Yarım Asır Önceki Anılarım (4)

0
34

Değerli okurlarım, dünkü sayımızda anlattığım olayda sayfaların şişirme olduğunu görmüş ve bunu içime sindirememiştim. Birinin gömleğini giyerek sayfaların başına geçtim, şişirilmiş sayfaları yaptığım mizanpaja uygun hale getirdim. Alt yapım da iyiydi ve kadrat hesabını da biliyordum. Oradaki ustaların da dikkatini çekmiş “Bu adam nereden biliyor bu işleri” demişler. Benim daha önemlisi elim yüzüm boya içinde sayfaları yaparken, Rahmetli Gazanfer Kunt Ağabey, camdan dakikalarca izlemiş. Benim hiç haberim yok.

Bir gazetecinin, eğer biliyorsa sayfasını zaman kendisinin yapması, ya da baskıya girinceye kadar başında beklemesi, yani içine sinmesi inanın dünyalara bedel. Bu arada bazı ustalara antipatik oldum ama umurumda değil. Herkes işini doğru dürüst yapmalı. Burada en önemli avantajım futbol oynamamdı. Herkes beni tanıyordu falan.

Gerek matbaa personeli, gerek yazı ailesinde olan bizler için yukardan çağrılmak hayra alamet değildi. Ya iyiliğine, ya da kötülüğüne… Bu işin hiç ortası olmaz. Unutmadan şunları da sunmak istiyorum. Gazeteciliği değerli ustalarımın sayesinde, matbaacılığı da daha çok kendi çabamla öğrendim. Eksikler mutlaka olacaktır. Matbaacılıkta cetvel işleri hem zor hem de uğraştırıcıdır. (Çizelgeler, formlar var ya onlardan söz ediyorum.)

Doğruyu söylemem gerekirse, bu saydıklarımı şehrimizdeki gazete sahipleri içinde sadece Rızkullah Terbiyeli bilir. Diğerlerinin bu incelikleri bildiklerini hiç sanmıyorum. İnanmayanlar varsa, hani reklâm için asfalt çiğneyen bazı gazete sahipleri bizim gazeteye şöyle bir uğrasınlar. Neler göreceklerini söyleyeyim. Yarım asır önce başka matbaalarda gördüğüm (Demode bile olsa) küçük el pedalına monte edilmiş ve kendi dizaynı olan cetvel işinin baskısını yaparken görürsünüz İskenderun Gazetesi’nin sahibi Rızkullah Terbiyeli’yi.

Bu ne demektir biliyor musunuz? “Biz bu işi A’ sından Z’ sine kadar biliyoruz. Sarı basın kartı sahibi olup, bu işin de patronuyum. Biz ki senin ayağına gitmeyiz, herkes buraya gelir ikramımızı yaparız. Köşe yazarlarımızın çokluğu da çok şeyler ifade eder…”

Şayet, sanmıyorum ya birisi çıkıp derse ki; “Ya bu adam yağ çekiyor, riyakârlık yapıyor…” derse, yazı ailemiz cevabını mutlaka verecektir ama bende diyeceğim ki, “Hodri Meyden, bu işin kıvırması yok!” Son on beş yılım bu gazetede (İskenderun Gazetesi) geçti. Kimse ile sürtüşmem bile olmamıştır. İşim Benim Namusumdur!

Mademki konuya böyle girdik devam edelim. Gazetemiz baskı tekniğiyle, mizanpajlı ve sayfalar arası uyumuyla, haberlerin kalitesiyle, yazı ailesinin ağırbaşlı ve olaylar karşısında duruşuyla, 23 Temmuz’lardaki coşkulu kutlamalarıyla, benim için de, okurlarımız için de “Lider” gazetedir, İskenderun Gazetesi!

Bazı gerçekleri ve teşekkürlerimi de yarınki sayımızda sunacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here