak, güçsüzlüğün, zilletin, çaresizliğin affı olur. Göz göre göre devleti soyanlara karşı çıkmamakta korkaklığa, namussuzluğa dalalet eder.

Bu mübarek günlerde Yüce Yaradan’a sığınıp, ülkeyi batağa götürenlere bir ders vermesini dileyelim. Zaten başka çaremizde kalmadı… Ramazanınız hayırlı uğurlu olsun. Oruçlarınızı Allah kabul etsin…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

İmanınız Yoldaş Olsun

İbadet yapmakla birlikte, öncelikle Yüce Allah’a inanıp iman etmek şarttır. İbadetlerde de “Önce temiz bir kalp isterim” buyuruyor. Son zamanlarda bazıları namaz kılmaya başladı da onun için söylüyorum. İnanan bir insan iç sıkıntılarından dolayı stres yaşamaz. Çünkü huzurlu bir yaşam için gerekli iman iksiri vardır.

Keza, imanı kendine yoldaş olanların uyuşturucu, aşırı alkol ve benzeri zararlılardan uzak durdukları, hayatın zorlukları karşısında daha metin oldukları da psikolojik ve sosyolojik bir realitedir.

İmanın altı şartından biri olan, hayrında şerrinde Allah’tan geldiğini bilen, kadere inanan yani saadet ve selameti de, kazayı belayı da verenin Allah olduğunu bilen insanlar, gerçek anlamda feryat etmeyecek, aksine bunu rıza ile karşılayıp intihara sürüklenmeyeceklerdir.

Ömrümüzün bir emanet olduğunu biliyor, hayatında ölümünde bir imtihan için verildiğine inanıyoruz. Bu nedenle, son nefesimize kadar kullukta, Salih amellerde, hayır ve hasenatta müsabakaya devam ediyoruz.

Ölümsüzlüğü yakalamak, cennet nimetlerine sahip olabilmek için, bu çok önemli imtihanı kazanmak zorundayız. Yüce Allah, şeytana uydurmayıp iyi kullar, özellikle haram yemeyen kullar olmamızı nasip eylesin…

Günün Ayeti

“Sen, yalnızca gayp ile Raplerinden içleri titreyerek korkmakta olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın kim temizlenip arınırsa, artık o kendi nefsi için temizlenip arınmıştır. Sonunda dönüş Allah’adır.

Günün Hadisi

Kim bir borçluya, bir düşküne iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz. (Tırmizi, 82)

Günün Sözü

Oruç sana sağlık kazandırır…

 Öcal’dan İnciler

Oruç tutamıyorsan bir fakiri doyur…

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here