Yapılan İhanetler Artık Son Bulmalı

0
90

Yurdumuzu parçalamaya kalkışanlar, nasıl ve neden bunları yapıyor? Özellikle Güney ve Doğu Anadolu… Yaşamın zor günlerinde normal vatandaşlarımızı korku seline mahkûm edenlerin esas amaçları belli… Türk ırkını hiçbir zaman içine sindiremeyen dost görünüp düşman olanların kimlikleri ortada…

Tarih kitaplarını çoğumuz okudu. Her ne kadar tarih dersleri sıkıcı gelse de kulaklarımızın bir taraflarında duyulana aşinalığımız var. Türk tarihi şan ve şereflerle dolu! Osmanlı öncesi ve sonrası bu güzel ve karakter dolu ırkı ortadan kaldırmak isteyen çok devletler oldu ama hiçbir zaman pis emellerine ulaşamadılar. “Haçlı seferleri” diye kulağımıza şiddetle çarpan birleşimleri çoğumuz çok iyi şekilde biliriz. Bir devletin karşısına yüzlerce devlet birleşerek saldırdı. Birinci haçlı seferleri, İkinci haçlı seferleri, Üçüncüsü derken sonunda Türklere saldırmaktan vazgeçtiler.

O yıllardan bu yıllara doğru içlerinde kanayan yara gibi duran düşmanlıklarını değişik hırs ve kinlerini ülkemiz genelinde göstermeye başladılar. 1968 kuşağı ile başlayan ilk kışkırtmayla fidan gibi gençlerimiz aramızdan ayrıldı. Bizi içimizden parçalamaya kalkışan sözde ileri devletler yine boş durmadı. Boş dururlar mı? Asla boş durmadılar.

Dini alet ederek yeni oluşan tarikatlarla mezhep savaşını sahneye koydular. Yine de başaramadılar. Asala denilen Ermeni örgüt ile sahne aldılar yine başaramadılar. Düşman boş durmadı çünkü hareketleri “ulusal düşmanlık” olduğu için bu sefer yurdumuza yeni bir zehir şırınga ederek, gençlerimizi sağ ve sol diye bir birinden ayırmaya yeltendiler. Ne de çok insanımız o günlerde boşu boşuna kırıldı gitti. Analar babalar kardeşler akrabalar düşman oldu. Gözlerini kırpmadan gözü dönmüşler en yakınını öldürdü. O günleri şimdiki kuşakların anladığını pek sanmıyorum. Bizim yaştaki insanlar o günlerin canlı şahitleri…

Olaylar zamanı Balıkesir’de askerdim ve gecenin bir saatinde hazır kıta olarak şehirde tam teçhizat görevdeydik. Bir mahallede olay olmuş vatandaş ayaklanmıştı. Bizler komutanımızın emir ve görüşleri doğrultusunda dipçikle insanları sükûnete davet ediyorduk. Yan evden bağırmalar geliyor, bazı insanlar kendi kendini dövüyordu.

Sonunda öğrendik ne olduğunu… Sol görüşlü bir baba öz oğlu sağcı diye onu ateşli silahla vurup öldürmüştü. Yandık ama elden bir şey gelmiyordu. Bu uğurda nice insanlarımız boş yere harcandı gitti.

1978 yıllarında Asala denilen örgütün çökertilmesinin ardından, Doğu illerimizde masumane Kürt hareketleri oluşmaya başladı. Masum davranışlar yerini tüm hainliklere bıraktı. Can almaya ve can yakmaya halen devam ediyorlar. Askerliğimizi beraber yaptığımız, kız alıp verdiğimiz bu insanlar nasıl ve ne şekilde öz yurduna karşı böylesine düşman olur? Demek ki oluyormuş.

Gelişen bu acayip akıma karşı “Yazıklar olsun” demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Onlar da başaramayacaklar. Eninde sonunda nerede yaşadıklarının farkına varacaklar. Tüm amaç ve gayeleri vatan ve millet aşkına görev yapma olan güvenlik güçlerimizin “Dur” çağrılarına karşı uzun menzilli silahlarla karşılık veren bu acımasızlar genç fidanlarımızı kurdukları kalleş pusularla acımasızca öldürüyor. Merhametten zerre kadar bir haber olan bu caniler neden ve niçin öldürdüklerini biliyorlar mı acaba?

Arkalarında “Asala Ermeni Örgütü”nün olduğu artık aşikâr bilinen bir gerçek! Yoksa ülkemde benim gibi hak ve hukuka sahip bu azınlık neden bana kurşun sıksın.!! Daha evvel başaramadıkları haçlı seferlerini yeniden sahneye koyan bu zihniyetin arkasında tüm Avrupa ve Amerika var.

Düzenlenen devlet törenlerinde teröristlere karşı nefretlerini attıkları sloganlarla sürdüren vatandaşlar, bu işin sonu nereye kadar varacak diye hükümetin üst düzey yetkililerine karşı avazları çıktığınca bağırıyorlar. Bıçak kemiğe dayandı diye demeçler verenlere sözüm şu; “Bıçak kemiğe dayanmadı kemiği kesiyor artık..!!” Devlet düzenine karşı gelenlerin yaptıkları şuursuz eylemler bölgemizde ve yurdumuzda yoğunlaştı.

Yaz-Kış demeden vatandaşların namusunu ve hakkını koruyan güvenlik güçlerimizin, acımasız insanlar karşısında acımasız olmaları gerektiğinin zamanı gelmedi mi? Önlemler almak için yeni kanunlar ne zaman çıkartılacak..!!

Avrupa Birliği hülyası ile kendi öz benliklerimizi kaybetmek üzereyiz! Memleket elden giderken; “İnsan hakları-hukukları” diye yaygara çıkartanlara çanak tutmak da neyin nesi? Suçlu hakları vatandaş haklarından önde giderse polis veya güvenlik güçleri ne yapsın. Her önüne gelen eline silahı alacak ve vicdansızca çekip acımasızca insan öldürecek ve arkasından da insan hakları diye yaygara basacaklar.

Yok kardeşim! Burası Türkiye ve öz vatan topraklarımız. Burada yaşayan her kim olursa olsun, Türk kanun ve nizamlarına uymak zorundadır. Şayet belirlenen kanun nizamlarına uyulmuyorsa “Ona Göre Önlemler Alınmalı Ve Uygulanmalıdır!”

Hepimiz polisiz, askeriz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here