Bugün ‘Gaziler’ Günü…

0
81

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah. Bugün 19 Eylül Gaziler Günü. Bin bir zorluklarla elde edilmiş bu topraklar uğruna canlarını vermiş şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyoruz. 19 Eylül Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verildiği tarihtir. 19 Eylül’ün tarihine şöyle kısaca bir bakalım…

19 Eylül Gaziler Günün Anlam ve Önemi…

Bugün 19 Eylül Gaziler Günü. Bilindiği gibi, Muharip Gazi, harbe katılıp da, harpten sağ olarak dönen savaşmış kahramanlardır. Gazilik unvanı devlet tarafından verilir. En büyük Gazi, bu unvanı 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ile alan vatanın kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 2002 senesinde çıkartılan yasa ile 19 Eylül günü Gaziler Günü olarak kabul edilmiştir.

Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir. Bu nedenle tarihinde bu uğurda çok savaş yapmış birçok insanını şehit ve gazi vermiştir.

I.Dünya savaşından sonra cennet vatanın topraklarını işgal eden işgal güçlerine karşı Mustafa Kemal’in önderliğinde Şerefli bir kurtuluş mücadelesi vermiştir. İşte bu kurtuluş savaşında batı cephesinde devam eden Kütahya-Eskişehir savaşlarında elde ettikleri başarıyı devam ettirerek, Türk ordusuna son darbeyi vurup Ankara’yı işgal etmeyi düşünen Yunanlılar 13 Ağustos 1921 de yeni bir saldırı başlattılar. 23 Ağustos 1921 de başlayan ve 22 gün 22 gece süren Sakarya savaşında atından düşüp yaralanmasına rağmen cepheden ayrılmayıp üstün komutanlık, vatan ve millet sevgisini bir defa daha ortaya koyan Mustafa Kemal Paşaya 19 Eylül 1921 de TBMM tarafından Gazilik unvanı ile Mareşallik rütbesi verilmiştir.

Mustafa Kemal’e, Milli Mücadele’nin başında Erzurum’da bulunduğu sırada, kendisini İstanbul’a çağıran Saray ile 8-9 Temmuz 1919 gecesi yaptığı telgraf görüşmesinde; resmi memuriyetine son verildiği bildirildi. Mustafa Kemal Paşa da Harbiye Nezareti’ne ve Padişah’a, ”resmi vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden istifa ettiğini” bildiren telgraf gönderdi. Hiçbir rütbe sahibi olmayan Mustafa Kemal, ”milletinin sinesinde” mücadelesini sürdürdü.

Sakarya Meydan Savaşı öncesinde Mustafa Kemal’e, Millet Meclisi, 5 Ağustos 1921’de ”Başkomutanlık” verdi. Savaşın, 13 Eylül’de kazanılmasının ardından, ”Garp Cephesi Komutanı” İsmet (İnönü) Paşa ile Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa, cepheden, ”Edirne Mebusu İsmet ve Kozan Mebusu Fevzi” imzalarıyla Meclis’e 15-16 Eylül 1921’de gönderdikleri tarihi önergeyle, Mustafa Kemal’e ”Müşirlik” rütbesi ile ”Gazilik” unvanı ”tevcihini” önerdiler. Meclis’in kanunla bu önergeyi kabul etmesiyle ”Mareşal” rütbesi ve ”Gazi” unvanı verilen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Meclis’e şöyle teşekkür etti:

”… Kazanılan bu başarı, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendirişinizin gerçek muhatabı yine ordumuzdur.”

Mustafa Kemal, 20 Eylül 1921’de orduya yayımladığı bildiride ise şunları kaydetti:

”…Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım.”

İşte bu büyük mücadele sonunda hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

& & & & &

Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Yase

Günün Şiiri

Şehitler ve Gaziler

Vatan ve millet için, saldırır düşmanlara
Düşmanla savaşırken, şehitlik hedefidir
Bedeni bulansa da, fışkıran al kanlara
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir

Öldüğünü hissetmez, cennet onun makamı
Dünyada müjdeledi, Rabbin yüce ahkâmı
Kolu kanadı kopsa, der bırakın yakamı
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir

Ey gaziler sizlere, değer vermiş Rabbimiz
Vatan için ölürüz, bilinsin ki hepimiz
Elbisemiz olmuştur, tarihte kefenimiz
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir

Şehidin arkasından hiçbir zaman ağlanmaz
Ona yaslar tutulup, karalar hiç bağlanmaz
Şehit için bayramdır, bak yürekler dağlanmaz
Şehitler ve gaziler, milletin şerefidir

Osman Karahasanoğlu

Gaziyim Gazi

Vatan bizim can canımız

Hem anamız hem bacımız

Akarsa aksın bütün kanımız

Vatan için Gaziyim Gazi

Arazide ıslandım kurudum

Vatan sevgisi ile kuruldum

Bende göğsümden vuruldum

Vatan için Gaziyim Gazi

Asla kayıp etmedim özümü

Kanunlarla buldum hep çözümü

Çatışmada kayıp ettim gözümü

Vatan için Gaziyim Gazi

Kendim buldum kendi yolumu

Kolladım sağımı ve solumu

Pusuda kayıp ettim kolumu

Vatan için Gaziyim gazi

Helikopter ile indim dağa

Zarar vermedim hiçbir bağa

Çok haini teslim aldım sağ

Vatan için Gaziyim Gazi

Her göreve severek gittim

Nerde ateş varsa orda bittim

Ayağımıda dağda kayıp ettim

Vatan için Gaziyim Gazi

Arazide tank mayını patladı

Yüreğim çıktı sanki hopladı

Acılarımı ona onbeşe katladı

Vatan için Gaziyim Gazi

Şimdi onurum ve şanım var

Saygı duyulan bir yanım var

Verilecek bir de canım var

Vatan için Gaziyim Gazi

Gelmi dedin yoksa hadimi

Cudide kayıp ettim ben badimi

Unutmayın sakın adımı

Vatan için Gaziyim Gazi

Adnan der ki Çorumluyum

Gaziyim ve çok gururluyum

Sorarsanız ben huzurluyum

Vatan için Gaziyim Gazi

Adnan Şahin

Günün Sözü

Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise, “Başaracağım” diye başlayarak sonunda “Başardım” diyebilenindir.

Mustafa Kemal Atatürk

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here