“Kömür, Çıkarken de Yakarken de Öldürüyor”

İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Barış Sönmez; “Kömür, Çıkarken de Yakarken de Öldürüyor”

İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Barış Sönmez, kömür kullanılmasına artık planlı bir şekilde son verilmesi ve günümüzde artan enerji talebinin karşılanmasında temiz ve yenilenebilir kaynaklara yönelmek gerektiğini vurguladı.

Geçtiğimiz hafta yaşanan maden faciası sonrası bir açıklama yapan Sönmez, temiz ve yenilenebilir kaynakların önemine vurgu yaptı.

Ülkemizde temiz kaynaklara yönelmek yerine yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile kömür madenciliğinin ve kömürlü termik santrallere yatırımın önünün açıldığını vurgulayan Sönmez, ülkemizin iş kazalarında dünyada üst sıralarda yer aldığını kaydetti. Sönmez; “İş cinayetleri yetmezmiş gibi Konya Karapınar’da kömürlü termik santraller ile yörenin kömür potansiyelini değerlendirmek üzere devletimiz planlar yapmakta. Karapınar’ın kırılgan ekosistemine yapılacak bir kömür madeni ve kömürlü termik santral projesi deyim yerindeyse insanları kanserden, astımdan öldürecek, bölgedeki tarımın ve ekosistemin çöküşünü hızlandıracaktır. Bu para hırsı, ülkemizde sayısı her geçen gün artarak 50’yi aşan termik santraller ile de kömürün çıkarken öldürdüğü yetmezmiş gibi yanarken de bizleri, çocuklarımızı, güzel yurdumuzu devlet teşvikiyle öldürmeye, sağlıksızlaştırmaya devam ediyor” dedi.

Ülkemizde 2010’dan bu yana kömür kullanımında büyük artış olduğunu vurgulayan Sönmez; “Almanya 2030 yılına kadar enerjisinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üretmeyi kendisine hedef yapmışken, ülkemizi yönetenler insanımızı öldüren, doğamızı öldüren kirli kaynaklarda halâ ısrar ediyorlar. Kömür, petrol ve doğal gaz kullanımının küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine neden olduğu, bu nedenle de artık kullanılmaması gerektiği, gelişmiş ülkelerce de kabul edilmiş ve benimsenmiştir. Çözüm; Enerji üretiminde de ısınmada da kömürü ve diğer fosil yakıtları yaşamımızdan çıkartmak. En kısa zamanda Temiz ve Yenilenebilir Enerji Stratejilerini yaşama geçirmek olmalıdır.

Geçen hafta (23.10.2014) Avrupa Birliği’nde iklim değişimi konusunda tarihi bir karar alındı. Bunu 28 ülkenin devlet başkanı sekiz saat süren çekişmeli, hatta sert tartışmalardan sonra imzaladı. AB 15 yıl içinde sera gazı salımını %40 oranında mutlaka azaltacak. Enerjinin %27’si temiz kaynaklı olacak. Ülkeler ayrıca %27 enerji tasarrufu da yapacak. Çığır açar değerdeki bir gelişmenin eşiğindeyiz. Enerji üretiminde kömüre ve petrole aşırı bağımlı olan Doğu Avrupa ülkelerine bu dönüşümü yapabilmeleri için parasal destek verilecek. Ayrıca İspanya ve Portekiz daha kuzeydeki enerji zengini ülkelerden elektrik alabilecek. AB’nin bu kararının bir kıstas oluşturacağı ve direnen ya da umursamaz davranan diğer ülkeleri hizaya çekip ellerini kollarını bağlayacağı biliniyor. AB’ye ayak uydurmaya çalışan, ya da çalışır görünen Türkiye acaba bu gelişmeye nasıl uyum sağlayacak?” şeklinde konuştu.