Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah. Bugün 19 Eylül Gaziler Günü. Bin bir zorluklarla elde edilmiş bu topraklar uğruna canlarını vermiş şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyoruz. 19 Eylül Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verildiği tarihtir. 19 Eylül’ün tarihine şöyle kısaca bir bakalım…
19 Eylül Gaziler Günün Anlam ve Önemi…
Bugün 19 Eylül Gaziler Günü. Bilindiği gibi, Muharip Gazi, harbe katılıp da, harpten sağ olarak dönen savaşmış kahramanlardır. Gazilik unvanı devlet tarafından verilir. En büyük Gazi, bu unvanı 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ile alan vatanın kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 2002 senesinde çıkartılan yasa ile 19 Eylül günü Gaziler Günü olarak kabul edilmiştir.
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir. Bu nedenle tarihinde bu uğurda çok savaş yapmış birçok insanını şehit ve gazi vermiştir.
I.Dünya savaşından sonra cennet vatanın topraklarını işgal eden işgal güçlerine karşı Mustafa Kemal’in önderliğinde Şerefli bir kurtuluş mücadelesi vermiştir. İşte bu kurtuluş savaşında batı cephesinde devam eden Kütahya-Eskişehir savaşlarında elde ettikleri başarıyı devam ettirerek, Türk ordusuna son darbeyi vurup Ankara’yı işgal etmeyi düşünen Yunanlılar 13 Ağustos 1921 de yeni bir saldırı başlattılar. 23 Ağustos 1921 de başlayan ve 22 gün 22 gece süren Sakarya savaşında atından düşüp yaralanmasına rağmen cepheden ayrılmayıp üstün komutanlık, vatan ve millet sevgisini bir defa daha ortaya koyan Mustafa Kemal Paşaya 19 Eylül 1921 de TBMM tarafından Gazilik unvanı ile Mareşallik rütbesi verilmiştir.
Mustafa Kemal’e, Milli Mücadele’nin başında Erzurum’da bulunduğu sırada, kendisini İstanbul’a çağıran Saray ile 8-9 Temmuz 1919 gecesi yaptığı telgraf görüşmesinde; resmi memuriyetine son verildiği bildirildi. Mustafa Kemal Paşa da Harbiye Nezareti’ne ve Padişah’a, ”resmi vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden istifa ettiğini” bildiren telgraf gönderdi. Hiçbir rütbe sahibi olmayan Mustafa Kemal, ”milletinin sinesinde” mücadelesini sürdürdü.
Sakarya Meydan Savaşı öncesinde Mustafa Kemal’e, Millet Meclisi, 5 Ağustos 1921’de ”Başkomutanlık” verdi. Savaşın, 13 Eylül’de kazanılmasının ardından, ”Garp Cephesi Komutanı” İsmet (İnönü) Paşa ile Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa, cepheden, ”Edirne Mebusu İsmet ve Kozan Mebusu Fevzi” imzalarıyla Meclis’e 15-16 Eylül 1921’de gönderdikleri tarihi önergeyle, Mustafa Kemal’e ”Müşirlik” rütbesi ile ”Gazilik” unvanı ”tevcihini” önerdiler. Meclis’in kanunla bu önergeyi kabul etmesiyle ”Mareşal” rütbesi ve ”Gazi” unvanı verilen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Meclis’e şöyle teşekkür etti:
”… Kazanılan bu başarı, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendirişinizin gerçek muhatabı yine ordumuzdur.”
Mustafa Kemal, 20 Eylül 1921’de orduya yayımladığı bildiride ise şunları kaydetti:
”…Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım.”
İşte bu büyük mücadele sonunda hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
& & & & &
Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Yase
Günün Şiiri
Şehitler ve Gaziler
Vatan ve millet için, saldırır düşmanlara
Düşmanla savaşırken, şehitlik hedefidir
Bedeni bulansa da, fışkıran al kanlara
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir
Öldüğünü hissetmez, cennet onun makamı
Dünyada müjdeledi, Rabbin yüce ahkâmı
Kolu kanadı kopsa, der bırakın yakamı
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir
Ey gaziler sizlere, değer vermiş Rabbimiz
Vatan için ölürüz, bilinsin ki hepimiz
Elbisemiz olmuştur, tarihte kefenimiz
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir
Şehidin arkasından hiçbir zaman ağlanmaz
Ona yaslar tutulup, karalar hiç bağlanmaz
Şehit için bayramdır, bak yürekler dağlanmaz
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir
Osman Karahasanoğlu
Gaziyim Gazi
Vatan bizim can canımız
Hem anamız hem bacımız
Akarsa aksın bütün kanımız
Vatan için Gaziyim Gazi
Arazide ıslandım kurudum
Vatan sevgisi ile kuruldum
Bende göğsümden vuruldum
Vatan için Gaziyim Gazi
Asla kayıp etmedim özümü
Kanunlarla buldum hep çözümü
Çatışmada kayıp ettim gözümü
Vatan için Gaziyim Gazi
Kendim buldum kendi yolumu
Kolladım sağımı ve solumu
Pusuda kayıp ettim kolumu
Vatan için Gaziyim gazi
Helikopter ile indim dağa
Zarar vermedim hiçbir bağa
Çok haini teslim aldım sağ
Vatan için Gaziyim Gazi
Her göreve severek gittim
Nerde ateş varsa orda bittim
Ayağımıda dağda kayıp ettim
Vatan için Gaziyim Gazi
Arazide tank mayını patladı
Yüreğim çıktı sanki hopladı
Acılarımı ona onbeşe katladı
Vatan için Gaziyim Gazi
Şimdi onurum ve şanım var
Saygı duyulan bir yanım var
Verilecek bir de canım var
Vatan için Gaziyim Gazi
Gelmi dedin yoksa hadimi
Cudide kayıp ettim ben badimi
Unutmayın sakın adımı
Vatan için Gaziyim Gazi
Adnan der ki Çorumluyum
Gaziyim ve çok gururluyum
Sorarsanız ben huzurluyum
Vatan için Gaziyim Gazi
Adnan Şahin
Günün Sözü
Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise, “Başaracağım” diye başlayarak sonunda “Başardım” diyebilenindir.
Mustafa Kemal Atatürk