Değerli okurlarım, insanların; övüleceği yerde taltif edileceği mekânlara da alabildiğine tevazu göstermesi kadar sahtecilik olabilir mi? Biz millet olarak böyleyiz. Kötü dediğimize ertesi gün, çok iyi diyecek kadar da değişkeniz. Birçok okurlarım ve engelli okurlarım da bu konuyu tekrar gündeme getirmem için rica ettiler. Bence hiçbir sakıncası yok. Sadece okurlarımın gönlü hoş olsun diye daha önceleri sizlere sunduklarımı tekrarlıyorum.
Futbol federasyonunu beğenmemek, UEFA’ya kafa tutmak, Yıllarca Avrupa’ya gidememek, Karşı çıktıklarımızın da iyi niyet beklemek… Bu saydıklarım akıllı insanların yapacağı işler değildir. Her hangi bir makamda bitecek bir işimiz varsa, o makam yumuşak davranmak akıl karıdır. Biz öyle yapmıyoruz, Neler yapıyoruz?
Önce, gözdağı veriyoruz ve akabinde cevabını alıyoruz, öyle gelişmeler oluyor ki, ortalık toz duman, ara ki muhatabını göresin. UEFA’dan söz ediyorum. Hepsi de bu işin kompetanı ve de sosyal insanlar. Hem restimizi görüyorlar ve hem de kanunsuz bir işlem yapmıyorlar. Kanunsuzluk bize has, bizim içimize işlemiş!
UEFA diyor ki: yasalara uyun, işleri zorlaştırmayın. Aynen böyle diyor. Ülkemizde bir çark dönüyor ve bu çarkın turlarından kimler nemalanıyor. Bazı işler istendiği kadar gizlensin, bir türlü mızrak çuvala sığmıyor. Bazı futbolcu simsarları, bazı teknik adamlar, birçok yönetici bu çarktan nemasını alıyor. Bu düzen içinden gelen insanların yönettiği federasyonlar hiçbir şekilde anlatmaya çalıştığım tabloya bir çözüm olamazlar. Böyle devam ederse, futbolumuz da kirlenmeye devam eder.
Kanunlar zaruretten çıkarılıyor. Sözünü ettiğimiz 6222/6250 sayılı yasalar ne için çıkarılmıştır? Şiddet ve ırkçılık, şike, doping gibi suçları önlemek için mi? Yoksa çöpe atılsın, paspas olsun diye mi çıkarılmıştır? Öncelikle ilgili yasaları uygulayacak gücümüz olmalı. Aynı şekilde yasalar çıkarmaya neden ihtiyaç duyuluyor bir türlü anlamış değilim.
Spor yapılırken ülkenin ve ülke insanının huzurunu, yaşam standardını, ters yönde etkileyecek iğrenç ve tehlikeli tabloyu ortadan kaldıracak her hareket, atılacak her adım hükümetin kontrolünde ve sorumluluğunda olmalıdır. Spora siyaset karışmasın diyoruz ama oy uğruna elimizden gelenleri de ardımıza koymuyoruz.
Geçenlerde birisi anlatıyordu… Adamlar öyle eğitilmişler ki pes etmemek elde değil. Herkesin göreceği yerde namazını kılacaksın, ondan sonra da ne yaparsan yap. Hiçbir şey sorun olmayacaktır.
Bunları gündeme getirince, insan tarihini hatırlamadan da edemiyor. Tarihimizde Kazıkçı Kara Bekir isminde biri varmış. Hırsızlığa, yolsuzluğa, densizliğe hiç tahammülü yokmuş ve böyle insanları anında kazığa oturturmuş. Öyle şeyi düşünmek bile ürkütüyor ama günümüzde layık olanlar çok. Ama Kazıkçı Kara Bekir yok. Belki yine biri çıkar ve…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
