Birileri ortaya çıkmış, yargıyla ilgili ahkâm kesiyor. Bu, yetmezmiş gibi bilgiçlik taslıyorlar… İsim babaları “yargı”ya bir ad bulmuşlar. Yeni icat ettikleri yargı türünün adı, “tarih!” “Bizi tarih yargılar…”
Aklınızı kendinize saklayın. Bu zamanda kimseye yargı da beğendirilemiyor. “Reddi Mahkeme” moda rüzgârı esiyor. 50 yıl sonrasında, “Tarih Mahkemesi”nden randevu talebi istiyorlar. Adını “Tarih” koydukları yargı, her istenildiği zaman ele geçmez, kuyruklu yıldız gibidir; zaman-zaman uğrar ve yoluna devam eder. O günlere kavuşuncaya kadar, “hesaplar” bayatlamış olur!
İşkence, şiddet, fişleme ve diğer hukuk dışı faaliyet iddiaları… 32 yıl öncesinden kalma üst üste birikmiş yüklü bir “hukuk” hesabı…
Hesaplar karışık, birbirini tutmuyor. Kontrolden geçirilmelidir ki, hata varsa gün yüzüne çıkarılıp, “alacak-borç” meselesi netlik kazansın. “Yanlış Hesap, Adaletten Döner” Çünkü adaletin beklemeye hiç tahammülü yoktur. Alacaklarını sıcağı sıcağına hızlı ve etkin bir şekilde “peşin” olarak tahsil etmek zorundadır.
“Suç” borcu olanın yakasına yapışılmazsa, erteleme ve ötelemeden dolayı adalet, “iflas”ın eşiğine gelir… “Tarih” diye adlandırılan “yargı”nın arkasına sığınarak oldubittilerle “borç”tan sıyrılma bahaneleri…
Hâlbuki “borç yiğidin kamçısıdır!” Birileri, “Tüketici (müşteri) daima haklıdır” sloganıyla, “Suç Tüketenler Derneği” başkanlığına soyunmuş, karnından konuşuyor. Yargı da, “müşteri (sanık) benim velinimetimdir. Ancak, ‘suç’ borcunu ödemenin karşılığı cezadır. Alacaklı firma (yasalar) adına ‘borcu’ tahsil etme yetkisi adalete aittir” diyor.
Tecavüzcü, dolandırıcı, vurguncu, katil, hırsız, rüşvetçi, kaçakçı. Yasa dışı işler çevirenler de “Bizi tarih yargılar” talebini emsal gösterirlerse, yargı kurumunun vay haline! İşin içinden çık çıkabilirsen!
Nesilleri tükenmek üzere olan malum sanıklara telekonferans yöntemiyle 500 soru yöneltilmiş. Soruların neredeyse tamamı yanıtsız bırakılmış. Belki de ÖSS sınav sistemindeki gibi, “üç yanlış, bir doğruyu götürür” kuralı hesaba katılarak suskunluk tercih edilmiştir.
Vaktiyle darbe yapanlar, “Yetkilerini yasalardan alıyorlarmış. Mahkemelerin yargılama yetkisi yokmuş…” Arkasına sığındıkları yasalar, insanlık ve hukuk dışı uygulamalara da yetki vermiş midir?
“Tarih” yargılamalıymış…? Dilediği yemeği seçme keyfiyeti. Yargı, sanki alakart (a la carte) usulü yemek listesi… Akıl hocaları, dinlenip keyif çattıkları sımsıcak yerlerinden hukuk dersi vereceklerine, hukuk dersi almayı akıl etsinler.
Elinize sağlık.. Çalışan Gazeteciler Gününüz kutlu Olsun.. Allah sizin gibi başarılı gazetecilerin elinden kalemini hiç düşürmesin; böyle güzel gazetelerin de ömrü uzun olsun… Saygılar…